"Zaten bu hayatta, her zaman bir şeyler eksikti.
Ya da bana öyle gelirdi."
Zaten bu hayatta, her zaman bir şeyler eksikti. Ya da bana öyle gelirdi.
Sayfa 45 - İletişimKitabı okudu
Zaten bu hayatta, her zaman bir şeyler eksikti. Ya da bana öyle gelirdi.
Sayfa 45 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Bir bu eksikti
"O sesi -kırılan kemiğin ürkütücü sesini tekrar duydum ama bu sefer ses benden gelmişti."
Sayfa 102 - VioletKitabı okuyor
Bu seferki gülümseme kırışıklıkları olan bir maymunun gülümsemesi değildi ama oldukça başarılı bir gülümsemeydi. Yine de bir insanın gülümsemesinden farklıydı. Bir şey eksikti. Kanın ağırlığı mı desem, hayatın acısı mı desem bilemiyorum.
Sayfa 8 - İthakiKitabı okudu
Obadan çıkarken yanından bir ok vınlayarak geçti. Fırlatılan bir bıçak beline saplandı. Deli Ersegün bıçağı saplandığı yerden çıkararak bağırdı:
-Pusatım eksikti! Bu da sizin armağanınız olsun!..
Sayfa 490Kitabı okudu
Öyle insanlar gördüm ki her şeyleri eksikti ama yalnızca bir şeyleri fazlaydı.Büyük bir gözden,büyük bir ağızdan ya da büyük bir karından ya da başkaca büyük bir şeyden öte bir şeyleri olmayan bu insanlar,tersine sakat diyorum bunlara
Sayfa 60Kitabı okudu
Zaten bu hayatta, her zaman bir şeyler eksikti.
Sayfa 45Kitabı okudu