Millî kimlik, Amerika’nın son yıllarda bize yutturmaya çalıştığı gibi bir ırk meselesi katiyyen değildir, bir gelenek - görenek, kültür - töre ve özellikle bir gönül ve onu, gemiyi yüzdüren su gibi batmadan üstünde tutan dil meselesidir. Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıları ile doludur.
Sayfa 29Kitabı okuyor
Zaman, çayımızdaki
şeker gibi
eriyip giderken,
Ömür, göğsümüzde
büyüyen hüzün gibi
hızla tükenirken,
zemin, ayağımızın
Çanakkale Keramikleri
Günümüze kalan örneklerden ve yazılı belgelerden Çanakkale'nin 18. yüzyılın ortalarından başlayarak 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar yoğun bir çanak-çömlek üretim merkezi olduğu anlaşılmaktadır.
Çanakkale atölyelerinde 18. yüzyılın ortası ile 19. yüzyılın ikinci yarısı arasında üretilen örnekler farklı form ve ilginç desenleriyle ünlü
Sayfa 122
İLK DİL ve HÛRUF-I MUKATTAA...
Tüm insanlık nasıl bir insan çiftinden geldiyse, tüm diller de bir ilk dilden geldi. Bugün genetik ilminin ilerlemesi ile Adem ile Havva gerçeği nasıl elle tutulur hale geldiyse, bir ilk dilin varlığı ve var olan ve artık var olmayan tüm dillerin ondan doğduğu gerçeği de, aksine bir delil olmayan güçlü bir teori durumunda. İslâm mutasavvıflarına
Dünya malı için üzülmek kalbe zulüm, ahiret için üzülmek kalbe nurdur.
Dünya altın da olsa fani, ahiret toprak da olsa bakidir.
Baki olan çömlek, fani olan altına tercih edilir.
Lakin biz aksini yapıyoruz.
Burası Dünya.
Nereye varsanız, varamadığınız yerdesiniz.
Öylece kalıyoruz. Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Burası Dünya. Ne çok kıymetlendirdik.
Oysa bir tarla idi. Ekip biçip gidecektik.
Nasıl isterseniz öyle yaşayın.
Fakat bilin ki bir gün mutlaka öleceksiniz.
Kimi severseniz sevin ama unutmayın,
Muhakkak ki bir gün ondan ayrılacaksınız.
Dilediğiniz gibi davranın lakin şu da her zaman hatırınızda olsun; her yaptığınızın karşılığını zerresine kadar göreceksiniz.
Ve er ya da geç Allah'a geri döneceksiniz.
