Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Aslına Huuu... Nesline Huuu!.. Vakti zamanında bir hükümdar, vezirlerine şöyle bir emir vermiş: – Tebaamdan bana Hızır Aleyhisselâm’ı bulup getirecek bir kul var mıdır, araştırılsın!.. O günden tezi yok memleketin dört bir yanına tellâllar çıkartılmış. Ancak kimsenin bu işe cesaret ettiği yok! Meğer devlet elinin erişmediği uzaklarda bir yerde
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
‘Ol mahiler ki derya içredür / Deryayı bilmezler’ demiş ya şair; biz de çoğu zaman etrafımızdaki değerlerin farkına varmakta güçlük çekiyoruz. Başka şehirler nasıldır bilmiyorum; başka şehirde hiç yaşamadım ama bizim Samsun da maalesef bu konuda sıkıntılı. Çünkü bu şehir pek çok alanda kendi evlatlarını görmezden gelme hatta olumsuzlama konusunda
Sarı Saltık Aşkabad Yolcusu
Sarı Saltık Aşkabad YolcusuAkın Üner · Yakın Plan Yayınları · 202013 okunma
Bir gün Hızır(a.s)hamamda yıkanan bir ihtiyarın yanına yaklaşmış,ihtiyar kendi kendine yıkanmaktaymış,Hızır demiş ki, Ey ihtiyar!gençliğinde yaşlılara yardım etseydin şimdi şu gençlerde sana yardım ederlerdi. İhtiyar adam şöyle cevap vermiş,Ben gençliğimde yaşlılara yardım ederdim ama zamane gençliği şimdilerde yardım etmez olmuş,Hızır(a.s)bir taraftan ihtiyar adamın sırtını keselerken bir taraftan da konuşmaya devam etmiş,Demek ki yaptığın yardımları içinden gelerek yapmamışsın,Allah sevgisini kazanamamışsın,yoksa ettiğin o hayrı neden görmeyeceksin ki?İhtiyar adam şöyle demiş,Eğer yaptığımı Allah için yapmasaydım,Onun sevgisini kazanmasaydım,Allah bugün benim sırtımı Hızır'a keseletir miydi?Hızır(a.s)duydukları karşısında çok şaşırmış,bana verdiğin seni sevenlerin listesinde bu ihtiyarın adı yok,bu nasıl olur?Yüce Allah şöyle demiş,Ey Hızır!Biz,bizi sevenlerin listesini sana verdik ancak bizim sevdiklerimizin listesi bizim yanımızdadır..............
Bir gün ermişlerden birine sormuşlar: "Sevginin sözünü edenler ile sevgiyi gerçekten yaşayanlar arasında ne fark vardır?" "Bakın göstereyim" demiş, ermiş. Bir sofra hazırlamış. Bu sofraya sevgiyi dilinden düşürmeyen ama dilden gönüle indirmeyen kişileri çağırmışlar. Hepsi yerlerine oturmuşlar. derken, sıcak çorbalar ve
GÜZEL BİR HİKAYE PAYLAŞAYIM SİZLERLE :) Bir gün sormuşlar ermişlerden birine. “Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?” “Bakın göstereyim” demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar. Ermiş “Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz” diye bir de şart koymuş. “Peki” demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.Bunun üzerine “Şimdi…” demiş ermiş. “Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.”Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. “Buyrun” deyince her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan. “İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır.Şüphesiz şunu da unutmayın.Hayat pazarında alan değil veren kazançlıdır her zaman.”
Geri152
529 öğeden 521 ile 529 arasındakiler gösteriliyor.