Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Ne seriydi ama. Bir serinin daha sonuna geldik. Süpriz bir son olmadı benim için ama gayet güzel bitti. Bir kaç eksiklik dışında ve ya gereksiz olaylar diyeyim gayet güzeldi. Bir kitapta ne kadar macera ararsanız hepsi bu kitapta var. Bol aksiyonlu bir kitap okurken ben yoruldum. Ama neyse güzel bir seri işte. Fantastik sevenler için çok iyi bir seri. :)
Hafif spoiler içerir.
Kitabın ilk kitabını bundan 4 yıl önce okudum. Bu son kitaba da o zamanlar başlamıştım yarılamıştım ama bir anda gözden kayboldu kitap ve kitap, filmi çıkana kadar rafta kaldı. Filmi çıkınca da dedim filme gitmeden şu kitabı en baştan bir okuyayım diye. Açtım sayfaları çevirmeye başladım. Kitabı okurken hep bir eksiklik oldu bende. Tamam kitap akıcı bir şekilde ilerliyordu ama bana ilk kitap gibi bir tat vermedi. Sanki aceleyle yazılmış bir kitap izlenimi verdi. Ne yazık ki okurken bazı yerleri de kafamda iyi canlandıramadım bu da yazarın betimlemelerdeki başarısızlığından kaynaklanıyordu elbette. Kurgusal bazı hatalarda yok değildi. Yazar Capitol'ü o kadar güçsüz göstermiş ki kafamda niye bu zamana kadar bir isyan olmadı o zaman sorusu canlandı. Hatta 2. mıntıkadaki savaş üslerinin adi bir şekilde yapılması ayrı bir komikti. Elinde o kadar gücün var , savaş üssünü bu kadar savunmasız bırakmak saçma geldi bana. Kısaca hayal kırıklığına uğrattın beni Suzanne Collins. Başka serini de okumam daha!
Filmde de kitabın belli bir bölümünü direk kesip atmışlar. Film de tam olmamış gibi geldi. Filmde Snow'un ölmeden önceki kahkasında bende istemsizce güldüğümü belirtmek isterim.
Kitaba ve filme 8 atıyorum sırf ilk kitabın hatrına. Suzanne Collins üzdün beni. Tekrar söylüyorum daha da başka kitabını okumam. Ama gene de bu son kitaptaki bende yarattığı hayal kırıklığı, beni ilk kitaba karşı beslediğim eşşiz duyguları bir gıdım olsun düşürmedi. Bu yüzden serinin ilk kitabı Açlık Oyunları için teşekkürler Suzanne Collins.
İlk kitap yorumumu görmek isteyenler için #4638939
Elimde ikinci baskısını tuttuğum kitap, 6 öyküden oluşmakta. Bu noktada uygun bir yere bir “İçindekiler” kısmı koyulmaması eksiklik gibi geldi. Şart değil elbet ama olsa daha iyi gibi. Kısa öykülerde özet vermek istemiyorum. En ufak, hatalı bir dokunuş benden sonra okuyacak olanın keyfini kaçırabiliyor.
Koğuş 99 hariç diğer öykülerin, özellikle kadınlara daha kolay ulaşacağını tahmin ediyorum. Hikâyelerin romantizmi ve duygusallığı ile Meave Binchy’e benzettiğimi söyleyebilirim. Postiga’dan çıkan kitabın baskısı yine çok kaliteli. Ancak kozmetik reklâmlarından fırlamış ve öykülerden hiçbiri ile bağlantısını kuramadığım kapağı beğenmedim. Bunu yanında benim gibi dilbilgisi cahilinin bile dikkatini çekecek imla hataları var. Yazara “mutlaka bir kitabını daha okuyacağım” diye söz vermesem de “bundan sonraki kitaplarını takibe aldığımı, kapağı, tanıtım yazısı ve konusu ile dikkatimi çeken bir kitabı olursa mutlaka alıp okuyacağımı” söyleyebilirim. ucalisan.blogspot.com.tr/2015/12/akln-ku...
Kitabı okuyalı uzun süre oldu. Ama ben Aşk Tüm Zamanların İçinden Geçer serisine güvenerek almıştım. Beğendim mi evet beğendim ama seri biraz havada kalmış sanki. Gelecek kitaplarla oturtabilir mi yazar bilemiyorum ama bende bir eksiklik duygusu vardı hep. ATZİG serisini meraktan bir hafta içinde şipşak okumuş sindirme zamanı bulamamıştım adeta ama o seriden sonra Rüyalar Kitabı serisi bende çitayı biraz yüksek tutturdu galiba. Kurgu hakkında konuşacak olursak tek kelime ile harika. Yazarın çok güçlü bir hayal dünyası var. Fantastik severlere tavsiyemdir.
Sayin Livaneli' nin kitaplarini hiç sıkılmadan okurum. Bu da onlardan biriydi. Evet biraz daha zayifti fakat ben zaten kurguyla birlikte yazarin tarihi, kulturel ve ya guncel detaylari ustalikla arkariyor olmasini seviyorum. Hic dusunulmemi, belki de merak edilmemis konular hakkinda verdigi bilgiler okuduklarimi daha da keyifli kiliyor.
İrk, dil, milliyet ayriminin kotu sonuclarina yaptigi vurgu, ihtiyacimiz olani bize cok guzel aktariyor.
Ne var ki soylemeden gecemeyecegim, yazarin cogunlukla medeniyetle bati kulturunu kastedmesi ve diger dinlere gosterdigi humanist yaklasima kiyasla islama karsi cimri davranmasi ve de bir cok konuda arastirmaci tavrina ragmen islami kuran bazinda degil de mezhep ve tarikatlarin carpittigi yonleriyle ele almasi bir eksiklik olarak hissediliyor. Bunu da yozlasmis toplumun bir elestirisi olarak yorumlayip cok da irdelemiyorum okurken.
Yine beni alıp gerçek dünyalara götürdü, kendimi tanımama biraz daha yardımcı oldu. İnsanın bir gün uyanması ve aydınlanması gerektiğini,zihnimizin boş bilgilerle doldurularak bizlerin bu bilinçlenmekten mahrum bırakıldığı anlatıyor. Aydınlanmış kişinin ne aileye ne de devlete ihtiyacı olmayacağı her şey bilinçle , kimse yargılanmada sorgulanmadan süregelecektir. Bilimsel çalışmaların dinin temel kurallarını desteklemesi, maneviyatın bireylere anlatılmasında yardımcı olması sonucu bireyler bilinçlenecektir. Ne batının ilmi ne de doğunun mistiği insanlara yetmemiştir. Hep bir şeyler de eksiklik olduğu gözlemlenmiştir. Dünyada mezhep ve dinler savaşı hep kendi mezheplerinin dinlerinin üstünlüğünü empoze etmek istemelerinden kaynaklanmıştır. Bireylerin bilinçlenmesi kendini tanıması salanmış olsa devlet sınırlarına , bırak güvenlik güçlerini yöneticilere bile ihtiyaç kalmayacaktır.
Bu kitapları severek ve de inanarak okudum. Ama şunu belirtmekte yarar var;islamı bilgisi zayıf olan inançları tam oturmamış kişiler bu kitabı okuduğunda yanlış yönlendirilebilir. Dine karşı bir tutum yok. Sadece inanarak kendin olarak yaratanla aranda bir köprü kurarak, ibadet edilmesi ve bütün ibadetlerin inançlarını beslemesi gerektiği anlatılıyor.
