Bir defasında yazın Ağustos ayları falan çok güzel havalar.. Arkadaşlarla bindik Bostancı'dan vapura, adalara gidiyoruz, piknik yapıp denize gireceğiz.. Normalde bu seferler şöyle oluyor: Gemi tek tek adalara uğruyor, yolcuları indirdikçe diğer adaya geçiyor, böyle yani.. Biz de Sedef adasına gideceğiz en son oraya uğruyor.. İlk olarak Büyükada'ya uğruyor geminin yarısı orada boşalıyor zaten.. Neyse gemiyle giderken arkadaşlarla muhabbet ederken aklıma bir sürü espri geliyor.. Biz arkadaşlar arasında yapıyoruz bu konuşmaları fakat herkes duyuyor.. Bir espriler yapıyorum yemin ediyorum gemide millet yerlere yatıyor gülmekten.. Hiç unutmuyorum gemideki yolcuların birçoğu asıl inecekleri adalarda inmemiş, bizimle birlikte Sedef adasına kadar gelip orada bizim çevrelerimizde konuşlanıp oralarda piknik yapmışlardı.. Ne bileyim "deli galiba bu, eğlenceyi bulduk" demişlerdir 😅 O gün o kadar çok kişiyle muhabbet etmiştik ki, hayatımın en unutamadığım güzel günlerinden birisiydi...
Mihriban - Unutmak Kolay mı Deme (Abdurrahim Karakoç) Türkü Hikâyesi
Mihriban kelime anlamı: Şefkatli, merhametli, muhabbetli, güler yüzlü, yumuşak huylu. Abdurrahim Karakoç; "Beni şiirlerimden takip edin." Der her daim, gerçekten şiirleri okuyunca şiirden çok mektup oldukları anlaşılıyor. Hikâyemize geçecek olursak, 1960 yılınca yaşadığı ölümsüz aşkı kelimelerle ebedi kılan Abdurrahim Karakoç'un gerçek
Reklam
Hayal veya Gerçek
Saatlerdir rıhtıma yanaşmış olan Rus bandıralı bu gemiyi gözlüyordum. Yanıma aldığım çekirdekler biteli saatler olmuştu. Geminin ışıkları tamamen kapalı ve göze çarpan en ufak bir hareketlilik dahi yoktu. Gerçek oralarda bir yerdeyse sonsuza kadar beklemek sorun değildi ama ya değilse? Ya yine yanıldıysam? Düşüncelerimi çalan telefon böldü.
Ey insan! Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme.
Hayatın fenasını düşünüp hüzne düşme. Yalnız dünyevî ehemmiyetsiz meyvelerini görüp dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme. Belki o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-ı Kayyum'a aittir. Masarif ve levazımatını o tedarik eder. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve ona aittir. Sen, o gemide bir dümenci neferisin. Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak.
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
birde okeyde 4.ararlar hep aramasalar keşke.pis yancılar
"Keşke bir gemide olsak" dedi. "Nereye gittiğimizi bilmeden denizin sonsuz maviliğinde kaybolsak. Başbaşa.." "Peki gemiyi kim kullanacak? Ne yiyip ne içeceğiz? Bu geminin mazotu hiç mi bitmeyecek?" gibi mantık dışı sorularla kafasını kucalamak istemedim. Gemiye binmekten pek hoşlandığım söylenemezdi, ama gemiye binmemeyi seviyorum da diyemezdim. Bir süre kelime aradım. Sonra 'keşke' dedim. Çok sevdim keşkeyi, Yalan söylemiş olmazsın keşke dediğinde. Söylememiş de olmazsın. Hatta bir şey söylemiş bile olmazsın. Ama söylemişsindir de bir taraftan. Baştan savar bir temenniyle ağır başlı bir istek arasında nazlı nazlı salınan sihirli bir sözcük gibiydi keşke. "Yemisim gemisini, gel şurada birer oralet içip hiç konuşmadan gelip geçen insanlara bakalım" dedim sonra. Demez olaydım. Benimle hayal kurulmazmış. O an karar verdim, artık keşkeden başka laf etmeyecektim. "Ben gidiyorum" dedi. "Keşke" dedim. Kalsaydı yine keşke diyecektim. Anlamlı olup olmaması umurumda değildi. Çünkü anlamıştım, karşımızdaki insanlar, hatta en sevgililerimiz bile hayallerine yancı arıyorlardı sadece. Gemide de oralet içebiliriz deyip kalbimi fethedebilirdi isteseydi. Aklına bile gelmedi. Gelseydi. Keşke😔😔
Titanik Enkazına Gezi Düzenlemek İsterken Kaybolan Titan Denizaltı ve Yolcuları Hakkında Bilinmeyenler Buz dağına çarparak yüzlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan Titanik'e geçtiğimiz günlerde OceanGate Expeditions isimli şirket tarafından turistik bir tur düzenlendi. Titan adı verilen bir denizaltıyla gerçekleştirilen seferde
Reklam
841 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.