Zorba bir yaşam klavuzudur. Nikos Kazancakis gerçekten harika bir adamla tanışır ve bu harika adamı bize olduğu gibi yansıtır. Zorba karekterini sevmemek mümkün değil öyle bir insanın yanı başımızda olmasını isteriz. Tanrıyla, şeytanla kadınla ve hayatla mücadelesi, hayatı su gibi yudum yudum içip asla keşkeleri olmayan bir karekterdir. Zorba’nın hayat ve kadınla olağanüstü tespitleri harika.”Şeytan icadıdır, namussuz ilkbahar! Güzel kadın, ilkbahar, şarap..Bunları Şeytan icat etti; Tanrı da rahipleri, oruçları, adaçayını, çirkin kadınları yarattı. Yok olasıcalar.” kitabı okurken Zorba' nın geçtiği yerleri gezdim. Selanik, Pire, Girit ve Novrossky' yi gezdim gördüm sanki Zorba yı ordaymış gibi yaşadım. Yaklaşık yüz sene geçti ama bahsetti şeyler aynı Selanik aynı güzellikte Novrossky halen dul kadınlarla dolu belki de savaşın ve politikacıların getirdiği acımasız bir hayat kadınlara karşı. Zorba güzel bir yaşam klavuzudur bence okunması gerekir ve zorbanın kendi sözleriyle bittireceğim. "Hayatımda vadeli anlaşmam olmadığı için, en tehlikeli uçuruma vardığım zaman freni laçka ederim. Her insanın hayatı inişli yokuşlu bir çizgidir ve her akıllı adam kendini frenle idare eder; fakat ben patron, değerim buradadır, frenimi çoktan attım, çünkü karamboller, beni korkutmuyor."