Katerina İvanovna'nın karakter özelliğinde karşısına ilk geleni ve yoluna çıkanı en iyi ve parlak renklerle boyamak, karşısındakini neredeyse utandıracak derecede övmek, onu hiç var olmayan türlü türlü koşullarda övmek ve onların gerçekliğine de kendini açık yüreklilikle inandırmak ve sonra birdenbire, bir anda, hayal kırıklığına uğramak, vazgeçmek, dönmek ve daha birkaç saat önce, tam anlamıyla karşısında eğildiği kişiyi sertçe kovmak vardı.
Sayfa 473Kitabı okudu
Bir kişiyi övmek
Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, bir adamın bir kişiyi övdüğünü ve övmede çok ileri gittiğini işitti. Bunun üzerine:
“Adamı mahvettiniz (veya adamın bel kemiğini kırdınız)” buyurdu.
Buhârî, Şehâdât 17, Edeb 54; Müslim, Zühd 67
Doğru kişiyi,
doğru zamanda,
doğru şey için,
doğru miktarda övmek çok ince bir sanattır.
Mümin Sekman
**Bir adam, Rasulullah (s.a.s)'in yanında bir başkasını övdü. Rasulullah:" Yazık sana! Arkadaşının boynunu kestin" buyurdu ve bunu üç kere tekrar etti.
Sonra da şöyle buyurdu: "Bir kimse kardeşini illa da övecekse bari: "Falanı (görünüşe göre) iyi sanıyorum. Onu hesaba çekecek olan Allah'tır. Ben, kimseyi Allah'a karşı temize çıkarmam. (Sonra) O kimseyi hakikaten öyle biliyorsa; 'Onu şöyle şöyle biliyorum' desin."
Buhari, Şehadat 16 , Edeb 54, 95, Müslim, Zühd 65, Ebu Davud, Edeb
**Meddahların( çokça övenlerin) yüzüne toprak saçın. Tirmizi, Zühd 55
**Birbirinizi övmekten sakının. Çünkü övmek kişiyi boğazlamaktır. İbnu Mace, Edeb 36
Bizler kibre sebep olabileceği için ve kalpleri bilmediğimiz için Müslüman kardeşimizi bile övmekten men edilmişken kendimizi övüp duruyorsak nefsimizi hesaba çekmemiz gerekir.
İkizler veya balık burcudur :d
Katerina İvanovna'nın karakter özelliğinde karşısına ilk geleni ve yoluna çıkanı en iyi ve parlak renklerle boyamak, karşısındakini neredeyse utandıracak derecede övmek, onu hiç var olmayan türlü türlü koşullarda övmek ve onların gerçekliğine de kendini açık yüreklilikle inandırmak ve sonra birdenbire, bir anda hayal kırıklığına uğramak, vazgeçmek , dönmek ve daha birkaç saat önce, tam anlamıyla karşısında eğildiği kişiyi sertçe kovmak vardı.
Beğeni ticaretinde karşılıklılık esası
İnsanların dijital ortamlarda başkalarına hakaret etmesine siber zorbalık deniyor. Bunu artık hepimiz öğrendik ve bu konuda bilinçlenmeye başladık. Ama bu arada göz ardı ettiğimiz ve siber zorbalığın tam tersi olan başka bir durum var. Bu duruma da en çok sosyal medyada rastlanıyor.
Birisi fotoğrafını paylaşıyor. Altına hemen yorumlar diziliyor.
Ne kadar güzelsin, prenses gibisin, adamın dibisin, karizmada zirvesin vs...
En az siber zorbalık kadar zararlı olan siber iltifat akımı, “takibe takip” sistemiyle aynı mantıkta çalışıyor. Yani beğeni ticaretinde “mütekabiliyet esası” aranıyor.
Kişi iltifatın dozunu, önceki paylaşımlarına yapılan güzellemeleri analiz ederek ayarlıyor. “Ben seni beğeneyim, sen beni beğen ki bozulmasın ağzımızın tadı” kıvamında ilerleyen bu ilişki, sıfır beden ilişkilere diyet programı yazıyor. İşin kötüsü bir süre sonra insan yazılanlara gerçekten inanmaya başlıyor.
Sosyal medyada iltifat cömertliği gerçekten de hakaret ve küfürle eş değer bir zarar verme noktasına geldi. Eğer “İltifatın nasıl bir zararı olabilir ki?” diye düşünenler varsa hatırlatalım. Hadis-i şerifte, “Kişiyi yüzüne karşı övmek, onu boğazlamaktır” buyuruluyor.
Öyleyse sosyal medyayı kullanırken iltifatın dozunu iyi ayarlamak lazım.
Çünkü sosyal medyada gerçekten büyük bir can pazarı yaşanıyor.
Salih Uyan
Rahim Er
“Dinamit” adı verilen patlatma malzemesinin keşfedildiği 1866’dan günümüze dek nice insan ve canlının hayatına kıyıldığı araştırılmış mıdır? Bu dehşetli buluşun sahibi İsveçli kimyager Alfred Nobel’dir. 1896’da öldüğünde yüklü bir servet sahibidir. Vasiyetnamesi açılınca bu servetten istifadeyle kurduğu derneğin Barış, Tıp, Fizik, İktisat,