Kendini yığın hâline getiren bir millet payidar olamaz. Tek kaygısı para olan bir yığın yaşayamaz. Düşünceyi küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız parayı, atlar için harcadığımızla kıyaslarsak, yerin dibine girmemiz gerekmez mi? Kitap sevene, kitap delisi diyoruz. Kimseye at delisi dediğimiz yok. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş. At uğrunda iflas eden edene. İngiliz milletinin içkiye verdiği para, kitaba verdiğinin kaç misli, hiç düşündünüz mü? En güzel kitap bir kalkan balığı fiyatına. Alan nerede? Umumi kütüphaneler resmî ziyafetler kadar pahalıya mal olsa idi hükümetimizin daha çok iltifatına mazhar olurdu şüphesiz. Kitaplar bileziklerin onda biri kadar etse beyefendilerimizle hanımefendilerimiz arada bir okumak hevesine kapılırdı belki. Birçokları kitabı ucuz olduğu için almaz. Düşünmez ki kitabın tek değeri okunmasındadır. Bir değil birçok defalar okunmasında, çizilmesinde, tanınmasında. Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu. Bizi helak eden ne ahlâksızlık, ne bencillik, ne kafamızın ağır işlemesi. Bir öğrenci kayıtsızlığı içindeyiz. Hoca tanımadığımız için yardım görmemize imkân yok
"sevinç içindeyim, haklısınız. Ama bu sevinçle ne yapacağım? Yalnız başıma benim için biraz fazla bu. Ben daha mütevazı sevinçlere alışkınım; çoğu zaman akşamlan bir kitabım olur, bir arkadaşım, güzel bir mektubum, biraz da müziğim. Aslında bunlardır benim mutluluk diyebileceğim şeyler. Çoğaldıkları zaman onlarla ne yapacağımı bilemiyorum; başkalarıyla paylaşmak istiyorum.
Sayfa 119
Reklam
Tek kaygısı para olan bir yığın yaşayamaz. Düşünceyi küçümsüyoruz. Kitaba harcadığımız parayı, atlar için harcadığımızla kıyaslarsak, yerin dibine girmemiz gerekmez mi? Kitap sevene, kitap delisi diyoruz. Kimseye at delisi dediğimiz yok. Kitap yüzünden sefalete düşen görülmemiş. At uğrunda iflas eden edene. İngiliz milletinin içkiye verdiği para, kitaba verdiğinin kaç misli, hiç düşündünüz mü? En güzel kitap bir kalkan balığı fiyatına. Alan nerede? Umumi kütüphaneler resmî ziyafetler kadar pahalıya mal olsa idi hükümetimizin daha çok iltifatına mazhar olurdu şüphesiz. Kitaplar bileziklerin onda biri kadar etse beyefendilerimizle hanımefendilerimiz arada bir okumak hevesine kapılırdı belki. Birçokları kitabı ucuz olduğu için almaz. Düşünmez ki kitabın tek değeri okunmasındadır. Bir değil birçok defalar okunmasında, çizilmesinde, tanınmasında. Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu. Bizi helak eden ne ahlâksızlık, ne bencillik, ne kafamızın ağır işlemesi. Bir öğrenci kayıtsızlığı içindeyiz. Hoca tanımadığımız için yardım görmemize imkân yok.
Babam alnını kırıştırdı. “Bu dünya hatırladığımdan çok farklı, Allie. Değişmeye de devam ediyor. Sanki resimli bir kitabın içindeyiz ve sayfalar rüzgarla birlikte değişiyor.”
Sayfa 132Kitabı okudu
“”Tutku” gibi, “üstün coşku” gibi sözcükleri öğreniyoruz ama kitabın sayfalarında kalıyorlar. Kimi kez onları ters-yüz etmeye, arkalarında ne olduğunu çözmeye çalıştığımızda ise anlatılan öyküler bir kadın ya da bir kerhane ya da bir afyon gecesi ya da bir savaş ile ilgili. Korkuyoruz. Tutkudan korkuyoruz, aşırı aşkla, aşırı sevenlerle alay ediyoruz. Yine de korkunç bir duygu özlemi içindeyiz.”
Sayfa 177 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Ben bu satırların altındayım sevgili okur. Şu an kafamı kaldırmış sana bakıyorum. Seni görebiliyorum. Senin hissettiklerini hissedebiliyorum. Senin de beni gördüğünü, neler hissettiğimi bildiğini biliyorum. O kadar yalnızdım ki, gidecek hiçbir yerim yoktu benim. Bu yüzden bu kitabın içindeyim. Öyle bir yere gelmiştim ki, yazmaktan başka çarem kalmamıştı.
Sayfa 147
Reklam
64 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.