Geceye bir şiir bırakmak istedim. Bölmek istemediğim bir şiir..
ve bu benim
yani bir yalnız kadın
ve soğuk bir mevsimin eşiğinde
belirsizliğini anlamanın başlangıcında, tüm yeryüzü varlığının
yalın ve kederli umutsuzluğunu, gökyüzünün
güçsüzlüğünü, bu betona kesmiş ellerin
akıp gitti zaman
gitti zaman ve saat tam dört kez çaldı
dört kez çaldı
aralık ayının yirmisi bugün
ve artık mevsimlerin gizini
``Aşk cinsiyetleri yendi. Cinsiyetler ise... Toplumu yine yenemedi. Yine toplum dersini almadı. Bu bir Devrim olacaktı, ama toplum Devrim'lerden nefret ederdi. İnsanlar doğarken cinsiyetlerini seçseler, dünya mutlu bir yer olur muydu? Olmazdı. Asla tatmin olmayacak şekilde tasarlanmışlardı ve bazen buna masum olsun diye hırs diyorlardı.
Çünkü insan hayatta kendisini neler ve kimler karşılayacak asla bilemezdi. Bilse bile yeterli olmazdı. İstekleri asla bitmezdi. Bu yüzden kabukları kıralım ve içine bakalım. Onlar Devrim ve Evran. Sen ise toplumsun. Bu hikâyede asıl ölmesi gereken kişisin. Bu yüzden Devrim ve Evran'ların özgürce sevmesine izin ver ve engel olduğun için toplum olarak sen öl. Ölümünde Devrim ve Evran'a mutluluklar. Ölümde mutluluklar.``
Müellif (Allah ona rahmet etsin) buyurmuştur ki: “Şeyhimizin Kafi-i Bedî’ adlı kitabında, Kadi lyâz’m Şifa’sında, İbn-i Arabi’nin Kays ve Ahkâm adlı kitablarında ve İbn-i Seyyidü’l-Fâs’ın Kelâm’mda gördüğümüz şerefli isimleri dört yüzden fazladır. Biz de onu harf sırasına göre şöyle tertip ettik” demiştir:
Elif Harbi:
El-Eberru Billâhi: Allah
Dinin etkisinde kalan birçok kişi, Cennet ve Cehennem konularına yakından odaklanır. Yaşamın mutlak Amacının, Cennet'e varmak olduğuna inananlar, dünyada belli şeyleri yaparak ve hatta gerekeni yapmak için ortam yaratarak, gerçekten ve yoğun olarak Cennet'teki yerlerini garanti altına alabileceklerine inanırlar.
Düzenli olarak günah