"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Uzun süredir merak ettiğim İranlı, dönemine damgasını vuran şairimiz ayriyeten yazar ve yönetmen olan Füruğ Ferruhzâd ile tanışma fırsatı buldum. Öncelikle biraz hayatından bahsetmek istiyorum. Füruğ Ferruhzâd, 4 Ocak 1935 tarihinde Tahran’da, yedi çocuğu olan burjuva bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlk ve ortaokulu
Öylesine mahkum hissettiriyorki sözlerin,
Sanki yargıladın beni ve sürgüne gönderdin,
Çekip gitmeden önce mutlaka bilmeliyim,
Gerçekten bu muydu söylemek istediğin?
Savunmaya başlamadan sana kendimi,
Dile gelmeden, acıyla ya da korkuyla,
Sözcüklerle bir duvar örmeden aramıza,
Doğru mu duyduğum, bir daha söyle bana.
Her söz bir penceredir, ya da bir duvar,
Mahkum da eder kişiyi,azat da eyler...
Konuşurken ve dinlerken ben,
Sevginin ışığı aksın içinden, izin ver...
Her söz bir penceredir ya da bir duvar,
Mahkum da eder kişiyi, azat da eyler...
Konuşurken ve dinlerken ben, Sevginin ışığı aksın içimden, izin ver...
(...)
Eğer seni yermiş gibi göründüysem,
Eğer düşündüysen umursamadığımı,
Duymaya çalış sözcüklerimin arasında
Seninle paylaştığımız bütün o duyguları.
Her Söz Bir Penceredir (ya da Bir Duvar)
Öylesine mahkum hissettiriyor ki sözlerin,
Sanki yargıladm beni ve sürgüne gönderdin ...
Çekip gitmeden önce mutlaka bilmeliyim,
Gerçekten bu muydu söylemek istediğin?
Savunmaya başlamadan sana kendimi,
Dile gelmeden, aciyla ya da korkuyla,
Sözcüklerle bir duvar örmeden aramıza,
Doğru mu duyduğum, bir daha söyle bana.
Her söz bir penceredir, ya da bir duvar,
Mahkum da eder kişiyi, azat da eyler ...
Konuşurken ve dinlerken ben,
Sevginin ışığı aksam içimden, izin ver ...
Pek çok şey var söylemem gereken,
Ve onlar öyle önemli ki benim için ...
Anlatamazsam sözcüklerle derdimi,
Özgürleşmeme yardım eder misin?
Eğer seni yermiş gibi göründüysem,
Eğer düşündüysen umursamadığımı,
Duymaya çalış sözcüklerimin arasında
Seninle paylaştığımız bütün o duyguları
Her söz bir penceredir, ya da bir duvar, Mahkum da eder kişiyi, azat da eyler. . . Konuşurken ve dinlerken ben,
Sevginin ışığı aksın içimden, izin ver. . .
Her söz penceredir, ya da bir duvar,
Mahkum da eder kişiyi, azat da eyler… Konuşurken ve dinlerken ben, sevginin ışığı aksın içimden, izin ver…
Ruth Bebermeyer
Öylesine mahkûm hissettiriyor ki sözlerin,
Sanki yargıladın beni ve sürgüne gönderdin...
Çekip gitmeden önce mutlaka bilmeliyim,
Gerçekten bu muydu söylemek istediğin?
Savunmaya başlamadan sana kendimi,
Dile gelmeden, acıyla ya da korkuyla,
Sözcüklerle bir duvar örmeden aramıza,
Doğru mu duyduğum, bir daha söyle bana.
Her söz bir penceredir, ya da bir duvar,
Mahkûm da eder kişiyi, azat da eyler...
Konuşurken ve dinlerken ben,
Sevginin ışığı aksın içimden, izin ver...
Pek çok şey var söylemem gereken,
Ve onlar öyle önemli ki benim için...
Anlatamazsam sözcüklerle derdimi,
Özgürleşmeme yardım eder misin?
Eğer seni yermiş gibi göründüysem,
Eğer düşündüysen umursamadığımı,
Duymaya çalış sözcüklerimin arasında
Seninle paylaştığımız bütün o duyguları.
Ruth Bebermeyer