Mit'ler
Bir varlığın kurgusal olup olmadığını nasıl bilebilirsiniz?
Oldukça basittir aslında; "Acı çekiyor mu?" diye sorun yeter.
İnsan lar Zeus'un tapınaklarını yaktığında Zeus acı çekmez. Euro değer kaybettiğinde Euro kederlenmez. Bankalar battığında banka mağ dur olmaz. Bir devlet savaşta kaybettiğinde devlet istirap çekmez, bankalar ve devletler metaforlardan ibarettir. Fakat savaşta yarala nan bir askerin acısı gerçektir. Yiyecek tek lokması olmayan yoksul bir köylü gerçekten eziyet çeker. Annesinden ayrılan yeni doğmuş bir buzağı gerçekten istirap duyar. Gerçeklik budur.
Sayfa 186
Düş olmadığını söylemek her şeyin dusten ibaret olduğunu söylemekle ayni şeydir.Oyle değil mi? Herkes bir düşperest mi?Uyanık olduğumuz zamanlarda da bir sürü olağandısi şey gerçekleşir.Sana önergeye çalıştığım şey şuydu:Düşünde önergeyi yapan gerçekten bensem,bu tek bir dünya olduğu anlamına gelir;bu dünya.Düş gerçektir.Siradan olan harikuladedir.Harikulade olan siradandir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Bir varlığın kurgusal olup olmadığını nasıl bilebilirsiniz? "acı çekiyor mu?" diye sorun yeter. insanlar Zeus'un tapınaklarını yaktığında Zeus acı çekmez. Euro değer kaybettiğinde euro kederlenmez. Bir devlet savaşta kaybettiğinde devlet ızdırap çekmez. Bankalar ve devletler metaforlardan ibarettir. Fakat savaşta yaralanan bir askerin acısı gerçektir, yiyecek tek lokması olmayan yoksul bir köylü gerçekten eziyet çeker. Annesinden ayrılan yeni doğmuş bir buzağı gerçekten ıstırap duyar. Gerçeklik budur.
Sayfa 186Kitabı okudu
Seyyid Hüseyin Nasr Mülakatının Tamamı
HAKİKATİN MENŞEİ KUR'ÂN'DIR
İlk sorumuz "vahdet-i vücûd"a dâir görüşleriniz üzerine olacak. İrfanî tasavvuf doktrininden murad nedir?
Bu soruyu cevaplandırırken öncelikle iki hususu göz önünde bulundurmak gerekmektedir; ilkin vahdet-i vücûdun anlamı sonra da vahdet-i vücûd kavramının bizâtihî kendisi. Bu kavramın içeriği Şeyh-i
Sayfa 167 - HayyKitap genişletilmiş 2. Baskı, Şubat 2012Kitabı okudu
"Ruhun Kayıp Dili"ne Dair
Yalnızlık dilsizdir. Sesleri yoktur onun. Ancak hissettikleri, duyumsadıkları ve duygulanımları vardır; bir hayli derin, içtendirler de.
"Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz." der şair(
Özdemir Asaf). Kendine hâstır, sessizdir. O, "ruhun kayıp dili"dir. Ruha, kalbe aittir; hissîdir. Ruha ait oluşuyla da gerçektir; yalansız, yapmacıksızdır. Dışa değil içe dönüktür. Zararsızdır; kendi iç âleminde yaşar. Dışla pek irtibat kurmaz/kuramaz. Dışa ait olanla içe ait olan birarada bulunamaz. Birinden birinin tercih edilmesi şarttır. Bu hâlde; içi, ruha ait olanı, hakikati tercih edendir o. Bir duruştur; riyaya, kurnazlığa, çıkara karşı. Öze yönelen, hakikati ararken yoldaşsız olandır. Buruktur. Sıladadır, uzakların hasretini çeker, uzaklara meyillidir. Bundandır ki bulunduğu yerde bile değildir bazı; dalgındır, düş âleminin kapıları hep aralık olandır.
Yalnız kişi mi? O, güzeldir.
Duyumsamak: Duyular aracılığıyla bir şeyi algılamak.
Duygulanım: 1.Etkilenme, duygulanma. 2.fel. Tutkudan daha düzenli ancak daha güçsüz olan seçkin bir eğilim.
Düşünce ve duyuları ağır oranda bozuk olan psikozlar (akıl hastaları) dış dünyayı nesnel değerlendirmekten yoksundur. Akıl hastası için tek gerçek, onun korku ve isteklerini içeren, onun içinde var olan gerçektir. Dış dünyayı, kendi iç dünyasının simgeleri, kendi yaratısı olarak görür. Aslında hepimiz aynı şeyi rüya görürken yaparız. Rüyamızda, bazen içimizdeki istek, korku ve yargılarımızı yansıtan olaylar oluştururuz. Bazen uyurken gördüklerimiz, uyanıkken gördüklerimiz kadar gerçektir. Onun için hepimiz bir bakıma az ya da çok hepimiz uykudayızdır, hepimizin narsist yönelişimizle çarpıtıldığından dolayı, nesnel olmayan bir dünya görüşümüz vardır.
