Kehanetler Kitabı
İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz.
KırmızıkediKitabı okudu
Din birliği yokmuş, çıkarlar varmış.
Selim Mısır’da altın ile ve bir de deniz meseleleriyle meşguldü. Hicaz’la ilgisi de halifelik için değil, Kızıldeniz ticaret yolu dolayısiyle. O halde, bu üç devletin üçünün de Müslüman devleti olmasına değil, ne tür devlet olduklarına bakmamız gerek. Bunların üçü de despotik devlet, savaş devleti. Bu devletlerin başındakiler, savaştan başka devlet yani güç tutmanın yolunu bilmiyorlar. Savaş, onlar için bir şık meselesi değil, organik bir zorunluluk, yani var olmalarının sebebi. Machiavelli’nin o zamanlar Avrupa hükümdarlarına tavsiye ettiği gibi, bu devletlerin hükümdarları her şeyin üstünde savaş başbuğudurlar. Bu savaş entrepreneurlerinin devleti savaşla kurulur, savaşla yürür, hâzineleri savaşla dolar, savaş için harcanır; ölümleri de savaştan olur. Kurdukları bürokrasi örgütü, hattâ adalet örgütü bile temelde savaş yaratığıdır.
Sayfa 34Kitabı okudu
"İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz."
"Herkesin yaşamında kendini zayıf hissettiği anlar olmuştur.”
"Şimdi ve burayla yüzleşmeliymiş herkes! Şimdi ve burada olmayan her şey gitmeli, yok olmalıymış. Bütün O güzel edebi yalanlar ve fanteziler havada uçarken vurulmalıymış. Ve yirmi yıl önce, 2229 yılının bir pazar günü, onları bir kütüphane duvarının önüne dizdiler; Noel Baba'yı, Başsız Süvari'yi, Pamuk Prenses'i, Rumpelstiltskin'i ve Kaz Ana'yı... Ah, nasıl da acı doluydu! Onları vurdular, kağıttan şatoları yaktılar, masal kurbağalarını, masal krallarını ve 'sonsuza dek mutlu yaşayan insanlar'ı da (çünkü, elbette hiç kimse 'sonsuza dek mutlu yaşamazdı' ve bu bir gerçekti!). Ve sonunda 'Bir Varmış Bir Yokmuş', 'Bir Yokmuş Hiç Yokmuş'a döndü!"
Sayfa 120 - çılgınlık karnavalıKitabı okudu
Nefes alamıyordum. Daralıyordum. Kaçmak istiyordum. Kaçacak yerimde yoktu, el mahkûm yaşıyordum.
Sayfa 181 - EphesusKitabı okudu
Hayat böyleydi işte, kaşıkla verir verir ve sonra bir gün kepçeyle verdiklerinin tümünü geri alırdı.
Sayfa 43 - Kırmızı KediKitabı okuyor
... eğer felsefe yapıyorsak, bu öleceğimizi bildiğimizdendir, Montaigne bey demiştir ya, felsefe yapmak, ölmeyi öğrenmektir.
Sayfa 40 - Kırmızı KediKitabı okuyor
Tabii dünyada her şey gülüp eğlenmekten ibaret değildir, kahkahalarla gülenlerin yanında her dem gözyaşı dökenler de bulunacaktır, hem de bu anlatacağımız olayda olduğu gibi bazen gülenlerle ağlayanların nedenleri ortak olabilir hayatta.
Sayfa 25 - Kırmızı KediKitabı okuyor
Mesafe almak diye bir şey yokmuş, mesafeyi anlamak varmış.
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Her millet hak ettiği hükümet tarafından yönetilir.
Her millet hak ettiği hükumet tarafından yönetilir
“Bir varmış bir yokmuş, çoktan küle dönmüş bir ülkede, krallığını çok seven genç bir prenses yaşarmış...”
Önce kendim,
İnsanlar önce kendini düşünüyor, işini yapabilmek için ölümün olmadığı yerde bilerek öldürmek şuan da yaşadığımız şeyler değil mi ?