Okudum bitti
Jülide gönüllü olarak gideceği görev yerine gitmeden önceki gece barut kokusu aldığı adamla bir pansiyonda birlikte olur. Alp Aslan ise boynunda taşıdığı künyenin kime ait olduğunu merak ettiği kadının, doktor olarak çatışmanın ortasında bulmayı beklemiyordur.
Alp Aslan'a sinirlendiğim çok fazla yer oldu, Jülide'yi fazlasıyla kırdı ama sanırım daha olgun bir yaşta olmalarından kaynaklı aralarındaki ilişki çok güzeldi. Başlarda olan sinirli, anlayışsız, ağzından çıkanı bilmeyen duygusuz Alp Aslan'ın sonradan seven, aşık olan, koruyup kollayan halleri çok güzeldi. Jülide karakterini ise baştan sonra çok sevdim. Zorluklarla, yalnızlıkla geçen hayatına rağmen sevgiye, ilgile istek duyan biriydi bence. Buna rağmen anlayışlı, kendinden emin, kendini bilen güçlü bir kadın olması ise beni ayrıca etkiledi.
Askeri kurgu okumaya bayılan birisiyim ve bu kitap gerçekten askerlikle ilgili bazı sahneleri diğer kitaplardan ayrıştırmama sebep oldu.
Fazlasıyla olağan, gerçekçi bir anlatım vardı ve beni gerçek anlamda etkiledi.
Kitaba başlamadan önce ise okuyanların yoruml 
Gökçen Koçan arına baktığımda açıkçası çok fazla dram, kavuşamayan aşıklar diye düşünmüştüm ve şuan o psikolojiye girmek istemiyorum diyerek okumayı biraz erteledim. Hâlbuki okumaya başladıktan sonra elimden bırakmak istemedim dediğim gibi hüzün, sevinç, nefret, acı her duyguyu hissettiren mükemmel bir kitap. Kesinlikle okuyun okutturun.
Onsra
