Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Sakın gözlerini açma...
Yazıçının oxuduğum ilk kitabı idi və bəlkə də, ən möhtəşəm kitabı...
Qorxu, həyəcan, ölüm...
Kitabda, onları görənləri vəhşicəsinə öldürən məxluqlardan və bu hadisədən özlərini qorumaq, bacardıqları qədər sağ qalmaq üçün səy göstərən insanlardan bəhs olunur.
Kitabın baş qəhrəmanı Malorie, çox güclü bir xarakterdir.
Malorie, bacısı ilə eyni
#okudumbitti
Kafes’ten sonra devamını merakla beklediğimiz, çıksın artık diye gün saydığımız, bizi heyecanlandıran bir kitaptı ‘Malorie.’ Öncelikle şunu söyleyebilirim ki kitabı okumaya niyetlenenler yorumu okuyup okumama konusunda özgür. Ben spoiler yazmam tanıyanlar bilir. Ama ne yazıkki bu platformda herkes bu kadar hassas değil. Biz de açıkçası
Uzun bir zaman önce başladığım bu kitabı sonunda bitirdim. Saramago'nun okumuş olduğum birkaç kitabı içinde en iyi yere bunu koyuyorum.
Körlük kavramı ilk başlarda âmâ olan kişilerden faydalanmak olarak gözükse de daha sonra herkesin hızlı bir şekilde görememesi şeklinde ilerliyor. Zor bir durumda kaldığımızda biz insanlar nasıl vahşileştiğimizi, kendi çıkarlarımız için başkasının onurunu, vicdanını, namusunu nasıl ayaklar altına alındığını. Ego kavramının çok çabuk ortaya çıkması şeklinde ilerliyor.
Sandra Bullock'un başrolünü oynadığı "Bird Box" adlı filmdeki salgın hastalığa yakalanmamak için gözlerine bez bağlayarak kurtulmaya çalışması ve körlüğe ayak uydurması bu kitabı okurken filmdeki sahneleri canlandırdı. Kitabı okuyan herkese kendince derin mesajlar veren Saramago yine bir şaheser çıkartmış. Aynı dünyayı paylaştığımız diğer canlıların ihtiyaçlarını görmediğimiz aslında hepimizin birer kör olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Buna benzer bir durum ortaya çıktığında kitaptaki senaryoların gerçekleşmesi için fazla zamana gerek duyulmayacak bence. Büyük çoğunluğumuz insanlıktan çıkarak birer barbar olacağız ( umarım olmayız ) Sırada "Körlük" kitabı olacak gibi, herkese iyi okumalar.
Uzun zamandır okumak için beklettigim bir kitap olan Kafes (Bird Box) Malorie adında bir kadının Detroit yakınlarındaki iki küçük çocuğu olan bir evde yaşadığı enteresan olayla başlıyor. Polisiye gerilim olmasada çok sevdiğim gerilim kitapları yazan Tess Gerritsen kitaplarının çok gerisinde bulduğum kitap beni sıkmış bir konuya sahip. Beni sıkmış olsa da Netflix'de aynı isimle bir filme de sahip bu kitap akıcı bir hikayeye sahip olmakla birlikte sonu sonu tam oturmamış kitaplardan.
Kitap okuyucuyu günümüzde yaşadığımız salgınının insanları aniden cinayet-intihar işlemesine neden olduğu bir dünyaya götürüyor ve bu salgından kimse sağ çıkamıyor.
Peki asıl soru olan okuduğum için pişman mıyım? Hayır kesinlikle pişman değilim çünkü uzun dönemdir merak ettiğim bir kitaptı ve son dönemde hep epub'da okuduğum için çabuk bitti. Bir kitap tadı vermese de 336 sayfalık kitap 200 küsür sayfa olup zamanımdan kazandırdı fakat kitaplığım artık dolmayacağa benziyor.
"Bird Box" filmini izledikten sonra bir Arkadaşın tavsiyesiyle okuduğum "Kafes" kitabıyla ilgili paylaşmak istediğim birkaç şey var benim de...
Malorie..."Oğlan" ve "Kız" ın annesi, gözleri göz bantları ile sımsıkı kapalı çünkü göz bantları açılırsa büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalıp dışarıda
Bird box... filmini 3 ya da 4 kere soluksuz izledim. Kitabını da soluksuz okudum. Müthiş bir gerilim korku. İnsanı içine bir alışı var dünya değiştiriyorsunuz. Akıcı bir dili var. Okudukça içine gömülüyorsunuz, sizde o dünyadan biri haline geliyorsunuz.
Kızıl Veba - Jack London
Kitabı okumaya başladığımda aklıma bir film geldi "Bird Box" çok benziyor. Sayfalar ilerledikçe günümüzde yaşadığımız Covid-19 virüs ile de benzerlik göstermeye başladı. Bu yüzden kitap daha çok çekti ve büyük tutkuyla okudum. Üç torun ve bir dedenin konuşmasıyla karşılaşıyoruz. Dedenin torunlarına geçmişte ne olduğunu anlatması ve aslında kitabın yazıldığı dönemde olaylar yaşanıyor olması ama yıllar geçmiş şekilde dedenin gözünden anlatım sağlanmış. Seneler öncesinin tahmin etmiş olması... Belki de bu yüzden eser kendine çekti. London hayal gücünüzü en renkli şekilde yaşatıyor. Büyük bir zevkle okunabilecek bir eser.
Çok sevdim. Kitabını da filmini de. Kafes/Bird box, ilgiyle takip ettiğim bir gerilim hikayesi oldu. Kitabı daha çok bilinse filmine fazla dikkat çekmezdim aslında, ama filmi çok popüler olduğu için özellikle film ile kıyaslıyorum. Okurken sizi gerçekten gerebilir, heyecanlı bir noktasındayken çalan kapı ile birden irkilebilirsiniz. Aşırı gerilmedim ama hikayenin içine tamamıyla girdiğim icin duyduğum bir gerilim oldu. Bence çok başarılıydı, anlatmak istediği şeyi okuyucuya aktarabiliyor ve filmden önce her şey beynimde canlandığı için izlemiş kadar oldum zaten. Tabii kitap/film arasındaki farklılıklarda kendimi daha yakın hissettiğim kitaptaki ilerleyişti. Genel olarak ilgi çekici buldum konuyu, merakla çevirdim sayfaları, çok çabuk da bitti. Sürükleyici bir roman. İnsan ister istemez o durumda olsa neler yapacağını ve nasıl yaşayacağını düşünmeden edemiyor. Ama şundan çok eminim, ben hayatta kalamazdım kesinlikle Güzel alıntılar da çıkar kitaptan, ancak benim aklıma kazınan ve o kısımları geçtikten sonra bile aklımdan çıkmayan iki söz var, çok iyi, sizler için de buraya bırakıyorum.
•
"Gökyüzü yarılıyor, gökyüzü ölüyor, gökyüzü öldü."
•
"İNSANOĞLU ASLINDA KORKTUĞU YARATIĞIN TA KENDİSİDİR."
Kitapta, dışarıda görmemeleri gereken, görenlerin akıllarını kaçırıp intihar etmelerine sebeb olan birşey var.
Kitap iki bölüm halinde ilerliyor. Şimdiki zaman ile geçmiş zaman arasında gidip geliyor. Şimdiki zamanda kitabın ana karekteri Malori'nin oğlan ve kız ( çocukların isimleri ) ile nehirden geçip güvenli bir yere ulaşmak için yaptıkları zorlu yolculuğu okuyoruz.
Ben kitabın Netflix'te Bird Box ismiyle yayınlanan filminide izlemiştim.Kitapla film arasında çok az farklar olsada filmde kitapta çok güzel.
Çok akıcı çok güzel bir kitap.Ben çok severek okudum. Sizlerede okumanızı tavsiye ederim.