Hı hımm
Bir kez olsun dönüp bakınadı Hoşça kalın da demedi giderken Sustu yalnızca ve elinden yine de sazını bırakmadı Sonra hiçbir haber çıkmadı Çıkıp gelmedi apansız birgün Gerçi yoktu yolunu bekleyen ve hiç kimse gözyaşı dökmedi
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa birgün
Sayfa 17
Reklam
En acısı da belki o günlere şahit olamayacağız!
Birgün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır.
"Artık yalnız yaşayan bir adam olmuştum. Ne yalan söyleyeyim içimde arada bir; 'Belki birgün gene mutlu olurum.' diye hüzünlü bir düşünce kıpırdandı."
Sayfa 93 - Cem Yayınevi
"Kucaklayacak insana sahipseniz ve bunun farkındaysanız sarılın ona. Doyasıya değil, doymamayı isteyerek... Lütfen doymayın sarılmanın lezzetine. Kimbilir belki de birgün birine sarılmak istersiniz; özümseyerek, ağlayarak, özleyerek... İnsanın birilerini özlemesini anlar ve bir an önce gidip bulmalarını öneririz. Ya insan sarılmaya özlem duyuyorsa. Yanağına bir öpücük kondurmak için insan aramaya başladıysanız vazgeçin bundan. Öpülecek yanak aramaya başlamanız, yapayalnız olduğunuzu idrak etmeniz demektir. Bu idrak kime ne getirir ki?"
Güneş hapsedilebilir mi?
İlkokul çocuklarının sesleri, yoğurt satan bir gurbetçinin sesi; insan sesleri. Sanki başka güzel dünyaların güzel sesleri. Bu çirkinliklerin yanıbaşında bu güzelliklerin ne işi var. Yan yana, iç içe iki ayrı dünya. Hangisi gerçek olan? İkisi de belki. Dünyanın iki aynı yüzü belki. Bir yanı ışık­lı bir yanı karanlıklar içinde. Bir yüzünde gü­neşli aydınlıklar, bir yüzünde karanlıklar, gece­ler. Sen gecenin içindesin, karanlıklara boğulmuş­sun. Birgün o aydınlıklara çıkabilecek misin? Ge­celeri gündüzlere çevirmek, çok mu uzak bir umut? Yoğurtçunun sesi çok uzaklarda sönüp sö­nüp parlıyor, eriyor, tükeniyor.
Sayfa 84 - Can Yayınları 15. Baskı 1992Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.