Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Bir Yudum Kitap
Bir Yudum Kitap
@biryudumkitap__
15 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuduğum kitap buraya kelimelerimi almayacak kadar güzeldi. Bu kadar akıcı ve gerçeklerle dolu olması ve günümüz konusu olsan bir salgının işlenmesi kitaba olan ilgimi artırdı açıkçası. Açıkçası kitabın içeriğinden bahsedip büyüyü bozmak istemiyorum. Jack London dili ve kalemine güvenin ve okuyun derim. Çünkü beğeni ve hayranlığımı anlatacak kelimler bulamadım. Şunu da söylemeliyim ki 1910 yılında yazılıp 2010 yılı hayal edilerek yazılan bir kitap ve içerik olarak bu kadar benzerlik taşıyan bir gelecek daha ne söyleyebilirim ki...
SENİNLE BAŞLAMADI'yı, ödev için Sağlığı Geliştirme dersi öğretmenimiz okumamızı istemişti. Bende yavaş yavaş her gün okumaya başladım. Okurken çok ilginç bulduğum fikirler oldu. Örneğin travmaların genlerle aktarıldığı fikri çılgınca gelse de mantıklı oluyor okuduktan sonra. Yazarımız çok fazla örnek vermiş bu konu hakkında. Okurken kendin için düşünmeye başlıyorsun nedensiz. Kitap seni içine sürükleyiveriyor bir anda. Üstelik kitap başlarken yazar kendi hayat hikayesini de katmış. Yani bu kitabı neden yazdığını net bir şekilde anlayabiliyorsunuz.
Kitabı bitirdiğinizde şunu diyebilirsiniz artık.
Anne, baba seninle başlamadı. Ben benim, sizde sizsiniz.
Bence hayatınızda anlamlandıramadığınız bir duygu karmaşası, yalnızlık, umutsuzluk ve keder hissediyorsanız, aile geçmişinize dönüp bakmalı ve çekirdek dilinizi bulmalısınız. Hayatı kimse için yaşamıyoruz sonuçta. Herkes kendi için var ve kendi yaptıklarından sorumlu.
'Her an her şey olabilir! 'diyor David T. Caine. Kendisi kitabın başkarakteridir. Onun çevresinde dönen tüm olayları okuyoruz kitap boyunca. Pardon olasılıksızlıkları okuyoruz demek istemiştim. David Caine’nin bir ikizi vardır ve bir şizofreni hastasıdır. Kendisi ise epilepsi hastasıdır. David, üniversitede bir öğretmendir ancak son zamanlarda artan epilepsi nöbetleri yüzünden derslere giremez. Zaten kitapta kardeşi Jasper ile karşılaşmasını nöbeti sonucu bayılıp hastaneye kaldırılmasıyla okuyoruz. Ve tek çaresi artık bilimsel bir araştırmaya katılıp hastalığını tedavi ettirebilmektir. Ancak bu doktorların amacı çok başkadır. Onlar başka bir şeyin peşindedir ve bunu yapabilecek tek kişi David Caine’dir. Onu deneyleri için kullanmayı ve Laplace’nin Şeytanını yaratacaklarını yani bu teoriyi gerçekleştirebileceklerini düşünürler. Ancak şans ve tüm olasılıksız olaylar onunla birliktedir.
Kitap çok doyurucu ve sürükleyici bir kitaptı. İlk başta kalınlığı göz korkutsa bile tereddütsüz okuyabileceğiniz; sürükleyici, bilgilendirici – her türden bilgiden bahsediyorum. Örneğin; felsefe, bilim, fizik, biyoloji- , macera ve aksiyonla dolu bir kitaptı. Yazılar akıcı, bilgiler bile normal bir hikâye okurmuş gibi beyninizi yormadan kendine yer açabiliyor. Karakterler çok güzel anlatılmış ve mekân betimlemeleri sizi oraya götürüp geri getiriyordu.
Bu yüzden mutlaka okumanızı tavsiye edebileceğim bir kitap.
Okur Takip Önerileri
Merhaba, öncelikle şundan bahsetmek istiyorum ki bu ütopyaya girmeyen kalmasın. Bir solukta okuyup bitirebileceğiniz, her yaş kesimine hitap edebilen fantastik ve macera dolu bir kitaptı.
Bu kasabada her şey mümkün. Bu da olmaz dediğin birçok şeyi sayfalar arasında barındırıyor. Büyük Nautılus Oteli'nde çalışan Herbert Limon, kayıp eşya bölümünün sorumlusudur. Bir gün camından bir kız girer ve onu saklamasını ister. Kız oradan paçayı kurtarsa bile tekrar baş karakterimizin yanına gelir ve birlikte kızın geçmişini, canavarı ve bu kasabadaki efsaneleri birlikte çözmeye başlarlar.
Malamander efsanesini sizde merak ettiniz mi? Bu tuhaf canavarın farklı bir özelliği var ve özel bir mucizeye sebebiyet veriyor. Tabi insanoğlu durur mu? Tabii ki hayır. Peşine düşen kötü niyetli insanlarla savaşmak zorunda kalan bizim başkahramanlarımız oluyor.
Şuna değinmeden geçemeyeceğim. Kitapta harika bir kitapçı vardı. Keşke gerçek olsun dediğim bir kitapçı.
Bayan Hanniver şöyle bahsediyor:
'Dünyanın tek dispanseri, kütüphane hangi kitabı istiyorsan onu ödünç verir, kitapçı istediğiniz kitabı belli bir fiyata satar. Ama burada kitap sizi seçer.'
Evet kitapların bizi seçmesi kadar fantastik bir olay hayal edemiyorum. Nasıl olduğunu merak ettiyseniz kitaba uğrayıp sizin için bir tane seçmesini isteyin ;)
Tabi bu kasabada tek ilginç olan şey bu kitapçı değildi. Karakterlerimizin çözmeye çalıştığı gizem süresince birçok macera yaşayacak meraktan kitabı bitirmek için can atacaksınız. Beklemediğiniz olaylar ve heyecan dolu kısa bir zaman geçirmek istiyorsanız tam da istediğiniz bir kitap demektir.
Hayatınıza bakış açınızı, insanlara bakış açınızı değiştirmek istiyorsanız bu kitap en doğru kitaplardan biri olurdu sanırım.
Şems ve Mevlana'nın bu kadar birbirinden farklı bir okdar birbirini tamamlayan kişiler olması ilgi çekici doğrusu.
Yazar o kadar güzel bir dil ile anlatmış ki okurken sıkılmıyor ve elinizden bırakamıyorsunuz.
Okuduktan sonra ise hayata ve insanlara eskisi gibi davranamıyorsunuz. Mutlaka okumak için bir şans vermelisiniz bu kitaba.
Adını birçok kez duyduğum okumayı merakla beklediğim bir kitaptı. Yazarımız, yazısıyla akıcı, sürükleyici bir üslup ile harika bir kitap yazmış. Okurken sıkılma ihtimalini geçiyorum genellikle hüzünlenip elinizden kitabı bırakmak zorunda kalıyorsunuz. Mutluluğunuzu bile göz yaşlarınızla taçlandırabilirsiniz. Bende öyle oldu çünkü. :)))
Hikayenin içeriği olarak ise bana sevginin insana neler yaptırabileceğini çok net bir şeklide anlatmış. İnsan sevgiye muhtaç olduğunda ve koşulsuz sevgi sonucunda neler oluyor? Savaş bir ülkeye neler yapıyor?
.......................................
Emir ve Hasan arkadaşlığını, sevgilerini, ihanetlerini ve kopmaz bağlarını okumak için mutlaka bir şans vermelisiniz bence.
Hikayemiz Afganistan, Kabil'de geçmektedir. Zengin bir ailenim çocuğu olan Emir ve onların hizmetkarlarının çocuğu olan Hasan günlerinin çoğunu birlikte geçirmektedirler. Yaramazlıklarını, partileri, gezileri her bir durumu birlikte geçirmektedirler. Ancak Emir'in babası Hasan'ı da çok sevmektedir. Emir, babasından çok sevgi bekler, sürekli kendini ispatlamaya çalışmaktadır. Hasan onu koşulsuz seven bir arkadaştır ancak aralarına ihanet girer ve ikisinin arası açılır ardından da savaş sonucu Emir ve babası ülkeyi terk eder ancak kaderin ilmekleri çözülmemiştir. Tekrar hayatına onu almak zorunda kalacaktır. Neler olduğunu sizde merak ettiyseniz okumaktan geri kalmayın. :))))
