Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gazze'de yaşanılan Gazze'de kalıyor!
Alın size 21. Yüzyıl! Çağdaş dünya, modern düzen, sosyalleşme, demokratik yönetim, finansal özgürlük, refah yaşam....daha ne kadar içi boş ama atmosferi gereksiz yere işgal eden jargon varsa hepsi! Bir damla gözyaşına bir mendil uzatamadık, akan bir damlacık kana yara bandı saramadık, diri diri yanan çocukların üzerine bir damla su dökemedik, evladını kaybetmiş bir babanın, başının altına omzumuzu yastık yapamadık. Durduramadık bu vahşeti. Yetmedi gücümüz. Çünkü bize koydukları hedefler ulaşılması imkansız hedefler. Sonu olmayan bir yarışa soktular hepimizi. Hepimizin önceliği bu yarışı bitirmek. Bu böyle devam ederse er yada geç bizde yarı yolda kalacağız. Ve gözümüzü açmazsak yarı yolda kalmakla da bitmeyecek. Zira; KOMŞUDA PİŞER BİZE DE DÜŞER. Muhammet Çılgın✍️
'Eger bu dediğimizi kabul etmez ve yapmazsan, sana yeni bir teklifimiz var. Hem senin için, hem bizim için hayırlı olan teklif!' Resûl-i Ekrem, 'Nedir, o hayırlı teklif?' diye sordu. Kureyş ileri gelenleri, 'Sen bizim tanrılarımız olan Lât ve Uzza'ya bir yıl tap; bizde senin ilâhina bir yıl tapalim!' dediler. Bu, Kureyş müşriklerinin bir oyun,u, bir tuzağı idi. Akıllarınca, Resûl-i Ekrem'i böyle bir teklifle kandırmayı düşünüyorlardı. Fakat hayatının gayesi şirk ve küfürle mücadele olan Kâinatın Efendisi, elbette bu tuzağa düşmeyecekti. Nitekim Cenab-ı Hak, bu hadisenin hemen sonrasında Kâfirun Suresi'ni indirdi. '(Ey Resûlüm!) de ki: 'Ey kâfirler! Ben sizin ibadet etmekte olduklarınıza (putlarıniza) tapmam; sizde benim ibadet etmekte olduğuma ibadet ediciler değilsiniz. Zaten, ben hiçbir vakit sizin tapmış olduklarınıza tapıcı olmadım; siz de (hiçbir zaman) benim ibadet etmekte olduğum (Allah'a) ibadet edicilerden değilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim bana!'
Sayfa 220 - NesilKitabı okuyor
Reklam
Duygularımızdan birine bir zevk veya acı arz oldu mu, ruhumuz bütün varlığı ile o duygularımızda toplanır ve adeta öteki duygularımızı artık hatırlamaz olur. Bu ise, bizde birden fazla ruh vardır diyenlerin böyle düşünmekle hata ettiklerini gösterir. İnsan, ruhu kuvvetle kendine bağlayan bir şey duydu veya gördü mü, vakit geçer de farkında bile olmaz, çünkü dinleyen hassa başka, ruhu kendine bağlayan hassa yine başkadır. Ruh sanki kementlenmiş gibidir, öteki ise tamamen serbesttir.
Sayfa 30 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okuyor
Okumanızı tavsiye ederim
Ola ki, şu hayatta nasıl bir yol yürüyeceğine dair, kendi hayatına dair bir dönüm noktası olur... Bir insan hiç kimsenin, hiçbir kurum kuruluş cemaat ya da tarikatın peşine takılmadan herkes gibi, Allah'ın ona da verdiği; "Şüphesiz size göresiniz diye, idrak edesiniz diye gözler gönüllüler verdik" Ayetinde gibi dediği gibi, hiç
Bizde bunun bilincinde olduğumuz için "helal" ediyoruz zaten:)
Diyelim ki o insan yaptıklarından ötürü pişmanlık duydu, gelip senden helallik aldı ve Allah da o insanı affetti. Böyle bir durumda yaşamış olduğun haksızlıklar yine boşa gitmeyecek. Allah yaşadıklarına karşılık sana yüksek miktarda mükâfatlar vererek, senin de gönlünü alacak ve hakkını ödeyecek.
Sayfa 132 - OLİMPOS YAYINLARIKitabı okudu
Bu sabah bizde de böyle.. Ormanda bir tur ile bahçede kahvaltı:)
"Çok güzel, taptaze bir sabahtı; benekli bulutçuklar soluk mavi gökyüzünde kuzular gibi dolaşıyordu. Çiy taneleri yaprakların, otların üzerini kaplamış, örümcek ağlarının üzerinde gümüş gibi parlıyordu; ıslak, kara toprak hâlâ şafağın pembe izini taşıyordu sanki. Çayır kuşlarının şarkıları dökülüyordu gökyüzünden.."
Reklam
GECE YARISI KAPIMA KERTENKELE BIRAKAN GİZEMLİ YARATIK
Gecenin bir yarısı, tek odalı odamda yatağımda uzanmış, uyku tutmayan gözlerimle telefonumla dünyadaki gelişmeleri takip ediyordum. Derken kapıdan gelen sesler dikkatimi çekti. Miyavlayan bir kedi sesi. Üstelik tam da kapımın önünde. Kapıyı açtım ve karşıma tanıdık bir sarı renk çıktı: Sarı Dişi! Birkaç günde bir uğrayan, ofisin önünde arada bir
Yalnış mi düşünüyorum??
Takipçi sayısı ile Takip ettiği kişi arasında da dağlar kadar fark olan da bir zahmet ikide birde kötüleyip durmasın uygulamayı çok yapay ve komik duruyor.Misal 30bin takip var 100 de takipçi ne kadar mantıklı??Hem uygulamada etkileşime girdiğin sayfalar nasılsa devemı da öyle geliyor,seçici olur ve herkesi takip etmezseniz hakaret linç vs böyle olaylar yaşmazsiniz.Sayfainizin kontü sizin elinizde,biraz da sanki dikkat çekme çabası gibi.Yani bizde aynı uygulamayı kullanıyoruz,ha benimde tartıştığım kişiler oldu ama bunlar benim için faydalı da oldu.Yani sürekli şikayet ediceğinize kendi elinizde olan çözümlere bakın,ve tabi ki saçma salak tiplerle dolu burası sizde muhatap olmayın
“Şimdi çok iyi anladım ki, Zübük bir tane değil biz hepimiz birer zübüğüz. Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramızdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birleşip işte başımıza böyle zübükler çıkıyor . Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onları biz, kendi zübüklüğümüzden yaratıyoruz. Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük’te birleştiğini görünce ona kızıyoruz.”
·
Puan vermedi
Ali Şeriati İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım. Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi. Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
Ali
AliAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 2008210 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.