Konusu:
İngiltere kralı VIII. Henry'nin elçisi olarak ülke ülke dolaşan Thomas More, seyahatleri esnasında tanıştığı filozoflarla uzun konuşmalar yapar. İdeal bir ülkenin nasıl olması gerektiğiyle ilgili bu konuşmalarda Ütopya adındaki bir ülkeden bahsedilir. Elli dört şehirden oluşan bu adada tek dil konuşulur, sınıf ayrımı yoktur, kimse kimsenin dinine karışmaz ve asla diğer ülkelere savaş açılmaz.
Ütopya tanımını ilk defa ortaya atan Thomas More, siyasetten sosyal hayata kadar her türlü konunun masaya yatırıldığı bu klasikleşen metinde okuru idealindeki dünyaya doğru bir yolculuğa davet eder; Batı düşüncesini şekillendiren aydınlanma felsefesi çerçevesinde ideal devlet ve ideal topluma giden yol haritasını çıkarır.
İncelemem:
Kitap oldukça sakin, yalın bir dille aktarılmış okurlara. Okuduğum zaman, keşke bizim de böyle yönetildiğimiz bir devletimiz olsaydı, diye yakınmadan edemedim. Maalesef. Adı üstüne, Ütopya. Her ne kadar kitapta birçok fikir, ideoloji benim görüşlerimi genişletsede, katılmadığım yerleri de elbette oldu. Ama artıları çok daha fazlaydı. Kitabı bitirdikten sonra, iyi ki okumuşum, dediğim kitaplar arasına girmeyi başarabilmiş bir kitap. Okumayan kalmasın diyorum :)
ÜtopyaThomas More · Can Yayınları · 202020,4bin okunma
Öncelikle bu incelemeyi okumayı düşünüyorsanız biraz zaman harcamanız gerektiğini söylemeliyim. Zira kitap akıcı olmayan bir dille yazılmış. Kitabın incelemesini yapan saygıdeğer okurlar da anlatmak istediklerini anlatamamışlar. Ben de bir cahil olarak bunu kendime anlatmaya çalışacağım. İncelemede yararlandığım kaynakları da ekleyeceğim. Umarım
MEHMET SADIK ARAN VE TAHSİN DEMİRAY
Şu geçen aylarda, bizi ilgilendirmesi gereken iki kişi, aramızdan göçüp gitti: Azerbaycanlı Mehmet Sadık Aran ve Türkiyeli Tahsin Demiray, “Bizi ilgilendirmesi” demekten maksadım ikisinin de Türk milliyetçisi olması, bu yolda çalışıp uğraşmaları, yazılar yazmaları ve hizmet etmeleri bakımındandır. Ayrıca beni
Biz, kaynağı insan toplumunun dışında olan bir ahlak tanımıyoruz; bu bir aldatmacadır. Bizim
için ahlak proleter sınıf mücadelesinin çıkarlarına tabidir.
HADDİNİ BİL
Hâkimiyeti Milliye’nin 21.XI.1933 tarihli 4434. sayısında A. Muhip imzasıyla Orhun’dan bahseden bir yazı çıktı. Tarihten de, felsefeden de salâhiyetle dem vuran ve benim “Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar” adlı eserimin başlangıcını tenkit eden bu yazı aynen şudur:
Orhon (1)
Edirne de bu namda bir mecmua intişar etmeye başladı.
ESERİ OLMAYAN EŞSİZ PROFESÖRLER
Üniversiteler, milletlerin beyni olmalıdır. Çünkü orası en seçkin bilginlerin, araştırıcıların toplandığı yerdir. Türkiye’de böyle düşünüldüğü için üniversitelere muhtariyet verilmiş, öğretmeni ve öğrencisiyle üniversite seçkin bir çevre olarak tanınmıştır.
Fakat gerçek hiç de böyle değildir. Üniversitelerde gerçek
MİLLİ ŞEFİN BERGÜZARI
İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olduğu zaman bunu müspet karşılayanlardan biri de bendim. O sıralarda yabancı basından bizim gazetelere aktarılan bazı haberlerde Türk Devlet Başkanlığı adayları arasında Şükrü Kaya gibi isimlerin de bulunması cidden ürkütücü ve düşündürücü idi.
1938’de benim İstiklâl Savaşı ve Cumhuriyet çağı
Merhaba kitap severler;
(Kaydırmalı Post) #kaydırmalıpost
Ebeveynler için çocuk kitapların,seçici ve önemi hakkında konuşmak gerekirse;dikkat edicek en büyük unsurlardan biri içeriğimde yaşına uygun,resimler,hikayeler, öğretici niteliği olması gerekiyor.
Gözetimimde olmayan hiç bir kitabı kızıma okutmuyorum. Sayfamda çocuk kitabı olması kimseyi