Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Blimunda

Blimunda
@blimunda
öldürdün beni, lazarus!
Partheni siyasi tutuklular kampı, Leros Adası.
Taşlar, soyulmuş taşlar taa yukarıya kadar. Yanda, sığ sularda duyuldu ikinci, üçüncü sıçrayışı balığın. Şaşakalmış, büyük yetimlik - özgürlük.
Sayfa 29 - Cem
Reklam
Evet, Yannis Ritsos var!
«Şiire, aşka, ölüme inanıyorum dedi, işte bu yüzden ölümsüzlüğe inanıyorum. Bir dize yazıyorum, dünyayı yazıyorum; ben varım; dünya var.»
Sayfa 11 - Cem
«Aynı gece, tutukladılar Aleko'yu. Kimseyi ele vermedi Aleko. Üç gün üç gece asılı kaldı. Kimseyi ele vermedi. Bir militan gibi öldü Aleko. Gerçek bir Yoldaş gibi öldü. Son anında haykırdı: «Binlerce yıldız var içimizde bizim. Öldüremezsiniz ki onları.» Ve Aleko yıldızları savaş bayrağına verdi.»
Sayfa 6 - Cem

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Uyumsuz duygusu bu kadarcıkla uyumsuz kavramı olmaz. Onun temelini atar, o kadar. Evren konusunda bir yargıya vardığı kısacık an bir yana, onda özetlenmez. Sonra daha ileriye gitmek kalır ona. Canlıdır, yani ya ölmesi, ya daha ilerilere yankılanması gerekir.
".."kendine gel" dedi sert bir biçimde, "ıstakozlar hep canlı haşlanır. böyle olması gerekir." ıstakozu yakaladı ve sırtüstü çevirdi. hayvan titriyordu. ''hiçbir şey hissetmezler.'' dedi.."
Reklam
İstemek, aykırılıklara yol açmaktır. Aldırmazlığın, yüreğin uykusunun ya da ölümcül vazgeçişlerin verdiği bu zehirli esenliğin doğması için düzenlenmiş her şey.
Yine de bu yeryüzünün bütün bilimi beni bu dünyanın benim olduğuna inandırabilecek hiçbir şey vermeyecek.
Benim olan bu yürek bile hep tanımlanamaz kalacak benim için.
Bütün büyük eylemlerin, bütün büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır. Büyük yapıtlar çoğu zaman bir sokağın dönemecinde ya da bir lokantanın kapısında doğar. Uyumsuzlukta da böyledir. Özellikle uyumsuz dünya, soyluluğunu bu zavallı doğuştan alır.
Ölünün suretini sıyırır ölüme ağıt yakılan parça parça methiyelerde. Kim yarışa girdi ve bu gerçeği yaymak için öne geçti, düşün müjdesini açarak, cesedi durdurarak ve ruhu boşluktan kurtararak bu yok oluşta?
Sayfa 30
Reklam
Şair öldü ve şiiri onunla öldü. Söyleyin ne kaldı ondan geriye? Göç bitene kadar biz de bittik masallarda. Şiiri de göçle birlikte yanıma alırım.
Sayfa 28
- Çok mu karşılaştık? - İki kez: Birincisinde yağmur altında ve İkincisinde yağmur altında, üçüncüsüne karşılaşma denir mi bilmem. Yolcuydum. Eskiden az çok hatırladığım seni unutmak üzere gidiyordum. Şimdi seni anmayı da unuttum. Düşlüyorum sadece.
Sayfa 8
.. gözlerinden fışkırıp, yanaklarını aydınlatan yeşil alevin aydınlığında gençliğinin karşı konulmaz diriliğini görüyorum. söylediklerinin bazılarını anlayıp, hepsini unutarak seni izliyorum.
Sayfa 24
İçtikçe bütün zincirlerinden kurtulduğuna inanıyor, bu yüzden daha çok içiyorsun.. Aslında içtikçe, kendi kendini müebbede mahkum ettiğin, 'bükülmez, esnemez, yenilmez' zırhının içinden çıkıp, çıplak kendin olma cesareti buluyorsun.
Sayfa 24
Ne yani, ölümümü Tanrı'ya bırakacak göz var mı bende?
Sayfa 20
404 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.