Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Egemenlik, “en yüksek ve dâimî” iktidar, düzenli bir yönetimi tek başına garanti eden bir ik tidar anlamında kabûl edildi. Bodin in Devletin Altı Kitabı ([1576] 1962) hem çağdaş hem de klâsik siyasî rejimlerde egemenliğin ye rinin daha kapsamlı bir anlatımını sundu. Bodin’e göre mutlakıyet, kanun yapan ama yaptığı kanunlarla kendisi bağlı olmayan bir egemen tespit etmesi bakımından, rejimler arasında en savunulabilir olandı.
Yeni Roma İmparatoru
Jean Bodin'i 1576'da yazdığı gibi, "Hristiyanların elinden Bizans'ı, imparatorluğu'nun başkentin aldıktan sonra, Persler'den de Babil bölgesini alan, Roma'nın eski eyaletlerine Tuna ötesi diyarını da ekleyen Türklerin sultanını Roma imparatorluğu'nun mirasçısı olarak görülmek çok daha adil olurdu."
Reklam
Dönemler
Bugün tam dünyada aşağı-yukarı benzer bir biçimde kullanılan tarih şeritlerindeki zaman çizgiseldir. Şeritteki dönemler (Antik Çağ, Orta Çağ ve Yeni Çağ), Fransız düşünür Jean Bodin (1530-1597) tarafından belirlenmiştir. Buna göre Batı Roma'nın yıkılmasıyla başlatılan Orta Çağ, İstanbul'un fethi ile son bulur. Fransız İhtilali ile de Yakın Çağ başlar. ** Elbette tüm ülkelerde bu olaylar ve dönemler kabul edilmez. ** Ama "üçlü çağ sistemi" olarak bilinen bu yaklaşım oldukça yaygındır.
Sayfa 68 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
AVRUPALI AYDININ BİRİNCİ GÖREVİ TÜRKLER ALEYHİNE BİR YAZI YAZMAKTI
Avrupalı aydınlar, bütün Hristiyanlar gibi koyu bir Türk düşmanıydılar. Birçok Avrupalı aydın Osmanlı İmparatorluğu’nu nasıl yıkmak gerektiğine dair eserler kaleme almışlardı. Bunun yanı sıra aydınların eserlerinde Osmanlı idare tarzı örnek olarak da gösterilir. XVI. yüzyılda Avrupa’da mutlakıyetçiliğin teorisyenlerinden Jean Bodin ve benzeri düşünürler Osmanlı İmparatorluğu’nun ideal bir siyasi sistemin örneği olduğunu söylüyorlardı. Giovio, Frense-Caneye, Busbecq gibi yazar ve düşünürler de Osmanlı askeri ve idari sistemini eserlerinde överler. “Deliliğe Methiye” isimli kitabı ile büyük şöhret kazanan Avrupa’nın ünlü düşünürlerinden Erasmus, “Utilissima Consultatio de Belloo Turcis Inferendo ..” isimli eserinde karanlık kökenli barbarlar olarak nitelediği Türkler’in, Hristiyanlar arasındaki görüş farklılıkları sebebiyle Avrupa’nın önemli bir bölümünü fethetmiş olduklarını söyledikten sonra, artık esaret altında bulunan din kardeşlerinin kurtarılması gerektiğini belirtir. Erasmus, dini savaşı haklı bulmamakla birlikte, Hristiyanlığın varlığını sürdürebilmesi için Türkler’in yok edilmesi gerektiğini söyler.
Bir cadı için verilen ölüm kararının peşinden idan gösterisi geliyordu. Avrupa'da bu gösteri genellikle ateş yakılarak yapılıyordu. Cadıları diri diri -bazen de boğulduktan sonra- yakma fikri saygın bir Fansız filozof ve Paris Parlamentosu üyesi Jean Bodin tarafından destekleniyordu. Bodin bu pratiği, cehennemde ebediyete kavuşmak için bir tür hazırlık olarak yorumluyordu. Cadıları ağır ateşte kızartıp pişirmek şeytanın onlara bu dünyada çektirdiği azabın ve cehennemde onları bekleyen ebedi ızdırabın yanında büyütülecek bir ceza değildir. Zira buradaki ateş cadı ölene kadar en fazla bir saat yanar.
Sayfa 230 - KolektifKitabı okudu
Geri115
239 öğeden 226 ile 239 arasındakiler gösteriliyor.