Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Merhabalar, Nasılsınız? #SinanAkyüz kalemini severek takip ediyorum. Özellikle #İncirKuşları ve #Meyra kitabının yeri bende ayrıdır. Şimdi de Bosna Savaşını bir başka yönden ele alacağımız #BenAmir kitabının yorumuyla geldim . Amir güzel bir hayat yaşarken 5 dakika içerisinde hayatının değişeceğini bilmiyordu… Daha 10 yaşındayken arkadaşlarının
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023632 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“Susmak günahtır, konuşmak tehlikeli…”
Bu kitabı okurken insanlıktan utanıp bir ulusun nasıl bu kadar vahşi, vicdansız olduklarını bir türlü anlayamadım, anlamayacağım da… Yüz binlerce Boşnakların öldürülmesine de binlerce kadının tecavüze uğramasına ve bu insanların canice katledilmesine nasıl kulaklarınızı tıkayıp sessiz kalabildiniz anlayamıyorum. Sadece baş karakter Suada değil çocuk, yaşlı, kadın demeden tüm Boşnakların yaşadığı bir soykırımı anlatıyor bu kitap. Bazı kaynaklarda 1992-1995 Bosna Savaşı olarak geçer ama asla bu bir savaş soykırımdır. Ben bu kitabı okurken bu duyguları yaşadıysam o masum insanlar nasıl dayandı bilmiyorum. Sinan Akyüz’ün okuduğum ilk kitabı oldu İncir Kuşları. Tarihi bir dönemi o kadar sürükleyici, duygu yüklü anlatmış ki okumaya başladığınızda iki üç gününüzü bile almayacaktır. O kadar kötü duygular içinde okurken sonunun mutlu bitmesine ayreten çok mutlu oldum. Sizler de okuyun, okutun.
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,2bin okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere roman tarzında yazılmış bir kitapla geldim Kitabı nasıl anlatacağım sizlere bilmiyorum. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Çünkü yazarımız Bosna'da yaşanan soykırımı ele almış. Amir. O soykırımda tecavüze uğrayan bir kadın tarafından doğurulan ve doğduğunda terk edilen bir çocuk. Onun psikolojik durumlarını okurken annesini bulması ve annesinin yaşadıklarını anlatmasını okuyoruz. Okuyoruz ama okurken yüreğim dağlandı benim. İnsan insana bunu yapar mıydı? İnsanoğlu bu kadar kötü olmak zorunda mıydı? Ne desem kelimelerim kifayetsiz kalıyor. Ama bilinmeli ki ne Amir suçlu ne de onun gibi doğanlar... Ha bir de tecavüz görenler. Tek suçlu bunları onlara reva görenler... Söylenecek çok şey var. Tarihte Bosna şimdi ise Gazze. Bunu durdurmanın bir yolu yok mu? Bu kadar acımasız olunmak zorunda mı? Lütfen okuyun kitabı . Yazarımızın kalemine sağlık
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023632 okunma
20. yüzyıl Almanya ve Avrupa'nın diğer bölgelerinde, Ermenistan, Ukrayna, Rwanda, Kamboçya, Bosna, Sudan ve diğer yerlerde birçok felakete ve soykırıma sahne olmuştur. Dolayısıyla insanoğlunun önüne çıkan en önemli sorulardan birisi itaatin nerede bitip kişisel sorumluluğun nerede başladığıdır. Hannah Arendt (1965) özellikle Yahudi Soykırımı'nın nedenlerini anlamaya çalışan filozoflardan biridir. Hitler'in Nazi rejimi nasıl olup da 6 milyon Avrupalı Yahudi'nin öldürülmesini sağlayabilmiştir? Arendt'e göre soykırımda yer alan insanlar ne sadist ne de psikopattı; masum insanları katletmekten zevk almıyorlardı, onlar yalnızca güçlü ve karmaşık sosyal baskılara boyun eğen, sıradan vatandaşlardı. Arendt, Yahudilerin ölüm kamplarına taşınmasından sorumlu Nazi subayı Adolf Eichmann'ın davasını incelemiş ve onun söz edildiği gibi bir canavar olmadığı, yalnızca emirleri sorgulamadan yerine getiren diğer bürokratlar gibi sıradan bir bürokrat olduğu sonucuna ulaşmıştı (Miller, 1995). Eichmann'ın -ya da My Lai'deki askerlerin, Kamboçya'daki Kızıl Kimerlerin, Bosna'daki Sırpların işlediği suçların affedilmesi gerektiğini söylemeye çalışmıyoruz. Bütün bu davranışları delilik deyip geçiştirmenin işin kolayına kaçmak olacağını söylemek istiyoruz. Bu davranışları, sıra dışı bir sosyal etkiye maruz kalmış sıradan insanların eylemleri olarak görmek daha verimli -ve tabii ki daha korkutucu- olacaktır.
Sayfa 474Kitabı okudu
Savaşta büyük zülme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemek de serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın.Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
628 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
323 günde okudu
bir bosna hikayesi
İnsanın içini cayır cayır yakan bir kitap. O kadar can, o kadar masum nasıl acımasızca katledildi inanamıyorum. Ben okurken dayanamadım ama bunları yaşadılar. Okurken utandım, okuyamadım günlerce. İlk defa bir kitap elimde aylarca kaldı. Ne bırakıp başka bir kitap okuyabildim nede bir süre cesaret edip okuyabildim. Ruhları şad olsun.
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
Meyra
MeyraSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20195,6bin okunma
Reklam
340 syf.
·
Puan vermedi
Sevdalinka / İnceleme Sessiz, isteksiz, yaşam sevincini yitirmiş gibi duran kadın, onun alışık olduğu, sivri fikirlerini sonuna kadar savunun, esintili, renkli, gürültücü Nimeta’sı değildi ne zamandır. Ama ‘zaman’ denen gaddar olgu, her şeyi değiştirmede, unufak etmedi mahirdi. Kimi değiştirmemişti ki zaman? #alıntı Sevdalinka Bosna-Hersek’te geleneksel bir müzik tarzıdır. Boşnakların halk müziğidir. Usta yazar Ayşe Kulin, bu kitabında bizlere aşkı, vatan sevgisini ve boşnakların yüzyıllardır varoluş savaşını kaleme almış. Kitaptaki olaylar ana karakterimiz; gazeteci iki çocuk annesi olan nimete, üzerinden ele alınmış. Nimeta işini aşk ile yapan başarılı bir gazetecidir. Çocuklarını ve monoton hayatını çok sevse de eşiyle arasına ikisinin de işinin yoğunluğunun verdiği ve yılların kattığı alışkanlıkla soğukluk girmiştir. Aşkı ummadığı anda ikinci kez bulan nimeta, aşkı ve ailesi arasında kalır. Bir yanda ailesi bir yanda aşkı olan nimeta birde vatanının yavaş yavaş bölünmesine şahit olur. Üstelik gazeteci olduğu için olaylara çok yakından şahit olur. Büyük bir dram ve insanlığın utancı olan Bosna soykırımı bir kez daha gözler önüne serilmiş. Kitabı ben severek okudum fakat #Enhüzünlüeylül den sonra okumam arasında benzerlik kurmama vesile oldu. Yine bir insanlık dramı ve olayların merkezinde aşk, ve ayrı ırktan iki sevdalı..
Sevdalinka
Sevdalinka
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,8bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
BEN,AMİR,SİNAN AKYÜZ,224 sayfa “Lütfen o kağıda şunları yazar mısınız?Adı Amir.Henüz yirmi yaşında.Aklı var,yüreği yok.Ve her şeyden önemlisi,o bir nefret çocuğu.” İncir Kuşları ve Meyra romanının devam niteliğindeki bu kitabı,yazarı ilk kez okuyacak olanların çok zorlanacağından ve bu kadar da abartılmaz diyeceğinden eminim.Ama ne yazık ki
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023632 okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Herkese Selammm Kalemini ilk kez okuduğum @akyuz_sinan ın son gözdesi #benamir kitap yorumu ile sizlerleyim. Sarsıcı bir okuma oldu benim için. Özellikle bunun gerçek bir yaşam hikayesi olması beni daha çok üzdü. Savaşın en büyük mağdurları daima kadınlar ve çocuklar olmuştur. Bunun en kıymetli kanıtlarından biri oldu eser. Amir.. Güzel sanatlar fakültesinde okuyan Bosnalı bir genç. Annesi hemşire ve birde ablası var. Hayatı boyunca sevgiyle büyüyor lakin çocukken yaşadı bir olay onun hayatını kabusa çeviriyor. Evlatlık olduğunu öğreniyor. Öz annesinin tecavüz mağduru bir Bosnalı, babasının ise kim olduğu belli olmayan bir Sırp olduğunu öğreniyor.  Geçmişten gelen kimlik bunalımı onun hayatını kabusa çeviriyor. Bir psikologdan yardım alan Amir, kendisiyle yüzleşmesi bittiğinde cesaretini topluyor ve gerçeklerin peşine düşüyor.  Öğrendiği gerçekler sayesinde kendini yavaş yavaş bulmaya çalışan Amir, benim dağılmamı sağladı. Gaddar bir savaşın kurbanları kadınlar. Kitabın final kısmına bayıldım. İstediğimden daha güzel bir şekilde bitti Bosna Hersek katliamı ile ilgili bilgilerimin çok az olduğunun farkına vardım. Daha fazla okuyup bilinçlenmek duası ile. Aliya İzzetbegovicin bir cümlesi ile sonlandırıyorum yorumumu... " Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır. " 
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023632 okunma
628 syf.
·
Puan vermedi
Kitap boyunca Ebulfez Elçibey' in "Sen Türk olduğunu unutsan da düşmanın asla unutmaz. " ifadesi canlandı zihnimde. Bosna Hersek'te yapılan katliamı ve katliama ek olarak Boşnak halkına yapılan psikolojik şiddet ise kitapta oldukça iyi ifade edilmiş. Bazı okuyucuların dediği gibi gerçekten katliamlar ve zulümler çok detaylı anlatılmış. Evet oldukça rahatsız edici. Lakin bizler bunu okumaya rahatsız olurken bu zulümlere maruz kalan bir halk var. Bu halkın yaşadığı zulümlerin anlatılması ve bu zulümleri onlara yapan halkın açık açık ifşa edilmesi gerekir. Ne kadar acı da olsa kanlı tarih yazılı kaynaklara geçmeli ki herkes bilsin. Aliya İzzetbegoviç'in de ifade ettiği üzere; “Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır." Bu eserin satırları boyunca Bosna Hersek'te yaşayan dindaşlarımız sürekli olarak; "komşularımız bizi katlediyor, biz onların tavuğuna kıst demedik. Bu nasıl mümkün olabilir." ifadelerinde bulunuyorlar. Bu bence oldukça anlamlı. Ders alınması gereken bir detay. Kadınlara ve erkeklere yapılan tüm işkenceler de ayrı ayrı nefesim kesildi. Kalbim daraldı. Ben sadece bu katliamı okurken bu hislere kapılırken bu zulümleri yapan halkın vicdansızlığı ise beni kahretti. Kitabın diline gelecek olursak yalın ve akıcı bir dile sahip. Bu sebeple kitabı okurken belgesel izler gibi hissettim.
Meyra
MeyraSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 20195,6bin okunma
Reklam
Avrupa'ya gelince: Türkiye'ye "insan hakları" dersi vereceğine, Avrupa önce Bosna'da, Cezayir'de, Kosova'da yaptırdığı katliâmların hesabını vermelidir Batı ülkeleri, sözde "Ermeni soykırımı"nı değil, Ermenilerin Azerbaycan/Karabağ'da daha yeni yaptıkları gerçek soykırımı gündeme getirmelidirler. Ama tabii, böyle hakkanî ve dürüst davranışları, bağnaz, haçlı kafalı, üstü cilâlı, altı hunhar ve barbar Batı'dan beklemek safdillik olur.
340 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Herkese merhaba Sizlere "Sevdalinka" kitap yorumuyla geldim Tarihi gerçekliklerin kurgu ile harmanlanmasını çok sevmişimdir. Bu kitap da tam olarak öyle bir kitap. Yazar 90'lı yıllarda yaşanan Bosna Savaşını ve Boşnak halkının yaşadığı zulmü, 3.5 yıl süren soykırımı ve acılarını yalın gerçeklikle anlatıyor ve bunu anlatırken sade bir dil kullanarak hikayenin akıp gitmesini sağlıyor. Fakat hikayenin giriş kısmı bana göre fazla uzun tutulmuş bu da okuyucunun hikayeye girmesini zorlaştırıyor. Hikaye kısa bir tarih ve siyaset bilgisi istediği için kitaba başlamadan önce ufak bir araştırma yapabilirsiniz bu hikayeye daha çabuk girebilmenizi sağlayacaktır. Medeni(!) dünyanın şahit olduğu ve yaşanan soykırıma yine ve yeniden üç maymunu oynadığı Bosna soykırımını okudukça yüreğim tekrar tekrar sızladı. Çoğu şeyleri okurken sakin kalamadım. Fakat iyi ki okumuşum dediğim insanlığa ve dünyaya bakış açıma yenilik katan ve severek okuduğum bir kitap oldu. Önerim dahilindedir. Hüzün dolu iyi okumalar diliyorum
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,8bin okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ben Amir, Savaşın Unutulan Çocuğu
Kalemini çok beğendiğim, kitaplarını keyifle okuduğum yazarın
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
ikinci kitabı. Her kitabında Bosna'ya ince ayrıntılar bırakan yazarın sanki Bosna'yla bitmeyen bir davası var gibi. 1992-1995 yılları arasında yaşanan Boşnak Soykırımı'nın ne denli vahşice olduğunu gözler önüne seren kitapta Müslüman Boşnak Kadınlarının uğradıkları tecavüzler ve bu tecavüz sonucu dünyaya gelen bir çocuğun kendini anlamlandırma çabalarına tanık olacaksınız. İçim hala yaralı, çünkü Bosna'yım Ben. Seni diye sürdürdü konuşmasını 'doğurdum ama hiç doğurmamış saydım. Hiç benim olmamış gibisin, çünkü sen benim alnımdaki kara bir lekesin! ' 'Hayır' diye haykırdım. 'Hayır. Ben kara bir leke değilim. Ben bir lanet değilim.Ben sadece ruhu yaralı biriyim. Tıpkı senin gibi, Anne! '
Ben Amir
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023632 okunma
354 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Drina Köprüsü
Balkan tarihi, kültürel çeşitliliği, gelişen olaylara göre toplumların birbirleriyle iletişimi harika bir biçimde anlatılmış. Kitapta Drina köprüsü tanık ettiği her olaylara rağmen dimdik durduğu vurgulanmış, bu vurgulamayı Drina’da yaşayan milletlerin birbirleriyle sağlam ve mesafeli ilişkilerine benzetiyorum. Kitabı okurken aklımdan Bosna savaşı, Srebrenitsa soykırımı geçti, acaba İvo Andriç o günleri yaşasaydı kitaba ekleme yapar mıydı… Ama Mostar köprüsü isminde yeni bir kitapta hepsini yine yazardı.
Drina Köprüsü
Drina Köprüsüİvo Andriç · İletişim Yayınevi · 20185,6bin okunma
243 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.