Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
136 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Bütün öykülerin ortak noktası sanırım yaşlılık buhranlarıydı. İnsan yaşlanınca neden garipleşir? Ben en çok evden kaçan kadının öyküsünü sevdim “çok kalabalıktınız” deyişi “evde, sokaklarda, dükkanlarda, dolaplarda… Günün birinde kalabalığı silkelemekten ve tek başıma kalmaktan başka bir isteğim olmadığını anlayıverdim.” Aynı değil mi. Ara ara gelmiyor mu hepimize bu. Evin sürekli dağılmasından, yemek seçen çocuklardan, her gün ne yedirsem diye düşünmeklerden falan bir kaçasımız geliyor. Yapmıyoruz ama. Çünkü daha yaşlanmadık. Çocuklar büyümedi. Ve bir sürü başka sebep. Yaşlılık psikolojisi böyle bir şey mi acaba? Yeniden başlamak için çok geç olması, her şeyden vazgeçiş, hayatın değersizleşmesi sonumuz bu olacaksa ne için çabalıyoruz bu kadar yıl? Ama kitaptaki yaşlıları bizim yaşlılık algımızdan ayıran bir şey var. İçiyorlar. Çakırkeyfler. Yaşlanınca işleri bitmiş. Dünyalık hevesleri kalmamış ama bir amaçları da kalmamış. İnsan yaşlı da olsa bir amaca bağlanmalı. Ahiret inancı bu buhrandan kurtarıyor bence insanı. Ölene kadar uğruna çabaladığın bir şeyler var. Din güzel şey ya. İslam güzel bir şey.
Haziran
HaziranSelçuk Baran · Yapı Kredi Yayınları · 2020450 okunma
"Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur."
Samet Doğan
Samet Doğan
Reklam
Bedendeki gözleri değil, sonlu anlağı değil, derindeki, verilenlerin renkli çokluğunun altındakini gören kavram ve us gözünü gereksiyoruz. Denecek ki, tarih böyle işlenirse, a priori bir işlem olur, bu da aslında haksızdır. Felsefe böyle konuşmaların üstündedir. Tözselliği tanımak için insan usla işe başlamak zorundadır. Özellikle tek yanlı düşüngemelerden kaçınılmalıdır; çünkü bunlar tarihi bozarlar, kendileri de yanlış öznel görüşlerden ileri gelirler. Felsefenin böyle şeylerle işi yoktur. Felsefe usun kendisindeki kesinlikle olayların usa uygun geçtiğine inanmış olacak ve doğruyu, bugün güya, geniş görüşlülükle tarihe her türlü a prioriyi taşıyan filologlarda moda olduğu gibi, çarpıtmayacaktır. İde'yi kendisine öndayanak aldığı ölçüde, felsefe a priori olarak iş başındadır. Ama ide kesinlikle oradadır: Bu da usun kendi inancıdır.
İnsan unutmaz, saklar..
"Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur."
Küçük bir çöp batıverse gözüne, Çıkarmak için, nasıl da edersin acele. Ya zihnin hasta olduğu zaman, Neden biçare beklersin böyle? Başlamak, bir işin yarısını bitirmektir. Başla sen de artık kendi aklınla düşünmeye Ve cesaret et merak ettiğin şeyleri öğrenmeye!
Sayfa 33 - Hoatius
Unutalım sevgili okurlar..
"Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur."
Reklam
Yaşadığımız her ânın hafızamızda o ilk saniyelerdeki gibi canlı kaldığını düşünsenize. Ne fena, unutmak ne büyük nimet! Samet Doğan'ın aynı kitabında geçer: "Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." Unutalım sevgili okur.
Günaydın Pasajı / Bir Yudum Kitap
Yaşadığımız her ânın hafızamızda o ilk saniyelerdeki gibi canlı kaldığını düşünsenize. Ne fena, unutmak ne büyük nimet! Samet Doğan'ın aynı kitabında geçer: "Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." Unutalım sevgili okur. Neyi unutmak istiyorsak üstelik, geride bırakalım ve gülümseyelim bugün. İstersek her şey mümkün. Var olun.
Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur.
Günaydın. Yaşadığımız her ânın hafızamızda o ilk saniyelerdeki gibi canlı kaldığını düşünsenize. Ne fena, unutmak ne büyük nimet! Samet Doğan'ın aynı kitabında geçer: "Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." Unutalım sevgili okur. Neyi unutmak istiyorsak üstelik, geride bırakalım ve gülümseyelim bugün. İstersek her şey mümkün. Var olun.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.