Ahaha
"Gideyim bari," dedim, çünkü ben hayatımı böyle yaşarım.
Asgari ücretle geçinenlerin durumu
Düşük ücret, berbat yaşama koşulları ve kazıklanmak- o günlerde işler böyle yürüyordu.
Reklam
Hayat da böyle değil mi zaten
Güney'de funky kulüplerden birinde açlıktan ölmek üzere olan biri hayatında duyduğun en iyi gitarist olabilir ve sen adını bile bilmeyebilirdin.
622 syf.
·
Puan vermedi
Hayatın ne içindeyim ne dışında... Sadece yanında yürüyen bir gölgeyim" İncelememe başlarken kendime ait bir kaç mısrayla başlamak istedim. Kitabı bitirdikten sonra yıllar yıllar önce yazmış olduğum bir mısra aklımda canlandı. Hayır bu tesadüfi değildi Oblomovluk kavramını henüz bilmezken birebir onun yaşamına benzeyen cümleler kullanmam
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,9bin okunma
Mutlu Bayramlar:)
"Nefes almak bayramdır meselâ; Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan... Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; Sevmeninkini yalnızlık... Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek; kurda kuşa yem olmayıp 'Çok şükür bugünü de
Bu Afrika cehenneminde karşınıza müthiş gün batımları çıkıyordu. Kaçışı yoktu bunun. Her seferinde güneşin dehşetengiz katli gibi trajik. Koca bir şike. Ne var ki tek bir insanın kaldıramayacağı kadar büyük bir hayranlıktı bu. Gökyüzü bir saat boyunca bir uçtan öteki uca lal renginden başlayıp çılgınlığa saçılarak gösteriş yapıyordu, sonra da ağaçların arasından yeşil fışkırıyordu ve yerden ilk yıldızlara kadar titrek çizgiler halinde yükseliyordu. Bundan sonra tüm ufku yeniden gri ele geçiriyordu ve sonra da yine kırmızı, ama bu kez yorgun bir kırmızıydı bu ve zaten uzun da sürmüyordu. Böyle bitiyordu. Tüm renkler paçavraya dönmüş olarak, pörsümüş, ormanın üstüne dökülüyordu yüzüncü gösteriden sonra yıpranmış görkemli sahne kıyafetleri gibi. Her gün tam saat altıda olup bitiyordu bunlar. Ve işte o zaman tüm canavarlarıyla birlikte gece devreye giriyordu, binlerce ve binlerce kurbağa suratlı gümbürtüsüyle. Orman, tüm derinliklerinden titremeye, tıslamaya, böğürmeye başlamak için bir tek onların bu işaretini bekliyordu. Dev ve ışıksız bir âşıklar istasyonu, tıka basa dolu. Ağaçlar dolusu canlı şölenlerle, koparılıp atılmış ereksiyonlarla, dehşetle yüklü. Barakada birbirimizin sesini duyamaz hale gelmiştik. Arkadaşımın beni anlayabilmesi için artık benim de masanın bir ucundan ötekine bir kukumav kuşu gibi bağırmam gerekiyordu. Tam bana göreydi, sen misin kırsal yaşamdan hoşlanmayan.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.