Böyle bitmesin bu gece!
Görünmez oldu eserlerin zulmet penceresinde.
İçim buruk,
Kanat kırık
Böyle bitmesin bu gece!
Işıksız yanarken alem,
Yani tenezzül dahi etmemiş ateş göstermeye nurunu...
Ama yakmış da kör etmiş gaflet yorganını gözlerine kadar çekmişleri...
Böyle bitmesin bu gece!
Olur muydu bu varlıkta bu darlık?
Sanki her an düşsen de yetişe Hızır...
Yürek hazır,
Gece nazır
Gözsüz bakar tüm aleme...
Gecenin içine gece doğarmış
Her gecem böyle bil Ümmü Gülsüm
Aşıklar haddini böyle aşarmış
Haddimden aşmadan gel Ümmü Gülsüm
Gel gelde gör içimdeki yarayı
Kast etme canıma açma arayı
Hükümdardım terk eyledim sarayı
Kollarını aşağı indir dirseklerinin üzerinde dur. İşte böyle.
Yerdeyim kafam yerde kıçım havada. İşte afişe olmak diye buna derim.
Pozisyonumu düşünecek fazla zamanım yok ara Damien u\ elleri giderek daha da hızlı çalışıyor. Bana
doğru eğiliyor bir efe le göğüs ucumu okşarken diğeriyle içime giriyor; içeri dışarı içen dışan. Beni öyle
Umarım benden bıkmazsın, seversin herkes önce sevdiğini söylerdi umarım sonra bırakmazsın. Söyledikten sonra ağzıdan bir laf çıktıktan sonra hele bir de inandırıcılığı varsa benim inanasım deli gibi kanacağım sevilmeye hasretle kaldığım zaman gelmişse, Yapamıyorum demezsin olmuyor demezsin senden önce başkası vardı seninle de onu unutma
Yine bir huzursuzluğa,
Göz açmak bu bana.
Yine israf gündüzler,
Ömrümden çala çala.
Bu gereksiz insan topluluğundan,
Acaba nasıl kurtulmaca?
Ömrümü sömürtmeye geldim buraya,