376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Bu kitap konusunda aşırı meraklı ve beklenti doluydum; sonunda kitabı okudum ve beklentimi tümüyle karşıladığını ve de merakıma değdiği gördüm, mutlu oldum. Bu yazarı ilk defa okudum ve yazımını beğendim, gayet net ve insanı kitaba sürükleyecek şekilde yazıyor. Ama şunu söylemeliyim ki tahmin ettiğim yerler oldu, hemde önemli kısımlardan ama bu,
Kapkaranlık Ormanda
Kapkaranlık OrmandaRuth Ware · Yabancı Yayınları · 2016582 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
kitabın kapağını daha demin kapatmış, okuduklarımı sindirmeye çalışırken hemen bir iki şey yazayım. evet bugüne kadar asla okumadım bu kitabı ve sabahattin ali’yi de ilk defa okuyorum. okumayan bir avuç insan kalmıştır sanırım, bu sebeple kesinlike okumalısınız diye anlamsız bir öneri yapmayayım hiç. kendimi bildim bileli türk edebiyatı ile pek barışık biri olamadım ne yazık ki… bu kitaba elim hep gitse de herkesin elinde görmem uzaklaştırdı hep… popüler şeylerden kaçıyorum maalesef… ama bu kitap… harika bir şeydi. neden bugüne kadar okumadım ya da iyi ki okumadım da tam şu anki ben olarak, şimdiki duygu ve düşüncelerimle okuma fırsatı yakalayabildim. sabahattin ali’yi anlatmak, yazı dilinden bahsetmek bana düşmez sanırım ama yine de kısaca belirteyim: anlaşılır bir dil ve su gibi akıp giden uzun hikaye veya roman. konuya girmeyeceğim çünkü kitaptaki her şeyi anlatabilirim öyle. şunu söyleyeyim ki sayfa 145 ve sonrası beni gerçek anlamda ağlattı. raif efendi’nin sıkışıp kaldığı ve ne yaparsa yapsın kurtulamayacağı o duygular… başka birini seviyor ve özlüyor ama başka başka insanlarla yaşıyor. hayatı boyunca tanıdığı ve sevdiği tek insanla, onu da gerçekten tanıyan ve seven o insanla olmak varken kendisini anlamayan bilmeyen insanlar içindeki yalnızlığının yarattığı tarifsiz ve asla giderilemeyecek çaresizlik hissi… evet raif efendi, her şey daha farklı olabilirdi. bu böyle olmayabilirdi!
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317,5bin okunma
Reklam
282 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Hangi çocuk anne - babasından sevgi istemez, onlar tarafından onaylanmak istenmez ki? Bana kalırsa Nora Seed’in yaşamı işte tam da bu iki nedenden ötürü ölümün kıyısına geliyor; onay ihtiyacı ve sevgi eksiliği. Nora Seed orta yaşlarının başında, yalnız yaşayan -ölmeseydi Voltaire adında bir kedisi vardı-, tel teorisi adlı bir mekanda çalışan, bekar bir kadın. Yaşamaktan da yaşamdan da zevk almayan, her şeye karşı ümidini ve umudunu kaybetmiş, yıllarca majör depresyonu antidepresanlar ile yenmeye çalışmış ancak başarı olamamıştı. Bir ruh sağlığı uzmanı olarak şunu söyleyebilirim ki “düşünceleriniz ne ise siz o kişisinizdir. İstediğiniz kadar etken maddesi fluoksetin olan ilaçlar kullanın; kimya bir yere kadar.” Bazı kitaplar yaşama ve düşüncelere dokunur ya hani; Gece Yarısı Kütüphanesi benim için ve bence herkes için tam da öyle türden bir kitap. Bazen öyle büyük pişmanlıklarımız oluyor ki “bunu yapmasaydım böyle olabilirdi, şunu yapsaydım hayatım çok daha güzel olabilirdi” gibi… Hayır olmayabilirdi. Bize yanlış görünen seçimler belki de yaşamımız için sağlıklı olabilecek seçimler iken bunun tam tersi de mümkün. Yaşamınız için hangi kararı verirseniz verin sonuca sağlam b.r psikoloji ile yaklaşmaya çalışın. Pişmanlık duyduğunuz herhangi bir seçim aslında sizin için en iyi seçim olabiliyor iken, olmasını çok istediğiniz bir şeyin o kadar da mükemmel olamadığını görebiliyorsunuz.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202176 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
30 saatte okudu
Ne umdum ne buldum dedirtecek cinsten bir romandı okuduğum. İlk başta pırıltılı hayatlara hayran bir Toplayıcı başarılı bir Opera sanatçısı hayatı okuyacağımı düşündüm. Açık söylemek gerekirse de ilk etapta pek bir klişe geldi. Hayranlarının tabiriyle Diva,Toplayacının tabiriyle Sultan. Olay nasıl Dersim olaylarına geldi anlamıyorsunuz bile. O kadar güzel kurgulanmış her şey o kadar güzel birbiriyle bağlantılı olmuş ki bir an ilk okuduğunuz kısımdan tamamen farklı bir şeyle karşılaşıyorsunuz. Bire bir tarihi anlatsa bu kadar akıcı olmayabilirdi ama olayları için kurguyu şahısları öyle güzel yerleştirmiş ki siz ister istemez tarihin içine giriyorsunuz. Yazarın da dediği gibi aslında bu bir farkındalık romanı. Tunceli ya da Dersim ne demek isterseniz böyle bir gerçek var. Biz ise oturduğumuz yerden üç maymunu oynuyoruz. Kendi burnumuzun dibinde yaşanan her şeye o kadar uzağız ki bir şeylerin farkında olmamız gerekiyor. Sonlara doğru gerçekten yıllar sonra kavuşan anne Kıza mı gerçeğin böyle Can alıcı olmuş oluşuna mı ağladım inanın bilmiyorum. Öylece kitabın içine çekildim. Evet farkında olmamız gerekiyor. En kısa zamanda tüm hatlarıyla Dersim olaylarını araştırmaya karar verdim. Her okuyanda bence bu duygu uyanmıştır. Önemli olan farkında olmak. Yazara da bu yüzden teşekkür etmek lazım. Acı gerçek doğru ama biz bu kitapta yumuşatılmış halini gördük. Kim bilir daha ne acılar ne zulümler var. Geçmiş geçmişte kaldı dememeli iyisiyle kötüsüyle bilmeliyiz. Kitaptan çıkan en temel sonuç bu bence. Kesinlikle yazarın okunması gereken en temel romanlarından biri. Herkese tavsiye ediyorum. Hatta şiddetle tavsiye ediyorum.
O Muhteşem Hayatınız
O Muhteşem HayatınızOya Baydar · Can Yayınları · 2012807 okunma
24 öğeden 21 ile 24 arasındakiler gösteriliyor.