Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat, sonbahardaki çıtırdayan yapraklardan sonra yeniden başlar.
Kelebek değil kibrik misali insanın ömrü. Kanadı kırılınca değil, kibrit tutuşunca sönüyor ab-ı hayatı. Gerisi zaten teferruattı.
Reklam
Herkesin bir hikayesi vardır, doğum ile ölüm arasında. Kimisi zaman geçtikçe çözülen bir düğüm, kimisi de müebbet kördüğüm...
Bir çığlıkla başlar hayatın ve yine bir çığlıkla son bulur. Bir avazla açarsın gözlerini hayata. Ölürken de ellerinden sımsıkı tutan insanın feryadıyla uğurlanırsın gökyüzüne
"Dinin yardımına gereksinim duyan bir yönetici zayıf iradeli demektir. Hiçbir korkak, yönetici olamaz."
Sayfa 170
“Kusurlarına rağmen birine aşık olmak yoktur. Kusurlara aşık olmak vardır…”
Reklam
410 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Kültür dediğimiz şeyin net bir tanımını yapmak oldukça güçtür. Örneğin Amerikalı iki antropoloğun yaptığı çalışma neticesinde 164 farklı tanımı belirlenmiştir. Bizim de yapacağımız hemen hemen hiçbir tanım yanlış olmayacaktır ama her daim eksik kalacaktır. Çünkü içine aldığı alt başlıklar yaşamın her alanına tekabül eder genişlikte. Kitapta da,
İnsan ve Kültür
İnsan ve KültürBozkurt Güvenç · Remzi Kitabevi Yayınları · 1979132 okunma
“Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne de bir katre şer…”
Milli egemenlik konusunda Atatürk ile Mahmut Esat Bozkurt'un fikri:
Atatürk'ün 1923'te Türkiye için tahayyül ettiği siyasal re­jimde ise yasama, sınırlamalara tabi olacaktı . O yıllarda Ata­türk, halkın ilerleme potansiyelini henüz tam olarak hayata geçirmediğini düşünmekteydi. Atatürk, bu konudaki Mahmut Esat Bey'in düşüncesini onaylamıştır: "Milli egemenlik farklı bir şeydir. Cumhuriyet, anayasal monarşi ve mutlak monarşi farklı şeylerdir. Bazıları sadece biçimdir. Diğerleri milli iradeyi kuvveden fiile çıkaracak [ düşünceden uygulamaya geçirecek] araçlardır ... Milli egemenlik mutlak monarşide bile bulunur. Anayasal monarşide daha fazlası ve cumhuriyette daha da faz­lası vardır. Yani, iki şey birbirine karıştırılmamalıdır: Milli ege­menlik bir biçim değildir; bir öz meselesidir"
"Bizim bir tek ilkemiz var : Tüm sorunları Türkiye'nin bakış açısından değerlendirmek ve Türk çıkarlarını korumak." Türkiye'yi kendi milli sınırları içinde, küçük , kaynaşmış bir millete ve müreffeh bir devlete kavuşturacaktı.
Sayfa 153
Reklam
Ey oğul,yazıklar olsun sana Mezarımı kirleten şu mahluka baksana Baktım düşmüş hainlerin gafillerin peşine Benim bozkurt yurdumda çakalların işi ne ?
Mustafa Kemal galip gelmişti. Sakarya dönüm noktası olmuştu: İzmir, gösterişli bir başarıydı: Bu ise , gerçek bir zaferdi. Onun zaferiydi, onun cesareti, kararlılığı, hüneri ve muhakemesiyle bu gıdadan,donanımdan yoksun perişan ordu Yunanlılar'ın kovalamış, Britanya İmparatorluğu 'na kendi koşullarını kabul ettirmiş ve tüm Avrupa'nın gözünü korkutmuştu.
Sayfa 148
Sahi! Yağmur anlar mı? Neden anlamasın ki? Hem anlamasaydı daha hüzünlü yağar mıydı?
“Doğduğun evde yazılırmış kaderin…”
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.