Missouri Zırhlısı ve ABD'nin Türkiye'ye girişi
5 Nisan 1946' da İstanbul'a varan ABD savaş gemisi Missouri Zırhlısı'nın bu ziyaretinin resmi nedeni 1 1 Kasım 1944'te ölen Türkiye'nin ABD Büyükelçisi Münir Ertegün'ün naaşını Türkiye'ye getirmekti Ancak esas amaç Soğuk Savaş'a girilirken Sovyetler'e "Türkiye'nin yanındayız" mesajı
Dönemin siyasileri ve kalem erbabı da ziyaretten son derece memnundur. Başbakan Şükrü Saracoğlu hislerini, "Minnettarlığımı tebarüz ettirirken derin bir zevk içindeyim. Dünyanın en mükemmel çocuğu olan Amerika ve Amerikalılar, ellerinde insanlık, adalet, hürriyet, medeniyet bayrakları olduğu halde sağlam ve metin adımlarla yürümektedirler," cümleleriyle ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı İnönü ise gazetecilere, "Amerikan donanmasına mensup gemiler bize ne kadar yakın bulunurlarsa o kadar iyi olur," demiştir. (Bozkurt, 2008: 43) Dönemin basınında yapılan değerlendirmelerde de ziyaretten duyulan memnuniyet ve olağanüstü bir Amerikan hayranlığı göze çarpmaktadır. Falih Rıfkı Atay'ın "Missouri" adlı yazısı bu memnuniyet ve hayranlığın en iyi örneklerinden biridir. Atay yazısında şöyle demektedir: . . . Amerika'nın ne istediğini biliyoruz; hür, eşit ve egemen milletlerin ortaklaşa güvenliğine dayanan harpsiz, saldırışsız, sadece ahlak ve kanun bağlaşma ve antlaşmalarının hüküm sürdüğü bir dünya! Böyle bir dünyada yaşamak isteyen herkes, Amerikan bayrağında kendi talih yıldızını da görür. (Bozkurt, 2008: 46)
Cihat Baban ise ABD'yi "muasır medeniyet"in timsali ve Türkiye'nin örnek alması gereken ülke olarak gördüğünü şu sözlerle anlatmaktadır: "Atatürk'ün Türk Milletine Onuncu Yıl Nutku ile göstermiş olduğu Türkiye'yi muasır medeniyetlerin fevkine çıkaracağız ideali, üstün medeniyeti ile muasır dünyayı temsil eden Birleşik Amerika'ya yakınlaşmanın onun sihirli elleri ile insanlık alemine getirmiş olduğu yüksek medeniyete kucak açmanın Türk milleti için zaruret olduğuna en manalı bir işaretti. Atatürkün bu isteği bugün tamamiyle yerine geldi. (Bozkurt, 2008: 50) ABD zırhlısının Türkiye'ye gelişine dair tek çatlak ses ise sosyalistlerden çıkmış, örneğin Mehmet Ali Aybar "Her Şeyden Evvel ve Her Şeyin Üstünde İstiklal" adlı yazısında şöyle demiştir: Tarihimizin en kritik anlarını yaşıyoruz: İstiklalimiz tehlikededir. Ve işin korkunç tarafı şudur ki, istiklalimize kastedenler bu sefer ordularla değil, bir yardım teklifinin yaldızlı paravanası arkasına gizlenerek üzerimize yürüdükleri için Türk milleti kuşkulanmıyor. Ve mahirane, mahirane olduğu kadar hainane bir propaganda da bu kuşkusuzluğu arttırmağa, istiklalimize kastedenleri bir kurtarıcı gibi göstermeğe çalışıyor. Bu gibi hallerde hakikati gören namuslu her Türk'e mukaddes bir vazife düşer: Her ne pahasına olursa olsun hakikatleri haykırmak . . . (Bozkurt, 2008: 51)
Haksızlık Karşısında Susmadım Susamadım
Kavga Ettim Yıllarca Yerimde Duramadım
Sevdamın Ardı Sıra Yürüdüm Adım Adım
İnan Ki Bir Damla Kanıma Acımadım
Toplanırdık Beş On Kurt Bir Arada Yürürdük
Güven Verir Herkese Gönülleri Bürürdük
Karakollara Gitsek Biz Hep Saygı Görürdük
Geçen Kutlu Yıllara Zamana Acımadım
Ülkücü Ülkücüye Kardeş Derdi Can Derdi
Bir Ekmeği Var İse Tutar Onu Bölerdi
Ve Bu Mübarek Sevda Hep Böyle İlerledi
Yüreklere Kin Nefret Ekene Acımadım
Abbas Karakaya Bozkurt
Değerlerim Var Benim İz Bırakıp Gittiler
Dilimde Söylenecek Söz Bırakıp Gittiler
Yüreğimde Yanan Bir Köz Bırakıp Gittiler
Ölü Diyemem Demem Şehit Olup Gittiler
Onlar Bu Hareketin Bu Davanın Sözüydü
Duymazların Kulağı Kör Olanın Gözüydü
Onlar Türk Ve İslamın Benliğiydi Özüydü
Kadere İman Edip Sıra Sıra Gittiler
Sayfalarca Yazsam Da Az Gelir
Cumhuriyet, 7 .1.1987, Uğur Mumcu (Tarikatlar ve Siyaset): Tarikatlar ile sağ partilerin ilişkisinin vurgulandığı yazıda; "Avrupa'daki ülkücü örgütler de Türk İslam Sentezi adı altında İslamcı bir düzeni savunuyorlar" deniyor.
Adetâ ikinci millî marşımız mahiyetinde olan "Türkiyem" şiirinin şâiri Dilâver Cebeci...
Şiire biraz daha meraklı olanlar ise "Sitâre" şiiri ile tanır onu. Aynı zamanda bir akademisyendir Cebeci. Hepsinden önemlisi bu topraklara, bu memleke ve bu insanlara aşk ile bağlı bir Türk milliyetçisi. Her dâim aksiyonda olan bir Ülkücü!
Cebeci'nin daha önce neşredilmiş kitaplarının toplanmasıyla oluşturulmuş bir kitap, yani bütün şiirleri mevcût. Kitapta; millete, memlekete, ülküye ve aşka dâir muazzam dizeler bulacaksınız. Şiirlerin bir çoğuna gözünüz takılacak ve bir o kadar çoğuna da gönlünüz takılacak, bir çoğunu hafızanıza alma gereği hissedeceksiniz.
Cebeci, şiirlerini bir şair kaygıysa yazmamış sanki. Kalemi ve kağıdıyla dertleşmiş gibi. Öyle içten ve öyle samimi dizeler.. Bizlere de bu sâmimi sohbette okuyucu olmak düşmüş, çok şükür!
Okuyunuz ve okutunuz.
Selâmetle...
TürkiyemDilaver Cebeci · Panama Yayıncılık · 2016273 okunma