Irvin D. Yalom Amerika'da fakir bir ailede doğduğu için ailesinin verdiği dini eğitim dışında bir eğitim alamamıştır. Sırf siyahilerin oturduğu bir mahallede yaşadıkları için de Yalom sokakta oynamak yerine vaktinin büyük kısmını kütüphanede geçirir ve okumaya karşı büyük bir tutkusu oluşur. Okuma aşkı onun haftada iki gün şehirdeki kütüphaneye
Derin bir felsefe, derin bir psikoloji ve derin bir edebiyatın Nietzsche'nin gözyaşlarıyla yoğrulmuş hali :Nietzsche Ağladığında.
Sanırım bu zamana kadar okuduğum kitaplar arasından beni en çok sarsan bu kitap oldu.Bu kitabın bendeki tesirine ve bendeki yaşayışına minnettarım.
Kitabın karakterleri tarihte iz bırakan ve tanıdığımz kişiler ama
Her iki kadın da onu korkutuyordu; ikisi de tehlikeliydi, ama farklı biçimlerde. Lou Salomé'de onu korkutan, gücüydü; yani Breuer'e yapabilecekleri. Bertha'da onu korkutan ise her şeye boyun eğmesiydi; yani Breuer'in ona yapabilecekleri.
Lou Andreas-Salomé ....
Okurken aforizmaların havada uçuştuğu, her sayfasında kendinize bir şeyler katan, derin bir kitap... Sıkılmadım okurken girizgahta bile...
!!!!!Spoiler olması ihtimaline karşın şimdiden uyarayım...!!!!
Breuer işinde başarılı, Avrupa çapında ünlü bir
Yine bir İrvin yalom şaheseri... Dili oldukca hafif ve içerdeği temel psikoloji kavramlarıyla okuyucuya hem Psikoloji hem de Felsefenin yaşamımız için ne kadar temel bir rol oynadığını aşılıyor...
Olay 19. yüzyılın son çeyreğinde Viyana'da geçiyor ... Atmosfer soğuk ve kasvetli...Psikanaliz'in yeni yeni duyulduğu ama tam olarak bilinmediği ,
Yazarın mükemmel bir zekası olduğunu düşündüm kitabı okurken. Gerçek hayatta bir araya gelmeyen iki kişiyi bir araya getirerek bir roman hazırlamak -bunu ustalıkla yapmış- herkesin yapacağı bir şey değil. Aynı dönemde yaşayan Nietzsche ve Breuer'i bir araya getirerek okuyucuya felsefik ve psikolojik bir şaheser sunmuş.
Kitabı sindirerek okumanızı
Bir kitap düşünün ki karakterler ve duygular gerçek hayattan lakin gidişat tamamiyle düşünsel olaylardan. İşte bu eser tam da böyle bir eser. Hepimizin bildiği aksi, egoist,münferit, deccal Friedrich Nietszche, psikanaliz kurucularından sayılan Josef Breuer ve öğrencisi Sigmund Freud, psikanalist yazar olan adı birçok ünlü isimle beraber anılan
Sonunda Bertha, zihninin imparatoriçesi Bertha, yeniden sahneye çıkarak Breuer'in bütün dikkatinin kendisinde olmasını istercesine tüm diğer düşünceleri ezdi ve bir kenara fırlattı.
Günaydın. Ne vakit kendimizi fazla ciddiye alsak, Yalom'un Divan'ındaki şu meşhur konuşmayı hatırlamalı: "Gördün mü, Carol? Satranç da hayat gibi: Oyun bitince bütün taşlar -piyonlar da, şahla vezir de- aynı kutuya koyuluyor." Ne şah ne vezir olmak, sevgili okur... Var olsun insan gibi, insan için, insanca yaşamak. Var olun.
Irvin D.
Bu kitaba geç kaldığımı düşünüyordum ancak şu an okuduğum için çok mutlu oldum. Çünkü Nietzsche Ağladığında'yı felsefeyi psikolojiyi seven biraz olsun bilen bir okur ile diğerleri gibi bir roman olarak görüp okuyan okur arasında çok fazla fark olacaktır.
Kitabı adeta yaşadım ve bu yalnızca edebi anlamda değildi. Bir psikolojik danışman olarak kitaptaki karakterlerle konuştum, anlamaya çalıştım, sordum, düşündüm. Bazen doktor Breuer'ın karşısındaki hastaydım, bazen de Nietzsche'nin doktoruydum onu anlamaya ve iyileştirmeye çalışan. Hasta doktor ilişkilerinde çok fazla keyif aldım. Nietzsche ve Breuer'ın karşılıklı hasta ve doktor koltuklarında değişimli danışmaları beni büyüledi tek kelimeyle. Geçmişi, yaşantıları ele alışları, birbirlerinin duygularını, korkularını, ümitsizliklerini anlama çabaları ve bunları harika ve akıl dolu sorularla gerçekleştirmeleri... hepsi harikaydı.
Sonunda kendim de Nietzsche ve Breuer ile birlikte aydınlandım, farkındalık kazandım. Bir danışma okuyorsunuz ve danışan danışman Nietzche ile Breuer daha ne olsun diyor insan. Bir diğer karakterimiz Freud'u ise henüz gençlik zamanlarında Breuer'ın arkadaşı rolünde görüyoruz. Daha geçenlerde Feniçka kitabını okuyarak kendisiyle tanıştığım Salome ise Nietzsche'nin aşık olduğu kadın ve olayların başlangıcını oluşturan karakterimiz.
Kitabı sevmemdeki ilk etken karakterler hakkında, onların düşünceleri, felsefeleri ve hayatlarına dair biraz da olsa bilgi sahibi olmamdı, bundan dokayı çok fazla tat aldım Nietzsche Ağladığında'dan. Bu kitapla tanışmalısınız!