Sabitlenmiş gönderi
“Hayır bizi bırakıp gitmeyeceksin, başka birisi olmayacaksın, nasılsan öyle kalacaksın: Kuşkularınla, kendinden sonsuz hoşnutsuzluğunla, sonuçsuz kalan kendini düzeltme denemelerinle, yaşadığın düşüşlerle ve senin için olanaksız, sana nasip olmayacak sonsuz bir mutluluk beklentisiyle.”
Sayfa 124 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Fıstık gibi kendisinde bir iç var zanneden, soğan gibi hep kabuk çıkar.”
Nesil Yayınları
Sokrates de satışa sunulmuş lüks malları görünce şöyle demişti: “İhtiyacım olmayan ne çok şey varmış.”
Sayfa 15 - Say YayınlarıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
“Gerçekten de, üstün olmaları gereken insanların suçunu kanıtlamak sık sık kaçınılmaz oluyor, ama kötülüğün nedenini, suçluyu kamunun gözünde küçük düşürmeyecek bir biçimde ortadan kaldırmak gerekir. Bir çoban yanılgıya düşerse öteki çobanlardan ayrı tutulmalıdır; ama eğer koyunlar çobanlara güvensizlik duymaya başlarlarsa vay halimize.”
Sayfa 58 - Can Yayınları
“kendinisevengillerin birtürlügerçeklerigöremediğiiçinbaşkalarınınsevgisinemuhtaçgiller familyasına mı giriyormuşum?”
İletişim Yayınları
112 syf.
·
Puan vermedi
·
42 günde okudu
“Meyveli dal başını aşağılara uzattığı gibi, akıllı insan da mütevazı olur.”
Nesil Yayınları
“Çok doğru söylüyordu. Ne güzel ifade ediyordu. Ona hak vermemek imkânsızdı. Bu yaşta bir gencin böyle esaslı sözler etmesi ne güzeldi. Böyle ciddi ve ağırbaşlı bir insana ancak hayranlık duyulabilirdi. Başka bir şey duyulamazdı. Bu nedenle bütün kızlar, bu ciddiyet ve ağırbaşlılığa kendilerini layık görmedikleri için, daha hafif genç erkeklerin koluna girerek uzaklaşıyorlardı.”
İletişim Yayınları
“Üniversiteyi sevmiyordu. Orada geçen zamanından söz açmayı sevmezdi: ‘Bir kere başladık, bitireceğiz,’ derdi. ‘Bir kere doğduk, yaşayacağız. Üniversiteyi bıraksam ne olur? Hiç. Bırakmasam? Gene hiç. Hiç olmazsa adam oldun derler fakülteyi bitirirsem; yakamı rahat bırakırlar.”
İletişim Yayınları
“Ona açıklardım: bütün bu bilgilerle yetişen insanlar, bu heyecanlı düşünceleri sadece sıkıcı bir ders olarak değerlendirir; profesör de, sanıldığı gibi, coşkunlukla anlatmaz bunları, yıllardır aynı sözleri tekrarlamaktan usanmıştır; öğrenciler de kültürlü değildir, Selim kadar kitap okumazlar, derslerden bir şey anlamazlar, nefes kesen nazariyeler onlar için ezberlenmesi gereken satırlardan ibarettir, bütün gün kantinde bu konuları hiç konuşmazlar, nefret ederler onlardan, üniversite biter bitmez kitapları yakmaya kararlıdır bir çoğu, bütün bunlar bir aslî maaş meselesi, bir gelecek endişesi için yapılır. Bana inanmadı.”
İletişim Yayınları
“Binalar, binalar... Yetmiyormuş gibi bir de yenilerini yapıyorlar. Türk’ün parası olunca binaya gidermiş. Başka neye gider? Aklına aynı mısra takıldı: şarkısı yarıda kaldı, aklı da karıda kaldı. Sonunda aklı da kalmadı.”
İletişim Yayınları
“Avam kamarasında mıyız ki en şiddetli tartışmalardan sonra bile iktidar ve muhalefet olarak meclisten kolkola çıkalım?”
İletişim Yayınları