Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
240 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Suni Tebessüm
"İnsan, söyleyeceği her şeyi söyleyip ölmeliydi." Böyle diyor Fatih Gezer'in ikinci romanının perde arkasında kalmaktan, saklanmaktan, sakınmaktan ve sakınılan göz olmaktan yorulan Selim. Romanımızın büyük kısmında anlatıcımız Selim, henüz romanın başında oda eşiğinde yığılıp kalıyor gördüğü manzara karşısında ve olaylar bu manzarada gördüğü, görmediği ama merakına da yenilip görmeye çabaladığı renkleri keşfetmeye çabalıyor. İçerikle ilgili çok da ipucu vermek istemiyorum, oldukça sürükleyici bir üslubu ve akıcı dili var romanın. Zaten Fatih Gezer'in ilk romanı "Ölüler Kıraathanesi"ni okuyanlar için bu durum sürpriz değil. Yeri gelmişken hatırlatalım, yazarımız ilk romanıyla "Vedat Türkali İlk Roman Ödülü"nü aldı. Bu romandan önce onu okursanız "Suni Tebessüm" daha anlamlı hale gelebilir. Romandaki saptamalar da çok hoşuma gitti. Abi-kardeş ilişkisini anlatırken yazarımızın kullandığı benzetme hem sosyal hem aile ilişkilerine dair nokta atışı... "Yaşamak hep dün, ölüm genellikle bugün ve bazen yarın." gibi altını çizmekten ve üzerinde düşünmekten kendimi alamadığım nice güzel cümle sizi bekliyor romanda. Fatih Gezer, iyi bir "dil işçisi" olmaya bu romanda da devam etmiş. Mutlaka okuyun, pişman olmayacağınız ve "İyi ki okudum." diyeceğiniz bir roman sizi bekliyor.
Suni Tebessüm
Suni TebessümFatih Gezer · Everest Yayınları · 2022191 okunma
Bu benzetme çok hoşuma gitti
Tembeller yumruklarını sıkmadıları için mutluluğun avuçlarının içinden kayıp gitmesini seyreder. Saint Jerome, bu kişileri ellerindeki kılıçları havada bekleyen ama hiçbir zaman indirmeyen gravür heykel askerlere benzetir.
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Öncelikle şunu söylemekle başlamak istiyorum ki, ben bu kitabı ilk aldığımda bunu kendi isteğimle yapmamıştım. Hatta ilk düşündüğüm şey "Ben romancı olmak istemiyorum ki, neden bu kitabı okumalıyım?"dı. Ama okuduktan sonra anladım ki bu kitap sadece roman yazmak isteyenler için değil, romanı daha doğru anlamak ve incelemek isteyen
Genç Bir Romancıya Mektuplar
Genç Bir Romancıya MektuplarMario Vargas Llosa · Can Yayınları · 2012177 okunma
552 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
-Bu Bir Müdafaa İncelemesidir-
(İncelemeyi yazmadan önce kitabın aklımda kalan bölümleri dışında bazı yerleri tekrar gözden geçirdim ve buradaki incelemelerin tamamını okudum. Çamur atanlar hemen hemen aynı çıkarımlarla birbirlerini tekrar etmişler.) Yazmaya 14 yaşında başlayan Şule Yüksel Şenler, bazı arkadaşlarının etkisiyle namaza başlayan abisi Üzeyir Şenler'in
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Timaş Yayınları · 202115,9bin okunma
Benzetme çok hoşuma gitti..
İbn-i Bacce "Toplumun geneli gibi yaşamayan sıradışı kişiyi, bozuk toplum karşısında erdemli kişi" olarak nitelendirir. Bu insanlara nevabıt "ayrık otu" demiştir. Tedbirul Mutevahhid
144 syf.
8/10 puan verdi
Uzun bir aradan sonra Japon edebiyatına ait bir kitap okudum. Daha önceki okuyuşlarımda fark edemedim ama bizim edebiyatımıza çok benzeyen bir atmosfer yakaladım. Kitabın konusu özgün olmamasına rağmen kendini bir şekilde merak ettiriyor ve içine çekiyor. Yazarın ara ara bize bazı bilgiler verip benzetme yapmasını çok beğendim. Normalde beğeneceğim bir iş değildir. Kitaptaki Suezo'nun alışılmış bir tefecinin dışında olması benim çok hoşuma gitti. Kitabın sonu ise bence tam da böyle yazılmalıymış. O-Tama'ya bir veda bile edemedik, en son ne düşünüyor hiç bilemedik ama belki bilseydik bu kadar etkileyici olmazdı. Anlatıcının değiştiği kitapları ayrı bir seviyorum, diğer karakterin zihninin içine girmek için beklemek bence kitap okumanın gerçekten en zevkli yanlarından birisi! Ayrıca İthaki yayınlarının bu yeni basım Japon klasiklerini de çok başarılı buldum. Özellikle kitapların kapakları göze hitap etme açısından çok başarılı. Çeviri ise gerçekten çok özenerek yapılmış. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Yaban Kazı
Yaban KazıOgai Mori · İthaki Yayınları · 20212,891 okunma
Reklam
392 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Çok kötü bi kitap olduğunu düşünmüyorum ama beklentimin oldukça altında olduğunu söyleyebilirim.Evren hakkında detay çok azdı.Fantastik öğelerden daha çok romantiğe ağırlık verilmiş.Önemli olacak olaylar çok üstün körü geçilmiş.Kitabın dili çok basit geldi.Ana karakterler dışında diğer karakterlere daha fazla yer verebilirdi yazar ama vermemeyi tercih etmiş.Bu hikayeye Hades ve Persephone havası vermeye çalışmış ama bence alakası yok.Gereksiz bi benzetme çabası olduğunu düşünüyorum.Kitapta en çok sevdiğim yerler Kanca’nın olduğu yerlerdi.Keşke benimde öyle bir kurdum olsaydı.Ana karakterlere gelecek olursam, Eldas için üzüldüğüm yerler oldu ama Luella’a olan tavırlarını biraz klişe buldum.Önce çok kötü davrandı, sonra pişman olup iyi davrandı, sonra mesafe koymaya karar verdi sonunda da aşık olduğunu kabullendi.Luella’nın ise hazır cevap halleri ve kimseye kendini ezdirmeyişi hoşuma gitti.Ama Capton’a olan sorumluluk duygusu ve minnettarlığına hak versem de bunu sürekli dile getirmesi, zihninden geçirip durması bir süre sonra beni bunalttı.Kısacası, kitabı okuduğuma pişman değilim.Hafif, çerezlik bir kitaptı.Tekrar okuyacağımı veya birilerine tavsiye edeceğimi sanmıyorum.Kitaba verdiğim Puan 6,5/10
Elf Kralı ile Anlaşma
Elf Kralı ile AnlaşmaElise Kova · Yabancı Yayınları · 2022834 okunma
126 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
O kurbağayı ye! İnceleme
Kitabı beğendim ve her kese tavsiye ederim. Kitabın ismi biraz garip olsa da, genelde görülmesi gereken ve yapmakta tembellik duyduğumuz işler de hakikaten bir kurbağa yemek gibi ağır gelir insana. Ve başlayamazsın bir türlü. O bakımdan isabetli ama farklı bir benzetme de olurdu yani. :). Bu konuda yalnış hatırlamıyorsam okuduğum ilk kitab Abdulfettah Ebu Gudde'nin "Zamanın kıymeti" eseriydi. Bu eser müthiş olmakla beraber bir harita çizmiyor, sadece alimlerin hayatından örnekler serdediyordu. Daha sonra farklı kitaplar da okudum. Zamanı necə yeyək? 20 dəqiqədə zamanı doğru dəyərləndirmə və s. Ancaq bu kitab sistemli və dğer kitaplardaki konuları sa daha pratik sunuyor. 21 metod arzediyor ve bu metotlar bazen farklı bazen de bir-birini ikmal eder tarzda. Özellikle her başlığın sonuna o konuyu özet eden göstermişler eklemesi çok hoşuma gitti.
O Qurbağanı Ye!
O Qurbağanı Ye!Brian Tracy · Qanun Nəşriyyatı · 01,083 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Jack London. Sevdiğim bir yazardır kendisi ama hiç bu tarzda yazacağını düşünmemiştim nedense. Masalsı bir şekilde evrimi anlatmış. Şahsen ben çok beğendim. Maceradan maceraya atladım okurken. Sürükleyici bir anlatıma sahip. Eski insanlardan bahsedilmiş. Biraz daha ilkel ve modern olanların arasında geçen çatışmaları, kendi türlerini öldürmeleri, cehaleti, yeniliği ele almış. Kızılgöz adlı bir karakter de var kitapta, ona çok nefret besledim okurken. Eşlerini sevmeyen, öldüren, tüm halka zulüm eden bir varlık kendisi. Ne yazık ki günümüzde de mevcut böyleleri. Eşini çok seven korumaya çalışanlarda var tabii ki. Çok hoşuma gitti bu tutum. Gün geçtikçe yeni keşifler yapılması, insanlığın gelişimini ele alıyordu. Kendimi o zamanlarda yaşıyor gibi hissettim, ne korkutucu olurdu. Ben de bazı okurlar gibi, hareketlerimizin altında eski atalarımızın deneyimlediği olayların yattığını öğrendim bu kitap sayesinde. Başta okurken tuhaf gelse de, sonradan kitaba bağlanıyorsunuz. Bir okur incelemesinde Maymunlar Cehennemi adlı filme benzetmişti kitabı. Gerçekten de öyle, güzel bir benzetme yapmış. Kitap okunmaya değer. Şimdiden iyi okumalar değerli okurlar.
Adem'den Önce
Adem'den ÖnceJack London · İndigo Kitap · 201918,8bin okunma
Niyeyse çok hoşuma gitti bu benzetme..
Ellerine soluk ceset rengi lastik eldivenler giymiş işçilerin tulumları beyazdı.
46 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.