100 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yumuşak Oda, 14 hikayeden oluşan kısa bir kitap. Kitabı aldığımda çok ciddi beklentiler içinde olmadığım halde bitirdiğim andan itibaren kitabın beni fazlasıyla etkilediğini hissettim. İlk bölüm ismi olarak "Prolog" seçilmiş bu bölümde kitabın ismiyle de ilintili olacak şekilde yazar bize benim kalemim bu diyor ve belki de puslu bir mağaraya girdiğimiz konusunda uyarıyor. Bu iddialı girişe rağmen her bir hikaye bir öncekinden geri kalmayacak şekilde etkileyici. Hikayelerde özgün bir işleyiş olmasıyla birlikte Prolog'da da hissettirdiği üzere kalemini hep aynı hizada tutarak kitabını sonlandırıyor. Güncel edebiyatın tekdüzeliğinde Ankara'da bir vaha olduğu hissine kapılıyorsunuz.
Yumuşak Oda
Yumuşak OdaDinçer Apaydın · Çolpan Kitap · 201815 okunma
Kahramanlarımız dilsizdir. Bu güne kadar, hiçbir kalem, hiçbir Türk kahramanının anıtını yapmadı. Türk vatanına yeni vatanlar ekleyenlerin adını, ancak birkaç halk destanında anıyoruz. Milli edebiyatımızın bu tutukluğu karşısında, tercü­me edebiyatımız, yarınların hafızasına yabancı milletlerin bayrak adamlarını dikmekte cömerttir. Övünmezlik, ne
Reklam
104 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
savaş savaş savaş.... konusunu okuduğumda waw dedim tam benim kalemim bir kitap. Savaş zamanı insanlar şehirler... Evet tam da düşündüğüm gibi kitap beni çok etkiledi. O dönemleri çok iyi yansıtmış. Ama kitabım dili gerçekten çok ağırdı. Yani savaş zamanı yaşanan acıları kaleme alırken bu kadar sanatsal cümleler kurulmalı mıydı bilmiyorum ? Açıkçası bu durum benim duyguya girmemi engelledi. Evet konu harika sizi etkiler ama anlatımdan çok emin değilim. Çeviri kaynaklı bir durum da olabilir tabi. Alın okuyun bakalım siz ne düşüneceksiniz
Bosnalılar
BosnalılarVelibor Çoliç · Kutu Yayınları · 2020264 okunma
SENİNLE BAŞLADI, BİTSİN SENİNLE
Seninle başladı, bitsin seninle… Ve gün be gün, ben seni düşünürüm. Sen benim her şeyimsin ey sevgili. Rüzgârlara ezberlettim türkülerimi, Ben hep uzaklara türkü yazarım Sılamsın, sevdamsın, sabır tasımsın Kalemim adından başka ad yazmaz Bu kütükte başka bir ad okunmaz Narına nuruna kurban olduğum Seven sevdiğinden asla yakınmaz Ben sevda
BOYACI/ SAİT FAİK ABASIYANIK
Annen var mı senin? - Var tabiî. - Ne iş yapar? - Çamaşıra gidiyor. - Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. Ben, dedi, boyacı olacağım.
Annen var mı senin? - Var tabiî. - Ne iş yapar? - Çamaşıra gidiyor. - Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözüme kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. -Ben, dedi, boyacı olacağım. - Ne boyacısı? - Kundura boyacısı. - Neden kundura boyacısı? - Ya ne olayım? - Doktor ol, dedim. - Olmam, dedi. - Neden ? - Olmam işte. - Neden ama? - Doktoru sevmem ki. - Olur mu ya? Bak, dedim. Doktor sevilmez olur mu ? - Tabiî sevmem, dedi. Annem hasta oldu. Evimize geldi. Kumbaramızı kırdık. Bütün yirmi beşlikleri ona verdik. Sonra çeyrekler kaldı. Onlarla da reçeteyi yaptırdık. O da zorlan. - Ama annen iyileşti. - Annem iyileşti ama paramız gitti. İki gün, yemek yemedim ben. - Peki, dedim, öğretmen ol. - Ben mektebe gitmiyorum ki. - Neden? - Öğretmen beni dövüyor. - Neden? - Yaramazlık ediyorum da ondan. - Sen de yaramazlık yapma. - Ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki. - Öğretmenin yapma dediği şey, dedim. - Belli olmuyor ki!.. Bir gün arkadaşımın biri “Çamaşırcının piçi” dedi. Ben de dövdüm onu. Öğretmen de beni dövdü. Ondan sonra hep çamaşırcının piçi diye çağırdılar. Hiç kimseyi dövmedim. Yaramazlıkmış diye. Bir kaç gün sonra yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. Birini aldım. Hırsızsın sen diye dövdüler. Benim kalemim yoktu aldım. Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. Bir daha kimsenin kalemini almam dedim. Defterini aldım. Bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular. - Çok fena yapmışsın. - Fena yaptım. Ben adam olmak istemiyorum ki. - Ne olmak istiyorsun ya? - Boyacı olacağım dedim ya. Sait Faik Abasıyanık
Reklam
467 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.