Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Seçimlerimize "zihin dışı" ve kontrolümüz altında olmayan "zihin içi" pek çok unsur etki eder. Soğuk bir limonata içmeyi tercih etmemize havanın sıcaklığının yanı sıra bilinçaltımızda gizlenen babaannemizin hatırası da etki etmiş olabilir. Bu sebepten kişi belirlenen unsurlardan bağımsız ve onlardan etkilenmeyen bir şekilde eylemde bulunamaz.
- Soran Olursa, Geceye, Huzura, Şarkılara Karıştı Dersiniz -
Gecenin insana huzur vermesi güzeldir. Saatleri saymaz insan, hemen sabah olsun istemez, keşmekeşlikten uzak olmak ister, gece insanı ayakta tutmaya tek başına yeter. Lezzetli ve kaliteli geceyi yaşayan insan sayısı, yalnızca gündüzü yaşayan insan sayısına göre daha az olduğundan olsa gerek geceyi yaşayan insana kendini daha yalnız ve daha özel
Reklam
şubat - 26.bölüm giriş sahnesi (saltuk ve gülüm)
saltuk: istanbul, evrenin en kadim kentlerinden biri. insana ait ilk izler bu şehirde görüldü. üç yüz bin yıl istanbul vardı, üç yüz bin yıl. gülüm: istanbul, şairlere de katillere de ev sahipliği yaptı. kardeşinin canına kasteden milyonlarca zalimi görmezden geldi. sustu. sustu ve onlara ev sahipliği yapmaya devam etti. saltuk: ben istanbul da
YAZAR VE ŞAİRDE KALICILIK
Yazar yahut şair, yazma konusunda istekli olduğunda edebi yolda okunur ve dişe dokunur bir ürün ortaya çıkarabilir. Kendini yazmaya yürekten verdiğinde sanatı ve toplumu peşinden sürükleyebilir. Karaladığı her satırın hakkını verdiğinde adım adım ön plana çıkabilir ve kitleleri etkileyebilir konuma gelebilir. Okuru tam anlamıyla düşündüğünde,
Bütün dinler egoyu terbiye etmek, hatta sindirmek üzerine kurulmuştur. Bazı çilekeşlerin kendi bedenlerine eziyet etmeleri, aç kalmaları, kadınsız bir hayatı tercih etmeleri, mağaralara inzivaya çekilmeleri, nefsi yani egoyu terbiye etmek içindir. Tanrı buyrukları, peygamber sözleri hep "şeytan" olarak tanımlanan egonun insanı aldatmasını engellemeyi hedefler. İnsanın efendisinin ego değil, Tanrı olmasını sağlamaya yöneliktir. Bu yüzden de bütün kutsal kitaplar insana bu dünyanın geçici bir sınav yeri olduğunu, dünya zevklerine kapılmaması gerektiğini, asıl yaşamın öbür dünyada olduğunu vurgular ve sürekli olarak ölümü hatırlatır. Çünkü ölüm egoyu da öldürecektir.
ATANMIŞ ZAMAN GELİNCE Tarih boyunca insanoğlunun kafasını en çok meşgul eden konular arasında nasıl ve neden yaratıldığımız, önceden belirlenmiş bir yazgımızın olup olmadığı , Yaratıcı’nın karşısında hür olup olmadığımız , özgür irademizi kullanarak kaderimizi değiştirip değiştiremeyeceğimiz , ölüm zamanının mutlak olup olmadığı gibi sorular yer
Reklam
İnsanoğlu anlık çıkarlarına uygun bulduğu (algısının sınırları içinde) herhangi bir şeyi yüreğine basmaktan hiç çekinmez. Yeter ki işe yarasın. "Alet kullanabilen hayvan" rahatsız olabilecek bir tanım olmakla beraber "sosyal olarak işe yarıyormuş gibi görünen bir aleti sevgiyle tercih edebilen hayvan " gibi daha da uzun bir tanım da aynı rahatsız ediciliği içinde barındırmalıdır. Sanmayın ki sayısal teknolojiye falan karşıyım. Aksine sabah akşam onun kölesiyim. Doğrusu bu.
Aydan Kurt

Aydan Kurt

@aydannkurt
·
20 Mayıs 20:17
0. Atomik Susuşlar
Mantığıma kabul ettirmeyi başarabildiğim en atomik susuşları bize sayısal (dijital) teknolojinin sunduğu Sampling (örnekleme, Nyquist) teorisine dayanan ses kayıt ve iletişim sistemleri sunuyor. Bu teori aslında asıl yerini İstatistik biliminde (insanları bakkal defterlerine sıkıştıran aritmetik anlayışta, genellemenin üstadında) bulsa da, ses kayıdına da ne kadar güzel oturmuş, hayret.
Sahip olmak ya da Olmak
Mala, mülke, şöhrete, insana, bilgiye "sahip olmak" demek, onları ele geçirmek, kendine mål etmek. onlara egemen olmak ve dilediğince kullanmak anlamına gelir. Ama bu maddesel sahip oluşların sonu yoktur. İnsan hiç bir za- man yeterince şeye sahip olamayacaktır. Çünkü maddesel olan, elle tutulan aldatıcı ve geçicidir. Bu nedenle
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.