Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
127 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
#okudumbitti Bahtiyar’ ı Kim Ağlattı? | Erhan Metin Selamlarrrr yine ben geldim, beni yakından tanıyanlar bilirki öykülerle çok aram yok ama bu kitaba öykü desem yeterli olmaz sanki bir film izledim dört ayrı hikayede de.. Her biri o kadar içime işledi ki, yazarın betimlemeleri olsun kurgusu olsun gerçekten eleştirecek tek bir nokta bulamadım. Kitabın içeriğinde dört ayrı öykü var ben ilk defa ayrım yapıp birini seçemedim çünkü birbirinden anlamlı mesajlar içeriyordu her biri. Kitaba ismini veren Bahtiyar’ ı Kim Ağlattı’ dan birazcık bahsetmek istiyorum sizlere; Köylünün boykot ettiği bir cenazenin haberini alan gazeteci köye giriş yaptığında olayın şahitlerinden birer birer olayın aslını öğrenir, aklındakilerle söylenenler birbirini tutmaz çünkü gerçek çok farklıdır.. Mahmut Ağa, sen ve senin gibilerden ciddi manada nefret ediyorum her ne kadar kurgu olsa da gerçeklerini hepimiz duymuşuzdur. Neyse ki hakettiğini buldu Mahmut Ağa.. Benim gibi öykü sevmiyorum diyorsanız bu kitaptan sonra fikrinizin değişeceğini düşünüyorum, herkese tavsiyemdir. Hem akıcı hem de ince mesajlar içeriyor. Kitapla kalın, sevgiyle kalın İş hristiyan olmakla ya da Müslüman olmakta bitmiyor Artin, asıl mesele bir kul olduğunu, bir gün mutlaka öleceğini bilmekte… Halbuki insanlık, bir başka insana hissedebilmekten geçer. Hissetmenin kapısını acıyla aralar insan acı, insanlığı mayasıdır. Kaybettiklerim, aradıkları ve bulduklarım arasında bir arayıştan ibaretti hayat. Hayat sizden neyi almışsa elinizden giden tekrar elde etmek içindi bütün çabanız.
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?
Bahtiyar’ı Kim Ağlattı?Erhan Metin · Bir Kitap · 202312 okunma
Gül ile Bülbül
Rivayettir ki gül yaratılan ilk çiçektir. Bütün çiçeklerini imparotiçesidir. Ona bir bakan hep bir daha bakmak ister, güzelliği ile büyülenirdi. Rengi ise kardan bile daha beyaz bir beyazdı. Bu güzelliği yüzünden herkes dalından koparmak isteyince tanrıya onu koruması için dua etti. Kimsenin ona yaklaşmasını ve dalından koparmasını istemiyordu. Ve böylece gülüm çevresine sert dikenler ekildi. Bir tek ona zarar vermeyen dikenler onu herkesten korumak içindi. Ona yaklaşmak, dalından koparmak, hatta koklamak isteyene dahi izin vermedi gül. Dikenlerini herkese batırdı yalnızlığı ile mutluydu. Ta ki etrafında öten billur sesli bir bülbül görene kadar. Gül bülbülün sesine, bülbül ise gülün güzelliğine mest olmuştu. Bülbül öttü, gül izledi. Gül salındı bülbül izledi. Uzaktan bakmak yetmedi bir süre sonra, bülbül yavaşça kondu gülüm yamacına, ilk defa dikenlerini kimseye batırmak istemeyen gül çaresizdi. O yanına gitse can yakacak, bülbül onun yanına gelse canı yanacaktı. Bir süre yine birbirlerine uzaktan baktılar. Ama artık buradan bakmakta yetmiyordu. Aşk; doyumsuzdu. Gül kendini çektikçe, bülbül daha da sokuldu. Gülz benim dikenlerim senin canını yakar dedikçe bülbül gövdesindeki dikenlere daha sıkı sarıldı. Ve en nihayetinde gülüm dikeni bülbülün gövdesini paramparça etti. Bülbülün gövdesinde akan kan kar beyaz gülün yapraklarına bulaştı. O günden sonra göğsündeki acı ve yanık sesi ile Ahu zar etti bülbül. Gül'ün ise bütün beyazlığı kayboldu. Yaprakları kan kırmızıya boyandı. Bülbülün göğsündeki acı ikisini de yaktı.🌹
Reklam
Rivayet odur ki; gül yaratılan ilk çiçektir. Bütün çiçeklerin imparatoriçesidir. Ona bir bakan hep bir daha bakmak ister, güzelliği ile büyülenirdi. Rengi ise kardan bile daha beyaz bir beyazdı. Bu güzelliği yüzünden herkes onu dalından koparmak isteyince tanrıya onu koruması için dua etti. Kimsenin ona yaklaşmasını, dalından koparmasını istemiyordu. Ve böylece gülün gövdesine sert dikenler ekildi. Bir tek ona zarar vermeyen bu dikenler onu herkesten korumak içindi. Ona yaklaşmak, dalından koparmak hatta koklamak isteyenlere dahi izin vermedi gül. Dikenlerini herkese batırdı. Yalnızlığı içinde mutluydu. Ta ki etrafında öten billur sesli bir bülbülü görene kadar. Gül, bülbülün sesine, bülbül ise gülün güzelliğine mest olmuştu. Bülbül öttü, gül izledi. Gül salındı, bülbül izledi. Uzaktan bakmak yetmedi bir süre sonra. Bülbül yavaşça kondu gülün yamacına. İlk defa dikenlerini kimseye batırmak istemeyen gül çaresizdi. O yanına gitse can yakacak, bülbül ona gelse canı yanacaktı. Bir süre birbirlerine yine uzaktan baktılar. Ama artık buradan bakmak da yetmiyordu. Aşk; doyumsuzdu.Gül kendini geri çektikçe bülbül ona daha da sokuldu. Gül, benim dikenlerim senin canını yakar dedikçe bülbül gövdesindeki dikenlere daha sıkı sarıldı. Ve en nihayetinde gülün dikeni bülbülün göğsünü paramparça etti. Bülbülün gövdesinden akan kan kar beyaz gülün yapraklarına bulaştı. O günden sonra göğsündeki acı ve yanık sesi ile ahu zar etti bülbül. Gülün ise bütün beyazlığı kayboldu. Yaprakları kan kırmızıya boyandı. Bülbülün göğsündeki acı ikisini de yaktı. -Bülbül kapanı
Gerçek hayatta bana dokunması milyon kat daha iyiydi. Jake öpüşmeyi kesti. “Sana dokunmak istiyorum.” Nazikçe gömleğimin düğmelerinden birini açtı ve tereddüt edince benden izin ister gibi oldu. Evet der gibi başımı salladım ve bakışlarımı suratındaki o yoğun ifadeye diktim . Tüm o dikkati benim için sarf ediyor, tüm o ihtiyacı benim için
Sayfa 108
Kendimi daha fazla rezil etmeden önce durmalı mıydım? Endişemi anlamış olmalı ki bana doğru uzanıp, "Merak etme. Yavaş hareket ederiz," diye kulağıma fısıldadı. Bu sözleri bana inanılmaz iyi geliyordu. Bütün sıcaklığıyla ve davetkârhğıyla bizi karşılayan bu arzular denizine birlikte dalmamız ve başladığımız bu işi bitirmemiz
Sayfa 134
616 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Selam. Bu ayın okunan tuğla kitabı Homeros’un İlyada’sı oldu. En başta çok çekincelerim vardı fakat okuma süreci korktuğum gibi olmadı aksine çok verimli geçti. Öncesinde mitoloji ile deneme türünde Edith Hamilton’un - Mitologya eserini okudum. Başlangıç için çok ideal bir kitap tavsiye ederim. Daha sonra Hesiodos’un Theogonia ~ İşler ve
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma
Reklam
_Kanatsız uçmaya kalkışma! _Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm. _O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma! _Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
Sen sevgimin en derin yarasısın.
''Seni yollarca, şehirlerce uzağından sevdim. Seni kelimelerce, şiirlerce yakınından sevdim. Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp da yazdığın mektuplarca sevdim. Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından. Seni sevmek, ait olduğun gökyüzünde seni özgür bırakmaktı. Sevmek, ruhumun tek sahibi olan
93 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.