Benliğini arayan çoçuklar....
Ne istiyorsa verin ya. İmkanlarınız ne kadarsa verin. Siz anlıyorsunuz ki çocuk şımaracak, daha çok isteyecek insanlar. Hayır. Bir şeyi saklamazsınız çocuklar. Yani bir şeyi alabileceğini görmeye başlarsa, neyi isteyeceğini, neyi istemeyeceğini öğrenmeye başlar. Çocuk zaten ailenin ortamını anlarsa, nasıl yaşandığını anlar. Neyi isteyeceğini, neyi isteyemeyeceğini, ne kadar harcaması gerekli olduğunu anlamaya başlar. Yani ne yerinde sorumluluk gelişmez. Ve içinde hep böyle bir şey kalır. Daha fazla yetenekle ilgili müthiş bir hırs buluşabilir. O iyi bir şey değil. Adaletsiz konuşmaları, ortamları, çevreleri çocuğun neyi yapıp, neyi yapmayacağını anlamasını sağlar. Ve sorumluluk daha fazla gelişmeye başlar. Herşeyin aşırısı zarar olduğu gibi bağımlılık geliştirmesine sebebiyet verebilirsiniz anne baba olmak herşeyi tam kararında olması demek ve bu çok zor bir süreçtir.
Benliğini Arayan Çocuk
Benliğini Arayan Çocuk
136 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
japon edebiyatında şimdiye kadar okuduğum en iyi kitap, bitmesini hiç istemedim. japon balıklarına olan sevgimi daha da bi arttırdı, kalbim sevgiyle dolup taştı resmen. bu kitabı anlatmaya ne harflerim yeter ne kelimelerim. ileride hafızam silinse de tekrar okusam diyeceğim bir kitap olacaksın. tekrar okumak dileğiyle. “hayat, ‘her şey buraya kadar’sa, o zaman ölüm de ‘her şey buraya kadar’ın ötesine geçemezdi.”
Japon Balığı Kargaşası
Japon Balığı KargaşasıKanoko Okamoto · İthaki Yayınları · 2022914 okunma
Reklam
632 syf.
9/10 puan verdi
Uzun kitap okumanın büyüsü üzerimde çok güçlü bir etkiye sahip, hiç yoktan bir hayranlığa sebep oluyor. Böyle olmasına şaşacak değilim çünkü alışkanlıklarına sarılan bir adamım. Hatta ben yaşadıkça öyküsünü okuyacağım bir karakter olsun isterim. Bunun için küçük bir kandırmaca biliyorum gerçi. Güncel bir yazarı, özellikle günce türünde takip
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,8bin okunma
TEPEBAŞI'ndaki İngiliz Elçiliğinin bahçe kapısının önünde bavullu, torbalı, çantalı, sarıklı, fesli yüzden fazla Osmanlı toplanmıştı. Birbirleriyle itişerek, kakışarak, panik halinde, içeri girme ye, kapıdaki görevliler de düzeni korumaya, sığınmacıların birer birer içeri girmesini sağlamaya çalışıyorlardı. Bir İngiliz askeri içeri girmek
Sayfa 134Kitabı okudu
Bir şarkı seçsene bize, belki iyi gelir ikimize. Dünya bu kadarsa, hayat bu kadar kısaysa, aramızdaki bu uzun mesefaler bir yalnızlık yasasıysa adım atamaz mıyız bir kavuşmaya? Ah be canımın içi ben bir ömür seni yazarım da sen yazının sonunu bulacak kadar okur musun beni?
— Biriniz çıkıp biraz pirinç alsa iyi olur, çünkü ben şu andan itibaren madenci olarak işe başvuruyorum. Hemen fırlayıp Bay Prens'in ofisine gitmiş. Aslında Bay Prens sevimli adammış, iyi yürekli, ciddi, ara sıra da espriliymiş. Akıllıymış da. Ama çok ön yargılı bir insanmış. "Saçmalama." demiş Pamuk Prenses'e. "Bu iş kızlara göre iş değil." Pamuk Prenses "Nedenmiş o?" diye sormuş. "Ben karanlıktan korkmam, çocukluğumda koşup oynarken de epey kazma kürek kullanmıştım." "Ama sen çok güzelsin." demiş Bay Prens. "Herkes bilir ki güzel kızların yeri resepsiyon masasıdır. Sana temiz bir iş versek olmaz mı? Yakışıklı Prens Mücevher Şirketine gelen konukları karşılarsın." Pamuk Prenses "Bir kere iş yerinde kişisel yorumların yeri yoktur." diye karşılık vermiş. "Ama eğer bu resepsiyonculuk işinin parası da erkek madencilere verilen kadarsa onu da düşünebilirim." Prens o zaman yenildiğini anlamış. Pamuk Prenses'in madene inmesine istemeye istemeye razı olmuş. Zaten ofise başka bir güzel kız bulmak da kolaymış. Pamuk Prenses odadan çıkarken "Ha, aklıma gelmişken..." demiş. "Sendikam düşük ücretle çalıştırılan kadın işçileri çok kollar. Resepsiyona aldığınız kıza doğru dürüst para vermezseniz onu korumak için de greve gitmekte hiç kararsızlık göstermeyiz."
Reklam
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.