Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kur'an-ı Kerim Okumak
Kur'an-ı Kerim bizim rehberimiz dünya hayatını düzgün bir insan olarak yaşayıp bu dünyadan ahirete 'temiz bir kul' olarak gidebilmemiz için gönderilmiş ilahi bir kitaptır.K.Kerim tabir-i caizse Dünyanın kullanma kılavuzu,Ahiret sınavına da hazırlık kitabıdır.. Kur'an-ı Kerim okumak Rasülullah'ın ahlakına bürünmek,Allah ile konuşmaktır.Bir hadis-i
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Reklam
Oblivion
Saat gecenin üçü. Gece dahi uykuya dalıp beklerken sabahı ve muhakkak ki biriktirirken ışığı, varlığım yağmur tanelerinin misafir olduğu bir pencerenin ardından dünyayı seyrediyor. Görebildiğimce ve gözlerimden ruhuma süzülebildiğince yaşamı… Oysa ne çok tortu var, yağmurların bile aklayamadığı… Oturduğunda pamuk tarlasına alabildiğine uzanma
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!
Punta'da bayram vardı… Yunan ordusu pasaport'tan karaya çıkmış, İzmir metropoliti Hrisostomos etekleri zil çala çala koşmuş, haçıyla takdis edip, “evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girmiş olacaksınız” diyerek yere kapanmış, toprağımıza ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu. * Aniden, uzun boylu, siyah takım
Ali Birinci Hoca'nın yazdığı bir kitap için "Ölümümden sonra yayınlansın" dediğini işitmiştim. Ortam kaldıramazdı çünkü. Ölülerin dilini konuşmak bu bağlamda güvenli bir yol. Ölülerin dili koparılamaz, konuşan ölüler cezalandırılamaz. Uzatayım: ölüler öldürülemez. Ama Cemil Meriç bazı ölüleri öldürmek gerektiğini söyler. Ölüm,
Vakit kaybı.
Yeniden bir serzeniş dökülecek dilimden. #121161108 Öylesine kötüsünüz ki bazılarınız. Öylesine örümcek ağı ile kaplısınız ki. Üzerinize vazife olmayan her şeye öylesine dahilsiniz ki. İyi de neden? Yahu zor olmuyor mu insanların yaptıklarına itiraz halinde yaşamınızı sürdürmek? Üstelik kimse size kendi yaptıklarını
Reklam
Refleksif empati
Duygularımız bazen çözmek için zor bir mekanizma haline döner, ince işçilik ve anlama kabiliyeti ister, biz buna kendinin farkına varma diyoruz. Nasıl yerinde bir tabir; sen orada duruyorsun ve onun farkına yeni varıyorsun. Bu bazı duygularımıza nasıl istemsizce kör olduğumuzu gösterir niteliktedir. Örnek vermek gerekirse tedavisi olmayan bir hastaya kalkıp da "sen niye kendine dikkat etmedin de hasta ettin" diyerek kızmayız. Kimse kimseye bunu öğretmiş olmasada o kişiyi son yolculukta uğurla yollaması gerektiğini bilir ve ona merhamet ile yaklaşırız bunun adına ise empati denir.Lakin bu istemsizce (refleksif)yapılan bir empatidir. insana gereken ise düşünerek kendinin farkındalığını kazanıp karşıya kurulan empatidir. Toplumca eksik olduğumuz bu konunun sebebi alışa gelmiş duygu ve düşüncelerimize o kadar takılı kalmış bulunmaktayız ki bir başkasını kendi isteğimiz ile düşünür halde olmayışımızdır. bunun en yakında farkına varılması umudu ile size iyi haftalar diliyorum... 𝓔𝓵𝓲𝓯𝓮 𝓪𝓲𝓽...
Kesinlikle Okuyun...
Devlet malı. Meğer ben ne enayimişim! Türkiye´de Sayın Milletvekillerine ithaf olunur! Hasan Celal Güzel Efendim, artık 68 yaşında, su katılmamış bir avanak, hakikî bir budala ve gayrikabil-i ıslah bir ‚enayi‘ olduğumu itiraf ediyorum. Bana küçük yaşımdan itibaren ‚beytülmal’ın mukaddesliğini öğretmişlerdi. Hiç kimse ‚Devlet malı deniz, yemeyen
Terk ettim gurbeti döndüm sılaya Gördüm bu yerlerin elvanı gitmiş Bülbül uçmuş viran kalmış yuvası Nice sadık muhib yaranı gitmiş Baktım gül dalında bülbül ötmüyor Harap olmuş mor menekşe bitmiyor Bilmem nasıl soram dilim tutmuyor Gülşen bahçesinin bağbânı gitmiş Dünya bir rüyadır tâbir lazımdır Ne kadar yaşasan kabir lazımdır Emr-i İlâhidir sabır lazımdır Bu dünyanın nice geleni gitmiş Bozulmuş ezelden takdir yazılar Anadan ayrılmış meler kuzular Sümmâni etrafa ağlar sızılar Gönül sahrasının ceylânı gitmiş Âşık Sümmani
ne zaman anneler çocukları ile haddinden fazla arkadaş oldu, çocuklar anneye kanka dedi işler başladı bozulmaya. "Osmanlı kadını" diye bir tabir vardı. Tüm dünya osmanlı kadınına hayrandı. Osmanlı kadını kalmayınca, o kadınların büyüttüğü evlatlarda kalmadı. Hamile kadın gebeliğini söylemeye utanırdı. Yanakları al al olurdu.şimdiki gibi
406 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.