Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
GÜNAYDINLAR....!
Bu sabah hava berrak; Bu sabah her şey billurdan gibi . Gök masmavi bu sabah, Güzel şeyler düşünelim diye. Yemyeşil oluvermiş ağaçlar, Bulutlara hasretinden.
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu sabah hava berrak; Bu sabah her şey billûrdan gibi. Gök masmavi bu sabah, Güzel şeyler düşünelim diye. Yemyeşil oluvermiş ağaçlar, Bulutlara hayretinden. Işıldıyor kanat seslerinden kuşların İlk uçtukları günün altın sevinci. Karlı dağlardır sefere çıkmış, Vadideki suyun şırıltısında. Ben gülüm, ben karanfil, ben de yasemin diyor, Renk renk kokularla çiçekler, Sahiplerinden memnun evlerin bahçelerinde. Boy boy insan gölgeleri kımıldar Güneşi içmiş kaldırımlarda. Belli adım atışlarından, İçlerinden geçen şey. Bütün erkekler delikanlı, Bütün kadınlar genç kız, Fakirinde refah, Hastasında sağlık. Sorulsa çocuk bahçesidir derim, Karşı bayırdaki mezarlık. Bu sabah hava berrak, Bu sabah her şey billûrdan gibi. (İnkılâpçı Gençlik, 9 Ağustos 1941)
Le Horla -Bir Garip Hikaye-
Ruh hekimlerinin en ünlüsü ve en seçkini Doktor Marrande, üç meslektaşına ve doğal bilimlerle uğraşan dört bilgine, hastalarından birini görmek üzere, yönettiği akıl hastanesinde bir saat geçirmelerini rica etmişti. Bir araya gelince dostlarına şöyle dedi: “Size şimdiye kadar karşılaştığım en tuhaf ve en kaygı verici vakayı
Ayrıntı Yayınları - Çevirmen: Serdar Rifat Kırkoğlu
Geri16
97 öğeden 91 ile 97 arasındakiler gösteriliyor.