"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Yalnızlık yağmur yağdığında buğulu camlarda gördüğünüz yüzünüzdür…
Tek korunaklı kuyudur yalnızlık.Sesinizi kimseye duyuramadığınız halde, tuhaf bir biçimde kendinizi iyi hissettiğiniz, karanlık, serin, durgun bir kuyu. …
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Bir mum alevi gibi ömrüm
Her gün biraz daha eriyorum
Her gün biraz daha savruluyorum
Gözlerim hüzünlü bir şarkı gibi
Kimsenin dinlemeye yeltenmediği
Kendimi kaybediyorum bulamıyorum
Her vakit bir başa dönüş yaşamaktan
Yorgun düşmüş, umutsuzum
Aklımın inkarı,
Kalbimin yalansızlığını yenemiyor.
Beklemek korkutuyor artık beni
Nereye kadar
Sürekli bir dalgınlıktır kuğu
buğulu bir gölge yalnızlık biriktiren
kederinden yolcuların boğulduğu
dağılan bir düşüncedir ağaç
yaprak yaprak sonbaharı getiren
soğuk karanlıklarda çıplak ve aç.
Tüm varlığım benim karanlık bir ayettir
seni, kendinde tekrarlayarak
çiçeklenmenin ve yeşermenin
sonsuz seherine götürecek.
Ben bu ayette seni ah çektim, ah
ben bu ayette seni
ağaca ve suya ve ateşe aşıladım!
Bir ağacın altında oturmuş sessiz sessiz, senli uzaklara bakıyorum.
Önüm uçurum
Sağ tarafım dikili kayalıklarla dolu bir dağ
Hafif ve tatlı bir rüzgar saçlarımı dağıtıyor
Gözlerim buğulu, ıslak, yüreğim yangın yeri
Yalnızlık etrafımı sarmış
Yalnızlık senin gibi beni sarmış.
Bir dal parçası alıyorum yerden
Toprağa ismini