Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanıdım Seni
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilk gençliğime.
Seni kendimden tanıdım çocuk
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında Hüznün nasılda benziyordu Benim ilk gençliğime.
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilk gençliğime.
Sayfa 10 - Kırmızı Kedi Yayınevi EpubKitabı okudu
Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi, Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında. Hüznün nasıl da benziyordu, Benim ilk gençliğime.
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilk gençliğime.
Tanıdım Seni
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilk gençliğime.
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında; Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilkgençliğime.
Tanıdım Seni
Seni yalnızlığından tanıdım Kirpikleri kırık çocuk Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin küllenmiş yangın yeriydi Bir eylül göğünün bulut kümeleri Donuk bakışlarında Hüznün nasıl da benziyordu Benim ilk gençliğime.
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Günaydınnn:))
Seni yalnızlığından tanıdım, Kirpikleri kırık çocuk... Çiğneyip durduğun dudaklarından. Gözlerin yangın yeriydi, Bir eylül göğünün bulut kümeleri donuk bakışlarında... Güldün mü, ben mi yanıldım, Bilemiyorum... Alay gibi bir ağıt dudak uçlarında, Gücenik duruşundan tanıdım seni...
Yalnız, bir keresinde az kalsın kavga ediyorduk. Ona göre sıcak bir temmuz gününü en iyi bir şekilde geçirmek demek kırların ortasında, fundalık bir yamaçta sabahtan akşama kadar sırtüstü uzanıp çiçekler arasında vızıldayan arıları, cıvıl cıvıl öten tarla kuşlarını dinlemek, bulutsuz gökyüzünü, pırıl pırıl yanan güneşi seyretmek demekmiş. Ona göre bu, cennette rastlanan mutluluğun ta kendisiydi. Bana göre ise batı rüzgârı esip gökte beyaz bulut kümeleri uçuşurken hışırdayan yeşil bir ağacın dalları arasında sallanmaktı. Sonra, yalnız tarla kuşları değil, ardıç kuşları, karatavuklar, guguk kuşları dört bir yanda ötüşmeliydiler. Uzaktan kırların kuytuda kalan kısımları da görünmeli, daha berilerde ise korular, çağıldayan dereler, rüzgâr önünde dalgalanan diz boyu otluklar bulunmalı, bütün dünya canlı, hareket halinde çılgınca bir neşe içinde olmalıydı. O sükûnetin heyecanı içinde her şeyin hareketsiz kalmasını istiyordu. Ben ise her şey sonsuz bir sevinç içinde pırıl pırıl parlasın, oynasın istiyordum. << Ben ona cennetinin ancak yarı diri bir cennet olabilece ğini söyledim. O da benimkinin ayyaş cenneti olacağını söyle di. Ben onun cennetinde uyuya kalacağımı anlattım. O da be nimkinde soluk alamayacağını belirtti.
Sayfa 274 - Hayat Neşriyat, 2. baskı, Çev. Azize BerginKitabı okudu
345 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.