Ön sözü hiçbir zaman yazılmayacak bir kitap gibi hayatım.
Ölürsem adımı hiçkimse hatırlamayacak.
Şairler akvaryumu camdan bir mezara gömsünler beni, gün içini çekerken derin bir ayrılıktan.
Sevincim ve hüznüm öksüz, anarşist ruhum yetim kalacak ardımdan biliyorum, gece mütemadiyen intihar edecek.
Öteki yalnızlığımı da alıp yanımda götüreceğim, ne bir demet çiçek, ne çelenk göndermesinler cenazeme, onların yerine sokaklarda yaşamaya mecbur bırakılan can dostlarıma mama, güvercinlerime bulgur, buğday alsınlar.
Olur da bir lacivert huzmesi hüzünlü çiy taneleri çimenlerin üzerindeyken ölürsem eğer bilinsin ki son sözlerim şunlar olacaktır: "Hikayem nerede başladı bunu kimseler bilmez, buraya kadardı, burada her şey bitti, şair çıkardı ceketini üzerinden, yırtılan kağıtların hıçkırığa dönüşen acı sesi suskunluklar ardına gizlendi."