Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Burak Çap

Burak Çap
@burakcap
603 sayfalık, nitelikli ve epeyce sıra dışı, bilim, felsefe, sanat dolu okur romanım Figore’u herkese tavsiye ederim. Jordan, Endülüs ve Elma Ağacı’nı da.
Mühendis/Yazar
169 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Bazen
Bazen böyle düşünüyorum. Ama “bazen” olması da iyi gibi. Ne yazma ne de okuma kısmında hayatı şöyle hakkıyla sürmeden edebiyatı hakkıyla anlamak nasıl mümkün olabilir ki?
Banksy

Banksy

@banksy
·
05 Mart 2022 13:38
¶¶ İdealim her şeyi romanlar yoluyla yaşamak ve gerçek yaşamda dinlenmek. ¶¶
Reklam
Kişisel gelişim kitaplarının sorunu
Türün gerçekten değerli eserlerini tenzih ederek söylüyorum, bence kişisel gelişim metinlerinin itici olmasının sebebi sınırsız sayıda hayat, sınırsız sayıda sorun, sınırsız sayıda sorun çözüm biçimi, sınırsız sayıda mutluluk, mutsuzluk, başarı, başarısızlık biçimi varken kendine fazla güvenen bir edayla okuyucuya basit, tekçi ve zorlayıcı önermelerde bulunmasıdır. Bir cümle söyler, ilk bakışta kulağa hoş gelen müthiş bir akıl verir ama ortaya atılmış bu hoş “akıl”, kavramları algılayış biçimi, hayatla ilgili meseleleri tamamen kendine özel olan okurların dünyası için çoğunlukla geçersizdir. İyi edebiyat ise akıl vermez, önermelerde bulunmaz. Hayatı örnekler. Bizi hayatla, insanla, insanın ve toplumun davranışlarıyla yüzleştirir. Bu nedenle en derin, kendimiz için en doğru çıkarımları yapmamızı, bunları hayatımıza katmamızı sağlar
“Katolikler ölüm ötesine inanıyor ama ilgi göstermiyor. Bense inanmıyorum ama çok ilgiliyim.” Jorge Luis Borges

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kitap ve fayda
Kitaplarla kurduğumuz fayda ilişkisi karmaşık bir sorunsal. Kitaplar didaktik söylemlerde görüldüğü gibi sadece ilaç değildir. Kitaplar ilaç olduğu gibi zehir de olabilir. Ama kendi hastalık türünde o insanı iyileştirmek için gereken şey bizatihi bu kitaptaki zehir de olabilir
İyi Okur
Benim için iki önemli ön/iyi okurluk kriteri: 1-Online sahaf sitelerinde güncel kitap alışveriş sitelerine yakın hatta belki daha fazla vakit geçirmek/araştırma yapmak 2-Basılı kitapların gerektiğinde telefonda ve bilgisayarda okuyabilmek için sayfa sayfa fotoğrafını çekmek
Reklam
Listeler
Amerikalılar acaba tahminen kaç yılında Emma’yı, Muhteşem Gatsby’yi Karamazov Kardeşler’in önüne koyan en büyük roman listeleri yapmayı bırakacaklar
Hafız ve Ortaylı
Hafız divanını okuyordum. Bazı kısımlarda bu, edebiyatın ne kadar hoş, önemli bir biçimi diye düşündüm. Sonra aklıma Hafız Divanı’nı, Sadi’yi, Firdevsi’, Fuzuli’yi hiç okumamış ne kadar çok okur, edebiyatsever olduğu aklıma geldi. Sonra bunları okumamış insan edebiyatseverim demesin diye düşünesim geldi. Fakat aklıma İlber Ortaylı’nın bu şekildeki keskin çıkışları geldi. Bir anda bunların ne kadar anlamsız olduğunu düşündüm. En son Fars sanatını bilmeyen sanat tarihçisiyim demesin, Rus tarihini bilmeyen Osmanlı tarihi biliyorum demesin gibi sözlerini duymuştum mesela. Oysa Çin tarihini bilmeyen de Rus tarihini biliyorum diyemeyebilir, Endonezya tarihini bilmeyen de Çin tarihini bilmiyor denebilir, bu sonsuza dek böyle giderdi. En son vardığım yer şu oldu; Hafız divanını okumak, güzeldir, önemlidir, okumazsan çeşitlilikten biraz yitirmiş olursun. Ama edebiyat, sanat, onların bilgisi bir sonsuzluktur. Neticede sonsuzluktan çok da bir şey yitirmezsin
Sevgililer Günü’nde hediyeleşilen sevgililer genelde insanların hayatlarını gerçekten birleştirmek isteyip kavuşamadığı geçmişteki gerçek sevgililerinin yalnız kalmayalım işte fikrine dayanan eksik birer ikamesidir. Kapitalizm bir şeyler alalım diye ne kadar tersini iddia ederse etsin, yoksa bu kadar “sevgili” varken bu kadar şarkı, bu kadar film, bu kadar hikaye olmazdı.
Kampanya, indirim her zaman iyidir. Ama tavsiyemce 25 yaşından sonra hiçbir okur arkadaşım sadece 5 TL, 8 TL, 10 TL reyonunda diye okuma sırasında öne koymayacağı kitapları alıp okumasın. Zamanımız en değerli şey ve durmadan azalıyor. Listelerimizin önceliklerinden büyük tavizler vermeyelim
Figore - Bir Okul, Okur ve Hemen Her Şey Hikayesi
Hikaye bir askeri okulda geçiyor. Bir Amerikalı askeri okul öğrencisi hem kendisiyle hem de karşısına çıkan düşünür, yazar, sanatçılarla ve daha pek çok başkalarıyla, insanın temel sorularından bilimin günümüzdeki tartışmalarına, antik çağdan 21. Yüzyıla tarihin ayrıntılarından sokakta dayak yendiğinde, ümitsizliğe, kıskançlığa ya da yalnızlığa düşüldüğünde neler yapılması gerektiğine uzanan sorgulamalara girişiyor. Biraz da kalın, neredeyse bitmeyen bir metin olan Figore’un yazarı olarak bu kitabı aldığınızda Türk edebiyat tarihinde uzak yakın benzeri görülmemiş bir şeyle karşı karşıya kalacağınızın sözünü veriyorum.