Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bir virgül için ölünen bir dünya düşlüyorum."
Böyle bir acı çekme iştahıyla kahrolunduğu zaman -bunun sonunu getirmek için- binlerce hayat gerekirdi; ruhların göçü fikrinin nasıl bir cehennemden çıkmış olabileceği anlaşılıyor.
Reklam
İntihara meyilli olmak, yasalara saygılı pısırık katillere mahsustur; öldürmekten korktuklarından, kendilerini yok etmeyi düşlerler, cezalandırılmayacaklarından emin olarak.
Hayata uyma yeteneğimin sırrı mı? Gömlek değiştirir gibi ümitsizlik değiştirdim.
Bitkisel bir bilgeliğe doğru: Bir ağacın gülümsemesine karşılık, bütün korkularımdan yüz çevirirdim...
Gerçek, bende nefes darlığı yapıyor.
Reklam
"Gözleri içine düşmüş kırık bir kukla gibiyim." Bir akıl hastasının bu lafı içebakış üzerine olan eserlerin tamamına ağır basar.
Özgürlük mü? Afiyeti yerinde olanların safsatası.
655 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Asude yine yapacağını yapıyor ve kitaba kilitliyor bitene kadar üstünden kalkmak istemiyorsunuz ama bitmesini de istemiyorsunuz. Okurken o dünyanın içine giriyorsunuz Tuna'ya kızıyor Deniz'le birlikte üzülüyor ama yine de aşkın kazanmasını istiyorsunuz. Düğümler çözülüyor, sırlar ortaya çıkıyor ve adım adım kitabın sonuna geliyorsunuz.. İçimde burukluk ama tatmin olmuş bir duyguyla kapağı kapattım.Kalemine, "Asudeboy"larına sağlık güzel yazarımız:) Nice kitabını okuma fırsatı buluruz umarım..
Pabucumun Ajanı 2
Pabucumun Ajanı 2Asude · Ephesus Yayınları · 20141,336 okunma
Ekilen burukluk tohumlarını bertaraf etmek için uğraşırken ''üzgünsün '' denilmiyor mu ? Ne kadar pasif aynı zamanda agresif bir soru..Bu hayatta bağlantı kurulmasından gurur duyduğum dostlarım; İnadına insan Renksiz, Kimliksiz, Adsız, Ünvansız, Sadece insan...
Reklam
''Aşka, hırsa, topluma sırt çevirenlerden kendinizi sakınınız. Vazgeçmiş olmanın intikamını alacaklardır...''
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
GÜLŞAH ELİKBANK, Günebakan Üçlemesi serisiyle Türk yazarlar "Fantastik Aşk" türünde etkileyici olamaz şeklindeki eleştirimi yıkmayı başaran tek Türk yazar. Günebakan Üçlemesi beklentimin bayağı üstündeydi. Seriyi bitirdiğimde, yakın bir arkadaşımı kaybetmişim gibi içimde burukluk oluştu. Serinin üçüncü kitabı olan Kızıl Ölüm, son sayfalarına doğru beni çok etkiledi. Özellikle, Fimes'in Nil'e yazdığı o hüzünlü mektup... Yazar okuyucuyu ters köşe yapmayı başarmış durumda. Kitap hiç umulmadık bir sonla okuyucuya veda ediyor. Bu beklenmedik son, tür Fantastik (gerçek dışı) olsa bile okuyucuda derin izler bırakıyor. Kızıl Ölüm'ü bitirdiğimde ne mutlu olabildim, nede mutsuz... Çünkü yazar kitabı öyle bir bitirmiş ki! Adeta ikilemde kalıp, duygu karmaşası yaşıyorsunuz. İkilemde kalmış olsam bile akıcı nir romandı. Sadece yazarın Türk olmasına rağmen neden hayat verdiği karakterlerin çoğu yabancı? Bu soru seri boyunca kafama takıldı. Romanda sadece Nil ve Kayra Türktü.
Kızıl Ölüm
Kızıl ÖlümGülşah Elikbank · Postiga Yayınları · 201258 okunma
"Fransızlarla görüşe görüşe insan nazik bir şekilde mutsuz olmayı öğrenir."
"Almanlar ve İspanyollar kendilerini izah ederken bir kulak verin; kulağınızda hep aynı nakaratı çınlatacaklardır: trajik, trajik... Uğradıkları musibetleri veya duraklamalarını size anlatma tarzları, uç verme biçimleridir bu... Balkanlar'a doğru dönün; yerli yersiz şunu işitirsiniz: kader, kader... Kökenlerine çok yakın olan halkların, etkisiz hüzünlerini kamufle etme yolu. Mağara adamlarının ketumiyeti..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.