Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takva bu tahribata karşı en büyük esastır. Farzlarını yapan, kebireleri işlemeyen, kurtulur. Kebair: Büyük Günahlar
Sayfa 118 - Zehra yayıncılık
Şeriatta ise takvanın umûmî ve hususî olmak üzere iki manası vardır. Umûmî manası: Ahirette zarar verecek şeylerden korunmak ve kaçınmaktır. Bu manası için geniş bir alan vardır. Takva artabileceği gibi eksilebilir de. Takvanın en aşağı derecesi kişiyi cehennemde ebedi kılacak olan şirkten kaçınmaktır. En yüksek derecesi ise, Hak Teâlâ'dan
Sayfa 108
Reklam
Allah-u Ekber!!
Yine el-Buhârî ile Müslim'in Usáme b. Zeyd'den rivayet ettiğine göre o şöyle demiştir: "Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bizi Cüheyne'ye ait el-Hurukat bölgesine gönderdi. Biz de sabahleyin sularının başında onlara baskın yaptık. Ensar'dan bir adamla birlikte ben onlardan bir adama yetiştim. Etrafını sardığımızda ‘La ilahe illallah’ dedi, Ensar bunun üzerine ondan elini çekti. Ama ben ona mızrağımı sapladım ve onu öldürdüm. Döndüğümüzde bu Rasulullah (sal lallahu aleyhi ve sellem)'in kulağına gitti. Bunun üzerine 'Ey Usâme! La ilahe illallah dedikten sonra onu öldürdün mü? buyurdu. 'Ey Allah'ın Resûlü! Bunu ancak canını kurtarmak için söyledi.' dedim. Yine 'La ilahe illallah dedikten sonra onu öldürdün mü?' buyurdu ve bunu tekrar edip durdu. Öyle ki o günden önce İslâm'a girmemiş olmayı temenni ettim."
Sayfa 101
Yine ikisinin Ebu Hureyre'den rivayet ettiğine göre Rasulullah şöyle buyurmuştur: "Allah Teâlâ mahlukâtı yarattı. Onları yaratma işini tamamlayınca rahim dikilip 'Bu bağlarının kopmasından Sana sığınanın duruşudur' dedi. Allah 'Peki buyurdu, Senin bağlarını gözetenle bağlarımı gözetmeme, seninle bağını kesenle de bağımı kesmeme razı gelmez misin?' Rahim 'Gelirim' dedi. Allah 'O zaman bu senindir' buyurdu." Rasulullah sonra şöyle buyurmuştur: "Dilerseniz Yüz çevirirseniz (ya da başa gelirseniz) sizden beklenen yeryüzünde bozgunculuk yapmanız ve akrabalık bağlarımızı koparmamız değil midir?' (Muhammed, 22) âyetini okuyun."
Sayfa 106
Allah'a ulaştıran kısa yol;
Şu kısa tarîkın evradı: İttiba-ı sünnettir, feraizi işlemek, kebairi terketmektir. Ve bilhâssa namazı ta'dil-i erkân ile kılmak, namazın arkasındaki tesbihatı yapmaktır. TARİK : Yol. İTTİBÂ-I SÜNNET : Peygamberimizin (a.s.m.) sünnetine uyma. FERAİZ: Farzlar KEBAİR: Büyük Günahlar TA'DÎL-İ ERKÂN : Namazda rükûda, secdelerde, kavmede (rükûdan kalktıktan sonra ayakta durmada) ve celsede (iki secde arasında oturmada) her âzâ hareketsiz olduktan sonra bir miktar durmak.
Sayfa 532 - Namazın arkasındaki tesbihat bahsi çok önemli.!!!
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Kebâir(büyük günahlar) şunlardır: Allah'a şirk koşmak,ana-babaya karşı gelmek,cana kıymak ve yemin-i ğamûs."(Buhâri) (Müellif İmam Nevevi:) "Yemin-i gamûs," kişinin kasten yalan yere yemin etmesidir.Bu yemine, "ğamûs/batıran" denmiştir; çünkü o,bu yemini yapanı günaha batırır.
Sayfa 439 - Cilt 2Kitabı okudu
Reklam
Büyük günahların en büyüğü babı
Sahih’te Ebu Bekre (ra) ‘dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasulullah (sav) “ Size büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi? “ buyurdu. “Bildir ey Allah’ın Resulü!” Dedik.” Allah’a ortak koşmak ve ana babayla kötü davranmak” buyurdu. Bunu söylerken bir yere dayanmış haldeydi sonra oturup “ iyi dinleyin, bir de yalan söz ve yalancı şahitlik!” Buyurdu ve bunu tekrar edip durdu. Öyle ki “ keşke sussa!” dedik.
Gazel 90
Âteş aldı bu dünyâyı alışdı Kâfir İslâm birbirine karışdı Kullar azdı Hak’dan belâ erişdi Kebâir küfüre istinâd eyler Nisâ ricâl birbirine karışdı Ehl-i şekā ısyân ile görüşdü İblîs mel‘ûn murâdına erişdi
Necm Sûresi'nin Medine'de nâzil olan tek âyet-i kerimesi!
Necm,32-(O hidâyet bulan kimseler) günahın büyüklerinden, özellikle de çok çirkin olan şeylerden sürekli sakınmakta olan kimselerdir.Ancak küçük günahlar müstesna!Şüphesiz ki senin Rabbin,mağfireti pek geniş olandır! Ancak O (Rabbiniz) sizi(n babanız Adem'i) topraktan (sizi de toprakta yetişen gıdâlardan oluşan menîden) yaratmış olduğu zaman,bir de sizler annelerinizin karınlarında ceninler hâlinde bulunuyorken sizi en iyi bilendir. Öyleyse ("Büyük günahlardan sakınıyoruz,küçük günahlar da zâten bağışlanır" diye,kendinizi hepten günahsız sayarak) nefislerinizi temize çıkarmayın!Ancak O(Rabbiniz bütün günahlardan hakkıyla sakınarak)takvâ sâhibi olan kimseyi en iyi bilendir. Hadis-i şeriflerde büyük günahlar;başlıca yedi tâne olarak zikredilmiş bunlar da;şirk koşmak,bir canı öldürmek,büyü yapmak,harpten kaçmak,faiz yemek,yetim malı yemek ve nâmuslu kadınlara iftira olarak açıklanmıştır.(el-Buhâri, rakam:2615, 3/1017;Müslim,rakam:89, 1/128) Lâkin zinâ,livata ve lezbiyenlik gibi sayıları yetmişe varan günah diğer âyet-i kerîme ve hadis-i şeriflerin beyânıyla bunlara ilhak edilmiştir. (İbnü Hacer el-Heytemi,ezZevâcir; ez-Zehebî,el-Kebâir) İstisna edilen "Lemem" ise tefsirlerde nâmahreme bakmak ve kalpten geçen kötü şeyler gibi beşeriyet gereği herkesin düşebileceği günahlardır.(en-Nesefi, Medârikü't-Tenzil -Mecmû'atü't-tefäsir-,6/111)
34 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.