"aralarındaki sessizlik uzayınca, gözlerini duvarlar boyu dizilmiş kitaplarda gezdirdi akhbar. hayatın sırrı bu kitaplardan birinin içinde saklı olmalıydı. ama o tek bir kitabı bulana kadar ömür geçebilir ve insan hayatın sırrına erişemeden ölüp gidebilirdi. buna değip değmediği kafasında hep bir soru işareti olarak kalmış, bu yüzden kitaplardan hep uzak durmuştu. çok kitap okuyan insanlara hayatın yetmediğini biliyordu. kitapların dünyasında hayatı küçük gören, tehdit eden birşey vardı. hem hakkında bu kadar yazı yazılan hayat neydi? hangi yazı hayata yetmişti? kelimelerle dolu sayfalar, sayfalarla dolu kitaplar, kitaplarla dolu dükkanlar her zaman olduğu gibi gene ona boğuntu, bir an önce kaçıp kurtulmak arzusu verirdi. annesinin, kardeşlerinin bu kitaplar arasında ne işi olabilirdi ki?" murathan mungan çador