Yunus:
Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlam seni,
Seherlerde kuşlar ile çağırayım Mevlam seni.
derken o da kâinatın namazda olduğunu, her an zikirle meşgul bulunduğunu ne güzel vurguluyordu.
Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlam Seni,
Seherlerde kuşlar ile çağırayım Mevlam Seni,
Sular dibinde mahi çağırayım ahu ile,
Abdal olup, yahu ile çağırayım Mevlam Seni.
Yunus:
Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlam seni,
Seherlerde kuşlar ile çağırayım Mevlam seni.
derken o da kâinatın namazda olduğunu, her an zikirle meşgul bulunduğunu ne güzel vurguluyordu.
Kitap su gibi akıp bitti.
Kitapta
Yunus Emre'nin hayatı
Yunus Emre'nin hayatı ve İslam'a bakışı
Yunus Emre'nin hayatından menkıbeler
Yunus Emre'nin şiirleri
Yunus Emre'ye adanmış şiirler bölümleri bulunmaktadır.
Johann Georg Hamann ve William Blake, birbirlerinden ve elbette "dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlam seni" diyen İslam mistisizminden habersiz biçimde, Kitabı Mukaddes'i bir şiir olarak doğada okumaktan bahseder.
İnsanın tabii kalabalıkta yaptığı ibadetler, ne de olsa gönlünce olmaz. Seccademizi yayalım, seher vakitlerinde;
Dağlar ile taşlar ile,
Çağırayım Mevlâm seni;
Seherlerde kuşlar ile,
Çağırayım Mevlâm seni! dediği gibi Yunus Emre’nin, aşk ile, şevk ile tevbe ve istiğfarlar edelim!
Söz verelim Rabbimiz’e: “—Şu mübarek gece hürmetine yâ Rabbi, bundan sonra sana asi olmayacağım, günahları işlemeyeceğim! Senin yolunda yüyeceğim, sevdiğin kul olacağım, sevdiğin kullar gibi hareket edeceğim... Hayatı gözüm görmüyor, malı gözüm görmüyor; senin rızanı kazanmak için her şeyim feda olsun...” diye bir kat’î dönüş olsun, şu 1990 Yılının, şu Şubat ayının, şu Regàib Gecesi...
Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile,
Elimdeki âsâ ile,
Çağırayım Mevlâm seni.
Derdi ökküş Eyyûb ile,
Gözü yaşlı Yakub ile,
Ol Muhammed Mahbub ile,
Çağırayım Mevlâm seni.