Seher vakti habersizce girdi gara ekspres
kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri
perdesi aralıktı
genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı
üst
Saman Sarısı
I
Seher vaktı habersizce girdi gara ekspres
kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
Isparta’nın Eğirdir ilçesinde haftada bir gün kurulan Pınar Pazarı, adını kurulduğu dağın eteğinden çıkan su kaynağından alıyor. Antalya, Isparta, Denizli, Burdur, Konya ve Afyonkarahisar gibi çevre illerin sınırlarında yaşayan Yörük-Türkmen nüfusun ortak hafızasında önemli bir yeri olan Pınar Pazarının tarihi ise 13. yüzyıla kadar uzanıyor.
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres
kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri
perdesi aralıktı
genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı
üst
Charlie’nin Çikolata Fabrikası adlı kitabının devamı olan Charlie’nin Büyük Cam Asansörü, okurken kendinizi çocuksu bir maceranın başkahramanı gibi hissedebilirsiniz. Bu macera hem eğlendirirken hem de minik minik ama güzel öğütleriyle okurlarını etkilemeyi başarıyor.
Biraz değişiklik ve daha önceki kitabını okumaktan sebepli okuduğum bu güzel kitap, beni maceralarıyla girdabının içerisine aldı. Cam asansör macerasını ve ardındaki diğer maceralara ufak tebessüm ederken kitabın kapağını mutlulukla kapatacağınızdan eminim… İyi okumalar
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres
kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri
perdesi aralıktı
genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı
üst
Roald Dahl, çocukluğumun, ruhumun, hayal dünyanım Jules Verne ile birlikte iki ucundan biriydi. Çok küçük yaşta kitaplarını severek okuduğum, okurken hayran kaldığım ve keşke onun hikayelerinden birinin kahramanı olsaydım diye düşündüğüm muhteşem yazar.
6 yaşındayken okuduğum yazarı, 21 yaşında tekrar okumak eski bir dostla karşılaşmış gibi bir his uyandırdı bende.
Hepimizin bildiği Charlie'nin Çikolata Fabrikası, Cam Asansör ve konumuz olan Matilda'nın yazarı, bizleri dünyanın en sevimli kahramanı ile tanıştırıyor bu kitapta. Yer yer eğlendiriyor, eğlendirirken bazı ufak dersler veriyor. Okuma aşkının, dehanın ve mucizenin ne olduğunu Matilda ile görebiliyoruz.
Küçükken kendimi hep Matilda sanardım ben de,hatta gözlerimle nesneleri hareket ettirmeyi bile uzun süre denedim tıpkı onun gibi :)
Yazarın ayrıca Koca Sevimli Dev, Zürafa, Peli ve Ben kitapları da diğerleri kadar duyulmuş olmasa da çok güzeldir, eğer çocuk kitapları okumayı seviyorsanız mutlaka şans verin derim.
Çocuk kitabı diyip geçmeyin lütfen, bazen onlardan bile öğreneceğimiz ne çok şey oluyor.
Mutlu, huzurlu günler :)
MatildaRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 20223,195 okunma
Charlie’nin Çikolata Fabrikası adlı kitabının devamı olan Charlie’nin Büyük Cam Asansörü, okurken kendinizi çocuksu bir maceranın başkahramanı gibi hissedebilirsiniz. Bu macera hem eğlendirirken hem de minik minik ama güzel öğütleriyle okurlarını etkilemeyi başarıyor.
Biraz değişiklik ve daha önceki kitabını okumaktan sebepli okuduğum bu güzel kitap, beni maceralarıyla girdabının içerisine aldı. Cam asansör macerasını ve ardındaki diğer maceralara ufak tebessüm ederken kitabın kapağını mutlulukla kapatacağınızdan eminim… İyi okumalar
07.01.21
kitap inceleme
Charlie'nin Çikolata Fabrikası adli kitabin yazarı Roald Dalh Charlie'nin Büyük Cam Asansorü ile devam ettirmis hikayeyi.Pek çogumuz ilk kitabi keyifle okuduk.Okuyan cocuklarimiz kadar bizlerde sevdik,ardından filmini izledik.Böylece Bay Wonka ile Cahrlie'nin ebeveynlerine aşinalik kazandik.Charlie'nin Büyük Cam Asansöru kaldigı yerden devam etmekte.Camdan bir asansor icerisinde 8 kisi ile birlikte uzayin derinliklerine doğru süruklenir.Amerika ilk başta casus sanar ve uzay otelini yıkmaya gittiklerini düşünür sonra onların marslı olabilecegine dair tahminlerde bulunurlar.Kitabin ilk bolumü asansörün içindeki bu heyecanli yolculugu anlatirken ikinci bölümde Charlie'nin ailesinin yaşliları Bay Wonka tarafindan icat edilen genclestirme hapı ile karşılaşır peki yataklarindan çıkamayan bu yaşlılar her hapta 20 yıl gencleşme işini sizce ne yapmıştır.
Bu kitap devam kitabi olmadan okunmus olsa belki daha etkilerdi beni bilemiyorum ama neyse önemli olan benim degil çoçuklarimin begenmesiydi.Onlar sevdi o halde demeliyim ki sizde sevdiyseniz yazarın kitaplarini keyifle okutabilirsiniz
"Aydınlık ve soğuk bir nisan günüydü; saatler on üçü gösteriyordu. Berbat rüzgârdan korunabilmek için çenesini göğsüne gömen Winston Smith, kendini Zafer Konakları’nın cam kapılarından içeri attı ama ardı sıra döne döne gelen tozlu rüzgârın da kendisiyle birlikte içeri doluşmasını önleyebilecek kadar hızlı davranamamıştı. Girişteki koridora haşlanmış lahana ve eskimiş keçe kokusu sinmişti. Koridorun öteki ucunda duvara yapıştırılmış renkli bir poster görünüyordu; bir iç mekân için aşırı büyük bir posterdi. Üzerinde ise bir metreden daha geniş bir yüz vardı sadece; kırk beş yaşlarında, siyah gür bıyıklı, güçlü, yakışıklı bir erkek yüzüydü bu. Winston merdivenlere yöneldi. Asansörü denemenin bir anlamı yoktu. Her şey yolundayken bile nadiren çalışırdı ve artık gündüz saatlerinde elektrikleri kesiyorlardı. Nefret Haftası öncesinde uygulanan bir kemer sıkma politikasıydı bu. Bina yedi katlıydı; sağ ayak bileğinin üst tarafında varis yarası olan otuz dokuz yaşındaki Winston, merdivenleri aralarda durup dinlenerek ağır ağır çıktı. Posterdeki o kocaman yüz, çıktığı her katın asansör kapısının karşısındaki duvarda, gözünü dikmiş ona bakıyordu. Herkesin her hareketinin takip edildiğini kafalara sokmak üzere tasarlanmış posterlerden biriydi bu. Altında, BÜYÜK BİRADER SENİ GÖZETLİYOR, yazıyordu."