Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazen mevsim gönül yarası gibidir. Ne giysen üşütür. Üşüyorum ve hep sana mektuplar biriktiriyorum. Haberin yok ama ben sana defalarca küsüyor, dayanamayıp yeniden barışıyorum...
Reklam
Tam iyiyim, bir şeyim yok diyorum. Sonra zar zor yutkunuyorum. İnsan cümle alemi kadındırsa bile kendini kandıramıyor. Gönül yorgunluğu bu, öyle ayak uzatınca geçmiyor ki...
İnsan birini yarı yolda bırakacaksa berce hic başlamamalı. Çünkü bırakılan mesa kişi ne geriye dönebiliyor ne de ileriye gidebiliyor. Olduğu yerde çakılı kalıyor. Ve giden bir gün geriye dönmek isterse hiçbir şeyi bıraktığı gibi bulamıyor. Çünkü ben şey bırakıldığında düşer, parçalanır...
Bedenlerdeki engeller sıratı geçmeye mani değildir. Ama beyinlerdeki engeller geçirtmez sıratı.
İnsanlar hasta, engelli veya yaşlı oldukları için ölmezler... Dünyaya geldikleri için ölürler...
Reklam
"Marş marş sevgiliye doğru" der gibi Bütün harfler ayaklanmış sanki
Seni kıvılcım kıvılcım mı severim sandın? Tabii ki yangın yangın seveceğim.
En derin yaralarla başlar en derin gülücükler.. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı... En derin denizlerde boğula boğula başarırsın tek bir nefesle yaşamayı...
Reklam
"Her yer kırık dolu. Kalp kırığı, can kırığı, hayal kırığı...Hangi süpürge toplayacak şimdi bunca şeyi?
Sayfa 199 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
İçten bir tebessüm, kalbimizin bütün sırlarının yüzümüze vurmasıdır.
İlk tanıştığımız yer, ilk tanındığımız yer. Varoluşumuzun kristal ayinesi. Ruhumuzun billur penceresi. Biraz yüzle geliriz aleme, bir yüze dökeriz varlığımızın tortusunu. Bir yüzden gelir ve geçeriz şu yeryüzünü. Gökyüzünü yüzümüzde çoğaltır, yüzümüzle yağmurlara hoşgeldin deriz, yüzümüzde rüzgarlar ağırlarız. Yüzümüzden gelip geçer güneşler, yüzümüze düşer gökler.
"Herkes Schubert'in o akşam, uzaktan, çok uzaktan, başka bir dünyadan, hatta öteki dünyadan, sonsuza kadar uzakta kalmış bir zaman ve mekândan, katledilmiş bir çocukluktan, yırtılmış parçalanmış, sakat bırakılmış bir hafızadan dönüp gelen ilk notalarının doğuşunu bekliyordu."
"Kendi huzursuz yalnızlıklarına çekilmiş dünyanın bütün kalplerinin, içlerine kapanmış, nüfuz edilmesi olanaksız ruhsal özlere benzediğinin; sonuçta birbirinden ayrı düşmüş, birbirlerine çok hazin bir şekilde yabancılaşmış dünyanın bütün vücutlarından farksız olduğunun fazlasıyla farkına varıyordu."
1.075 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.