Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı… ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarla dolu bu engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür Hanım?
'Çevremizdeki her şey durmadan değişir. Her gün, yeni bir dünyayı aydınlatır. Alışılmış olarak adlandırdığımız şeyler yeni fırsatlarla doludur, ama her günün bir öncekinden farklı olduğunu görmeyi beceremeyiz.
Bugün, herhangi bir yerde, bir hazine sizi beklemektedir. Bu bir küçük gülümseme, büyük bir fetih olabilir, bu pek önemli değil. Hayat küçük ve büyük mucizelerden oluşmuştur. Hiçbir şey can sıkıcı değildir, çünkü her şey sürekli olarak değişmektedir. Can sıkıntısı dünyanın kendisinden kaynaklanan bir şey değildir, dünyayı görme tarzımızdadır.'
Can sıkıntısı, boş zihinle karşılaşan bedenin hareketsizliğidir. Yürüyüşteki tekrarlar sıkıntıyı bertaraf eder çünkü bedenin hareketlenmesiyle birlikte zihin kendi bezginliğinden etkilenmez, kendi ataletindeki sonsuz bir sarmalın müphem baş döndürücülüğünden yararlanmaz artık.