Zaten kaçmayı cana minnet bilen düşman
Korku Deresi mecralarına doğru kaçıyordu.
Sayfa 55Kitabı okudu
Karadeniz hem kararmış hem "koyun tüyü" köpüklenmişti. Köpükler gittikçe ziyadeleşmiş, dalgalar gittikçe kabarmış, büyümüştü... Şuracıkta sabaha kadar kalmayı cana minnet bilmekteydi. Hele denizin şu gazaplı hâli ne kadar hoşuna gitmekteydi.
Sayfa 133
Her noktaya inzimam·ı fikriniz labüddür. Binaenaleyh ne zaman canınız sıkılıp, bir pir-i latife günün musahebetiyle gönül eğlendirmeğe ihtiyaç görürseniz teşrif edersiniz. Olmaz mı oğlum?
Olmaz olur mu ya? Bundan daha doğru rey bulunabilir mi?
İhtiyarın teklifini cana minnet bilerek kabul ettim. Kemah tevkir ve tazimle selamlayarak çıktım, matbaaya geldim.
Zahit, bize tan eyleme
Hak ismi okur dilimiz
Sakın! Efsane söyleme
Hazret'e gider yolumuz
Erenlerin çoktur yolu
Cümlesine dedik belî
Ko disünler bize deli
Usludan yeğdir delimiz
Muhyî! Sana ola himmet
Âşık isen câna minnet!
(Elif Allah, mim Muhammed)
Kisvemizdir dalımız.
Sayfa 87Kitabı okudu
cehennemin dibine kadar yolunuz var.
Yüzyılın vahşi ve barbar Türkleri ile yaşamaktansa medeni milletlerden olan Yunanlılarla yaşamayı cana minnet biliriz!
Sayfa 304 - Çerkez Ethem AyaklanmasıKitabı okudu
Allah yolunun Halid bin Velid'i olmak, bizi dirilten ve yenilmez kılan şehadet şuurunu kuşanıp, can taşıma liyakâtını, canların canı uğruna can vermeyi cana minnet saymakla mümkündür.
