Büyük Fatih, İtalya'yı da alacaktı. Napoli kırallığına ait bulunan Otrantı donanma göndererek zapt ettirmişti. Fatih'in ölümü, İtalyayı bu âkıbetten kurtardı. Oğlu İkinci Bayazıd da iyi bir hükümdardı. Onu sönük gösteren şey babası Fatih'le oğlu Yayuz'un göz kamaştıran parlaklığıdır. Yoksa o da, küçük ve kahraman - şair kardeşi Cem'le uğraşmalarından başka Romenlerden Kili ve Akkerman kalelerini, İtalyanlardan da Morada son kalan şehirleri alacak bir varlık göstermiş, Macar ve Lehlilerle de muvaffakiyetle çarpışmıştı. Fakat onu asıl uğraştıran Mısır Kölemenleri olmuştu. 1485-1491 arasında süren ve Tunusluların araya girmesiyle yatıştırılan bu çarpışmalarda Osmanlı orduları bir iki defa yenilmişlerdi. Fakat Osmanlılarla başa çıkmanın güç olduğunu bilen Kölemenler müsavi şartlarla barış yapmayı cana minnet bilmişler ve barışı imzalamışlardı. Fakat bununla kurtulacak değillerdi. Çünkü İkinci Bayazıd'ın kahraman oğlu Yavuz Sultan Selim, babasının elinden zorla tahtını aldıktan sonra bu meseleyi kökünden halledecekti.
Temür, Osmanlı ordusundaki Tatarları elde etmişti. Ülkeleri Osmanlı ülkesine eklenen Anadolu beğleri Temür ordusunda idiler. Bunlar Osmanlı ordusundaki erlerini Temür tarafına çekeceklerdi. Yıldırım'ırı oğulları da babalarından memnun değildiler. Temmuz sıcağında savaş başladığı zaman durum işte bu merkezde idi. Çağataylılar, oklarıyla
Reklam
Savcı Bey Vak'ası
Gelibolu yeniden Osmanlılara geçti (1377). Fakat bu arada Sultan Murad'ın oğullarından Savcı Bey'in ayaklandığı ve babalarını devirmek üzere Adronikos Paleologos'la birleştiği haberi geldi. Kalbinden vurulmuştan beter olan Padişah, İmparator Beşinci Yoannis Paleologos'a haber gönderdi: “Oğlumuzu cezalandırmaya gidiyoruz, ordunuzla maiyetimize giriniz.” "İmparator cana minnet bilip Padişahın emrine girdi. Babalar asi evlatlarına karşı yürüdü.”
Mustafa Kemal Paşa'nın 24 nisandaki konuşmasından
Anadolu boşaldı, Anadolu viran oldu; fakat ülkelerden ülkelere uzayan hakanlığınızın büyüklüğü ve güçlenmesi için her sıkıntıyı, her felaketi cana minnet bildi. O bir topraktır ki; Macaristan içlerinden Yemen çöllerine kadar, Kafkas eteklerinden Basra yalılarına kadar, kuşak kuşak uzayıp giden sonsuz şehitliklerle kuşatılmıştır. O meşhetleri her yerden fazla, şimdi hürriyet ve istiklali için bir halk savaşı içinde bulunan, bu eski Anadolu verdi.
Sayfa 87
İnsanların çok küçük bir kısmı, kendilerini savunmasız bir şekilde açık kılan ve herhangi bir insana kolayca güvenmelerini sağlayan genetik bir bozuklukla dünyaya gelir. Bu bozukluk, yedinci kromozom üzerindeki görece az sayıdaki bazı genlerin silinmesinden kaynaklanır ve Williams Sendromu olarak bilinir. Williams Sendromu hastaları inanılmayacak
Sayfa 258 - Akılçelen KitaplarKitabı okudu
Şu anda geberip gitmeyi cana minnet sayıyordu.
Sayfa 53 - KültürKitabı okudu
Reklam
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.