O gece saçlarım ağarmaya başladı. Her şeye olan güvenimi kaybettim. Herkesten şüpheleniyordum. Dünyanın işleyişindeki tüm sempati ya da neşe kavramlarına sonsuza kadar yabancılaştım.
Ah, insanlar birbirleri hakkında en temel şeyleri bile bilmiyorlar.
Yaptıkları hatayı asla anlamadan sürdürüyorlar yaşamlarını ve aralarından biri ölünce ardından konuşma yaparken ağlıyorlar.
içim boşmuş gibi hissediyordum ve kaybetmenin ağır acısıyla boğuşuyordum. Yarısı boş bir bardak absent. O sonsuz, telafisi olmayan kayıp hissini böyle tarif ediyorum.